Halife Muaviye döneminde donanma kumandanlığı yapmış olan sahabedir. Künyesi; Ebu Abdullah Cünade b. Ebu Ümeyye el-Ezdi ez- Zehrani’dir(ö. 80/699)
Ezd kabilesinin Zehrân koluna mensup olan Cünâde’nin babası Ebu Ümeyye de sahabe idi; adı bazı kaynaklarda Mâlik, bazılarında da Kebir şeklinde geçmektedir. Cünâde’nin, yine sahabe olan Cünade b. Mâlik el-Ezdi ve 67 (686) yılında vefat eden tabiiCünade b. Ebu Ümeyye Kebir ed-Devsî ile karıştırıldığı anlaşılmaktadır. Cünade Hz. Peygamber’den ve Hz. Ömer, Hz. Ali, Muâz b. Cebel, Ebü’d-Derdâ, Ubâde b. Sâmit ve Büsr b. Ebu Ertât’tan hadis rivayet etmiştir. Kendisinden de oğlu Süleyman ile Mücâhid b. Cebr, Recâ b. Hayve, Abdurrahman es-Sunâbihî gibi âlimler rivayette bulunmuşlardır.
Hz. Osman döneminde orduya katılan ve Muaviye’nin maiyetinde donanma kumandanlığını yürütmüştür.Cünade, özellikle Muaviye döneminde her yıl Akdeniz ve Ege’de deniz seferlerine çıkmış, 53 (673) yılında Rodos’u fethetmiş, Girit’i de kısmen almış ve kaynaklarda Ervad adası diye zikredilen Kapudağ yarımadasında Müslümanların o dönemlerde deniz üssü olarak kullandıkları yeri ele geçirmiştir (54/674). Herhalde bu başarılarından dolayı Muaviye Cünâde’nin nesebini kendi şeceresiyle birleştirerek onu bir nevi kardeş ilân etmek istemiş, fakat Cünade bunu kabul etmemiştir.
Cünade b. Ebu Ümeyye 80 (699) yılında Şam’da vefat etmiştir. 75, 77 ve 86 yıllarında vefat ettiği de rivayet edilmektedir.

DAHHÂK b. SÜFYÂN(R.A.)
Kilâboğulları’ndan olup, Ebu Said ed-Dahhak b. Süfyan b. Avf el-Amiri(ö.11/632) künyesi ile bilinmektedir. Medine köylerinden birinde yaşayan kahramanlığı ile tanınan bir sahabedir. Necid’de yaşadığı da söylenmektedir. İslâmiyet’i kabul edince Hz. Peygamber onu kavminden Müslüman olanlara reis, daha sonra da zekât amili tayin etti. Mekke fethine, bazı kaynaklara göre ise Huneyn Savaşı’na 900 kişiyle katılan Süleymoğulları’na Hz. Peygamber, “Sizi yalnız başına 100 kişiye bedel birisiyle 1000’e tamamlayayım mı?” demiş ve başlarına Dahhâk b. Süfyân’ı kumandan tayin etmiştir. Hicretin 9. yılı Rebîülevvel ayında (Haziran 630) Kilâboğulları’nın bir kolu olan Kuratalar’a gönderilen seriyyenin kumandanlığı da Dahhâk verilmiş ve seriyye “Dahhâk b. Süfyan seriyyesi” diye anılmıştır. Kuratalar’ın Müslüman olmayı reddetmeleri üzerine Müslümanlar onları Necid taraflarındaki Lâvezüc’de bozguna uğratmışlar ve bütün mallarını savaş ganimeti olarak ele geçirmişlerdir.
Verilen ölüm cezalarını yerine getiren ve Hz. Peygamber’in korunması işinde de görev alan Dahhâk Resulullah’ınbaşucunda yalın kılıç nöbet tutardı. Hz. Peygamber’e bürde adında bir sağmal deve hediye etmişti. Ümmü Seleme, iki deve kadar süt veren bu hayvandan daha verimli bir deve görmediğini belirtmektedir.Dahhâk ’in Hz. Peygamber’e baldızıyla veya kızı Fâtıma ile evlenmesini teklif ettiği, Resulullah’ın onu nikâhına aldığı, fakat zifafa girmeden boşadığı rivayet edilmektedir. Ancak bu konudaki rivayetler ihtilaflıdır. Saîd b. Müseyyeb ve Hasan-ı Basri Dahhâk b. Süfyân’dan hadis rivayet etmişlerdir.

  1. rivayet edilen iki hadisten diyetle ilgili olan, el-Müsned (III, 452), EbuDavud (“Ferâiż”, 18), İbn Mâce (“Diyât”, 12) ve Tirmizî’de (“Diyât”, 18; “Ferâiż”, 18) yer almıştır. Buna göre hilâfeti zamanında Hz. Ömer, öldürülen bir adamın diyetini karısının alamayacağı kanaatinde olduğunu söyleyerek bu konuda sahabelerin bilgisine başvurmuş, Dahhâk deHz. Peygamber’in kendisine bir mektup yazarak yanlışlıksonucu öldürülen Eşyem ed-Dıbâbî’nin karısına diyetinden pay vermesini emrettiğini belirtmiş, Hz. Ömer de kanaatinden vazgeçerek bu rivayete göre hareket etmiştir. Dahhâk’in Ridde* savaşlarında (11/632) şehid düştüğü sanılmaktadır.

KAYNAK: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ