Konya Aydınlar Ocağı’nın Haziran ayının son sohbetinde “Oğuzlar” konuşuldu. Ocak tarafından Konya Oğuz Bey’i Mehmet Şendal’a, 60 yıldan beri Oğuz kültürüne ve şuurunu yaptığı hizmetlerinden dolayı şükran plâketi takdim edildi. Sille Kültür Evi’nde düzenlenen “Oğuzlar” konulu sohbette, Oğuzlar’ın üç imparatorluk kurduklarını ve bunların Selçuklular, Osmanlılar ve Safeviler olduğunu söyleyen Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fak. Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Demirci, “Dünya tarihinin 3. milenyumunu Oğuzlar belirledi” dedi.Oğuzlar’ın 24 boydan oluştuğunu ve bunlar arasında Yazır, Karkın, Peçenek, Yüreğir, Eğdir ve Kınık boylarının da bulunduğunu kaydeden Doç. Dr. Mustafa Demirci, bozulmadan Anadolu’ya intikal eden boylarının da bu boylar olduğuna dikkat çekti. Oğuzlar efsanesinin Bozoklar ve Üçoklar olarak ikiye ayrıldığını ve Kuzey Doğu Asya’dan geldiklerinin bilindiğini ifade eden Doç. Dr. Demirci, 10. yüzyıl ortalarında Hazar bölgesinde Oğuz Yabgu Devleti kurulduğunu ve başlarında da Yabgu bulunduğunu, iktisadî güçlerinin de hayvancılığa dayandığını belirterek “Türklerin Müslümanlaşması Hz. Ömer dönemine kadar gider. Türkler (Karluk ve Yağma), Abbasi Devleti’nin kurulduğu bu dönemde 751 yılında Araplarla işbirliği yaparak Talas Savaşı’nda Çinlileri mağlup ederler. Orta Asya’nın kaderini değiştiren bu savaşla birlikte Türkler, guruplar halinde İslam’a girmeye başlıyorlar. Bu arada Orta Asya’nın Çin egemenliğine girmesi de bu savaşla önleniyor. İsficab şehri ise, Türklerin İslâmlaşmaya başladıkları şehirlerin başında geliyor” dedi. Hazar bölgesinde Hıristiyan Türklerin de yaşadığını kaydeden Doç. Dr. Demirci, “Hazar devletinde Subaşı (Genel Kurmak Başkanı) görevinde bulunan Selçuklu Devleti’nin kurucusu Selçuk Bey’le, bu devletin başında bulunan Yabgu’nun arası açıldı. Selçuk Bey, Müslümanlar, gayrimüslimlere haraç vermezler diyerek bağımsızlığını ilan etti. Selçuk Bey’in çocuklarının adları da İsrailoğulları’na gelen peygamberlerin adlarıyla aynı. Bunun da Hazar kültürünün etkinden geldiği tahmin ediliyor. Meselâ, şu anda konuştuğumuz Sille’de eskiden Türkçe konuşan Rumlar vardı. Bunlar Türkçeyi nerden öğrenmişlerdi? Lâtince yazıyor, ama Türkçe konuşan ve öyle muamele gören Sille’nin Rumları, Yunanistan ile yapılan muadelede, oraya yerleşince ikinci sınıf muamelesi gördükleri de ifade ediliyor. Sırf Türkçe konuşmalarından dolayı” diye konuştu.
Horasan’da kurulan Selçuklu Devleti’nin büyümesiyle birlikte göçlerin başladığını ve Oğuzlara; Müslümanlaşmalarıyla birlikte “Türkmen” denilmeye başlandığını ifade eden tarihçi-yazar Demirci, Türkmen boylarının 1060’tan itibaren Anadolu’ya göç ettiklerini ve 1071’deki Malazgirt Meydan Muharebesi’yle birlikte Türkiye’nin Türkleşmesi ve İslamlaşması’nın tamamlandığını söyledi.
OĞUZBEYİ ŞENDAL’A ŞÜKRAN PLAKETİ
Sohbetin sonunda Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Oğuz kültürüne 60 yıldan beri yaptığı hizmetlerinden ve Oğuz şuurunu oluşturma gayretlerinden dolayı “Konya Oğuz Beyi” olarak bilinen ve kütüphanesinde 15 binin üzerinde yazma ve matbu kitap bulunan tarihçi Mehmet Şendal’a, şükran plaketi takdim edildi. Plaketi, Aydınlar Ocağı adına Prof. Dr. Mikail Bayram verdi. Konya Oğuz Bey’i Mehmet Şendal da, plaketi kendisine tevcih eden Aydınlar Ocağı ile Oğuz kültürüne hizmetlerinin artarak devam edeceğini belirterek Konya Aydınlar Ocağı’na teşekkür etti. Şendal, sözlerine “Allah bizleri Kur’an’dan ve İslâm’dan ayırmasın” diyerek son verdi.