TİM Gösteri Merkezi'ndeki zirvede gerçekleştirilen panelin öncesinde OSINT Analisti Oliver Alexander, "OSINT Niçin Bu Kadar Popüler? başlıklı sunumunu yaptı.

TRT World'den Kübra Akkoç'un moderatörlüğünü üstlendiği panelde konuşan Louisville Üniversitesi Stratejik İletişim Bölümü'nden Prof. Karen Freberg, stratejik iletişimin ayrı bir meslek olduğunu belirterek, başka alanlarla ilgili olsa da bunun başka bir disiplin olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Kullanılan araçlar değişse de insan davranışının değişmediğini dile getiren Freberg, "Stratejik iletişim kullanırken bu işin uygulamasını yapıyoruz. Sosyal medyada farklı unsurlar var. Çok karmaşık bir yapı olduğunun farkına varılması gerekiyor. Bizler bunu nasıl ileriye taşırız konusunda bir araya gelmeliyiz. Devletler bu konuda iş birliği yapmalı. Eğitimci olarak bu konuda sessiz kaldığımızı düşünüyorum. Bunu yapmanın bir yolu da kanıta dayalı araştırmalardır. Farklı perspektifler var. Çatışmaların çözülmesi, sosyal medyada yalan haberler konusunda bir araya gelerek çözümler bulabiliriz." diye konuştu.

Freberg, medya okuryazarlığının önemine işaret ederek, bunun sonuçlarının küresel ölçekte değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Sadece hakikat değil bir güven krizinin de varlığına vurgu yapan Freberg, "Bunlarla ilgili beyin fırtınası yapmamız lazım. Biz sürekli olarak teknoloji akışı ve değişiklikle karşı karşıyayız. Güçlü biriyle karşılaştığımızda haberi paylaşıp paylaşmama konusunda karar vermede nelerin etkili olduğunu düşünmeliyiz." dedi.

"Dezenformasyon sınır tanımıyor"

Gürcistan Hükümeti İdaresi Stratejik İletişim Bölümü Başkan Yardımcısı Medea Skhirtladze ise Gürcistan'da stratejik iletişim alanında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Ülkesinde 2005'te Stratejik İletişim Daire Başkanlığı kurulduğunu anlatan Skhirtladze, şunları kaydetti:

"2019'da çalışmaları başlattık tam anlamıyla. 2021'de de bir kararname yayımlandı. Daire başkanları her hafta toplanarak kararlar alıyor. İngiltere ile çalışıyoruz. Geçen yıl projemizi iki yıl daha uzattık. Dairemizin temel dokümanı hükümetin strateji belgesidir. Yerel uzmanlığımızı da bu süreçte kullanmaya çalışıyoruz. 21. yüzyılda dezenformasyon sınır tanımıyor. Kamusal alan başta olmak üzere bunun etkilerini görüyoruz. Dayanıklılığımızı bu anlamda artırmaya çalışıyoruz."

"İnsanlar anlaşılmayı tercih ediyor"

International Interest Genel Müdürü Sami Hamdi, kamusal iletişimin temelinde "anlayış" olduğunu belirterek, insanların seçenekler arasından "anlaşılmayı" tercih ettiklerini vurguladı.

Hamdi, "Birlikte gelişeceğimiz ve kalkınacağımız ortam bu. Stratejik iletişimin de temelinde bu olmalı. Yukarıdan aşağı ne empoze etmeye çalışırsanız çalışın bu başarısız olur. Hepimiz bir zihinle, akılla ve kalple yaratıldık. İnsan unsuru çok önemlidir. Günün sonunda farklı fikirler ortaya çıkabilir ve insan olarak bunun bilinmesini isterim." dedi.

Pakistan Milli Savunma Üniversitesinden Dr. Maria Saifuddin Effendi ise stratejik anlatımın muhakkak kurulması gerektiğini ifade ederek, "Karmaşık çatışmalar içindeyiz. Bu silahları satmaya ihtiyacımız var mı? Güçlü bir stratejik söylemimiz varsa bu durumda etkili olabiliriz. Çatışmalara devam edildi. Yapısal şiddet türleri yaygınlaşmaya başladı ve bu normal görülüyor. Stratejik bir anlatımı düşündüm. Ne yazık ki bir anlatımın olmadığını gördüm. Ülkeler savaş alanında olmak için bahaneler buluyor. BM kararları var ama bunlardan hiçbirisi çatışmaları durdurmuyor. Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek için bir stratejik önerimiz yok." değerlendirmelerinde bulundu.

Zirvede TikTok İçerik Danışma Kurul Üyesi ve All Tech Is Human Kurucusu David Ryan Polgar "Küresel Çapta Duyarlı Bir Teknoloji Toplumu İnşası" sunumunu yaptı.

Polgar'ın sunumunun ardından "Daha Etkili Bir Hükümet İletişimine Doğru" paneli gerçekleştirildi.

Bakan Göktaş'tan Gazze için çağrı Bakan Göktaş'tan Gazze için çağrı

Panelin moderatörlüğünü yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Basın ve Yayın Dairesi Başkanı Büşra Karaduman Aktuna, hükümet iletişiminin demokratikleşme için öneminin altını çizdi.

İletişim sayesinde vatandaşların hükümetin politikaları hakkında bilgi sahibi olabildiğine değinen Aktuna, "Belli mekanizmalar arasında vatandaşların seslerinin çıkmasının sağlanması gerekiyor. Bunların hepsi hakikat yolunda ilerlemek için son derece önemli. Türkiye, yeni bir döneme hazırlanıyor. Bu, sofistike iletişim perspektifiyle alakalı. Rusya-Ukrayna savaşı devam ediyor. Bunun çarpıcı sonuçları var. Bu stres veren konulara rağmen Türkiye, lider bir sorun çözme diplomasisi yürütüyor." dedi.

"Kıbrıslı Türkler ambargolara rağmen hayatta kalmayı başardı"

KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, KKTC'nin uluslararası alanda karşılaştığı zorluklardan bahsederken manipülasyon ve dezenformasyona vurgu yaptı.

Kıbrıslı Türklerin bunu son 60 yıldır yaşadığına dikkati çeken Ertuğruloğlu, şöyle konuştu:

"Teknoloji kesinlikle muazzam şekilde gelişti, fakat Kıbrıslı Türklerin maruz kaldığı muamele değişmedi. Bunun için neler yapıyoruz, bunu anlatmak isterim. Biz devletsiz bir halk değiliz ama bu şekilde muamele görüyoruz. Kıbrıslı Türkler kendi kendilerini yönetiyor. Batı dünyası ne yazık ki İngiltere liderliğinde şunu yapmayı seçti, ortaklığı bozmaya karar verdiler. Sanki Kıbrıslı Rumlar bu cumhuriyetin sahibiymiş gibi davrandılar. Biz eşit ortaklar olmamıza rağmen buna maruz kaldık. Bu bir mucizedir. Kıbrıslı Türkler bu ayrımcılıklara, bu politikalar, ambargolara ve kısıtlamalara rağmen hayatta kalmayı başardı."

Kıbrıslı Türklerin bu dayanıklılığının ana vatan Türkiye sayesinde sağladığını dile getiren Ertuğruloğlu, şunları belirtti:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan BM'de söylediği 'Dünya beşten büyüktür.' sözünün tüm dünya farkına varacak. Kıbrıs'taki duruma BM Genel Kurulu neden oldu. Kıbrıslı Rumların dediği gibi sorun1974'te başlamadı. Rumlar buna Türkiye'nin istilası olarak bakıyor. BM Güvenlik Konseyi üyeleri birleşerek kasti şekilde yanlış bilgiler verdi. İşlemediğimiz bir suç nedeniyle cezalandırılıyoruz. Avrupa aynı şeyi Bosna'da yaşadı, biz de Kıbrıs'ta bu sorunu Rumlarla yaşadık. Kıbrıs tek ada ama orada iki devlet var. Bizler Kıbrıslı Türk devletiyiz. Rumlar ise Kıbrıs Cumhuriyeti olduklarını iddia ediyorlar. Bu tam anlamıyla dezenformasyon ve manipülasyondur."

"Esas mesele devletler arasındaki güven sorunu"

Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Genel Müdürü Murat Karagöz, Türkiye'nin stratejik iletişimde önemli mesafeler aldığını ancak geçen yıldan bu yana farklı zorluklarla karşı karşıya kalındığını söyledi.

Dünyanın çok hızlı bir dönüşüm dönemine doğru ilerlediğine değinen Karagöz, "Sistemler farklılık gösterirken, belirsizlikler daha da uzun sürüyor. Rekabet halindeki bir gündeme şahit oluyoruz. Şu an dünyada gıda güvenliğiyle alakalı zorluklarla karşı karşıyayız. İklim değişikliğinden enerji güvensizliğine kadar birçok konuyla uğraşıyoruz. Hiçbir ülke bunlarla tek başına uğraşamaz. Bu nedenle iş birliğine ihtiyaç var. Esas mesele devletler arasındaki güven sorunudur. Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu Roma'daydı. Orada, bir kısır döngü olduğuna dikkati çekti. Diyalog eksikliği, güvensizliği besliyor Bu da bölünmelere neden oluyor. Bu kısır döngüyü kırmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin diplomasideki etkinliğine değinen Karagöz, Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye'nin girişimlerini anlattı. Karagöz, bazı çevrelerin Türkiye'nin pozisyonunu eleştirdiğini belirterek, şunları söyledi:

"Biz en başından beri Rusya'nın yasa dışı ilhakını ve Kırım'ı işgalini eleştirdik. NATO üyesiyiz ve sorumluluklarımız var. Montrö gereği savaş gemilerinin Boğazlardan geçişlerini engelledik. Aynısı savaş uçaklarıyla ilgili de geçerli. NATO'nun stratejik iletişimiyle son derece uyumluyuz. Bu sır değil, Cumhurbaşkanımız Erdoğan, çok saygıdeğer ve güvenilir bir başkan. Kendisi Putin'le diyaloglar kurdu, başarılar kazanıldı. Bu başarılar, diyalog sayesinde oldu. Rusya-Ukrayna arasında değiş tokuş yapıldı. İstanbul'da yine diyaloglar gerçekleştirildi. Bunlara rağmen Türkiye eleştirilmeye devam ediyor. Kötü anlamda sosyal medyada hedef alınıyoruz. Bunu Ermeni diasporası ve PKK'lı gruplar yapıyor. Bunların iç siyasetle alakalı olduğu iddia ediliyor. Biz kendi kendimize yeter durumdayız. Tahıl üreticisi bir ülkeyiz."

"Kosova medya özgürlüğü konusunda önemli bir seviyeye geldi"

Kosova Cumhurbaşkanı Danışmanı Rinor Nuhiu ise Stratcom'a eğitsel açıdan baktıklarını belirterek, medya okuryazarlığının önemine işaret etti.

Teknolojinin değişim ve gelişim hızına vurgu yapan Nuhiu, Kovid-19 salgını sürecinde pek çok ülkede seçimler yapıldığını ve bu seçimlere müdahale edilmek istendiğini anlattı.

Kosova'da son 20 yılda önemli gelişmeler yaşandığından bahseden Nuhiu, "(Kosova) Dünyada adalet projesinde en iyi ikinci performans gösteren ülke oldu. Sınır Tanımayan Gazeteciler var. Kosova, medya özgürlüğü konusunda da çok önemli bir seviyeye geldi. Kısa sürede dayanıklılığı sağlamak için önemli çaba sarf ettik. Bu başarılar genelde gölgede kaldı. Ukrayna'da yaşananları görüyorsunuz. Bunun bizim olduğumuz kıtaya da yansımaları var. Savaş başladıktan sonra kıtamızda Rusya'yı kınamayan, yaptırım uygulamayan tek ülke Sırbistan." diye konuştu.

Editör: TE Bilişim