Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda Sağlık Bakanlığı Bütçe görüşmeleri esnasında sağlık çalışanlarının sorunlarını gündeme getirdi. "Sağlık Bakanlığında 100 binin üzerinde taşeron işçisi kadro alırken yıllardır asıl işte çalışan vekil ebe hemşireler, aile sağlığı çalışanları ve aile hekimlikleri tıbbi sekreterler olmak üzere toplamda 9 bin civarında çalışana kadro verilmemesi de hakkaniyetle bağdaşmamaktadır" diyen Kalaycı, taşeron işçileri 4/B'li, vekil, sözleşmeli, fahri ve geçici statüde çalışanların kadroya geçirilmesi amacıyla MHP tarafından hazırlanan kanun tekliflerinin biran önce gündeme alınması gerektiğini önerdi.

TEMEL SAĞLIK GÖSTERGELERİNDE GERİDEYİZ

Sağlıktaki güncel sorunları dile getiren Kalaycı, sağlık personelinin yetersiz olduğunu söyledi. 

Sağlık personeli yetiştiren yükseköğretim kurumlarının kontenjanlarında artış sağlanmakla beraber sağlık personeli sayısının ve yardımcı sağlık personelinin henüz yeterli düzeye ulaşmadığını dile getiren Kalaycı, "Temel sağlık göstergelerinde önemli iyileşmeler sağlanmakla birlikte hâlâ gelişmiş ülkelerin gerisinde bulunmaktayız. Ülkemizde 10 bin kişiye düşen hastane yatağı sayısı 2017 itibarıyla 27,9'dur. 2017 yılında ülkemizde hastanelerin yatak doluluk oranı yüzde 68,1'dir; hastanelerde akut yatak doluluk oranı OECD'de 75,9; Avrupa Birliği ülkelerinde 74,1'dir.  Bin canlı doğumda bebek ölüm hızı 2017 yılında 6,8'e gerilemiş olmakla birlikle bölgesel farklılıklar önemini korumaktadır. Bebek ölüm hızı 2016 yılında OECD ülkelerinde ortalama 3,9  AB ülkelerinde 3,6 iken ülkemizde 2017 yılında 9,1 olarak gerçekleşmiştir" dedi.   

YAŞLI, YATALAK VE ENGELLİ HASTALAR İÇİN ÖZEL TEKLİF 

Kalaycı, madde bağımlılığıyla mücadelenin daha etki bir şekilde yapılabilmesi amacıyla bu konuda ayrı klinikler açılması gerektiğini vurguladı. Bunun yanında, yaşlı, yatalak ve engelli hastalar için de bir öneride bulunan Kalaycı, "Yaşlı, yatalak ve engelli hastaların bakımı için özel bakım hastaneleri kurulmalıdır" diye konuştu. 

SAĞLIK TURİZMİ VURGUSU

"Ülkemiz sağlık turizmi yönünden bir cazibe merkezi haline getirilmelidir" diyen Kalaycı,  geçtiğimiz aylarda Uluslararası Sağlık Hizmetleri unvanıyla bir anonim şirket kurulmasına dair düzenlemeye Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek verdiklerini hatırlattı. Bu konuda bir atılım yapılması gerektiğine dikkat çeken Kalaycı, "Sağlık turizminin özendirilmesi ve teşviki ile ülkemize hasta akışı ve bu alanda çalışan çok sayıda insanımıza da iş imkânı sağlanacaktır" ifadelerini kullandı. 

VATANDAŞ BUNALDI!

Kalaycı, sağlık konusunda vatandaşlardan alınan reçete parası, kutu parası, katılma payı gibi ödemelerden bunaldığını savunan Kalaycı, şunları söyledi, "Türk milleti tabii ki en iyi, en kaliteli hizmetlere layıktır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak tabii ki bu hizmetlere biz de destek veriyoruz. Ancak bedeli ağır bir maliyetle ve en pahalı bir şekilde de bu ödettirilmemeli. Zaten muayene parası, reçete parası, kutu parası, ilaç parası, katılma payı diye alınan paralardan dolayı vatandaşımız gerçekten bunalmış durumda."

ÖZLÜK HAKLARI DÜZELTİLMELİ

Sağlık alanındaki çalışanların özlük haklarında iyileştirme yapılması ve kadro verilmeyen çalışanlara kadro verilmesi gerektiğinin altını çizen Kalaycı, sözlerine şöyle devam etti, "Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunda çalışan eczacılar gerek Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde gerekse eş değer kurum olarak kabul edilebilecek Sosyal Güvenlik Kurumunda çalışan eczacılara göre çok daha düşük maaşlarla çalışmakta. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu eczacılarının bu mağduriyeti mutlaka giderilmeli, özlük hakları düzeltilmelidir. 

Kadro alamayan taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi amacıyla hazırladığımız ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğumuz Kanun Teklifleri bir an önce gündeme alınmalı. Sözleşmeliler, vekil ebe hemşireler, aile sağlığı çalışanları umutla kadro beklemektedir. 24 Aralık 2017 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle taşeron işçiler kadroya alınmış ancak bu düzenleme taşeron işçilerin tamamını kapsamamıştır. Hastanelerde bilgi işlemci, laborant, tekniker, kimyager, radyolog olarak çalışan binlerce sağlık personeli de kadro alamadığından büyük bir şok yaşamıştır. Hâlbuki asıl işi yapan ve kanun hükmünde kararnamede aranan tüm şartları taşıyan taşeron işçisi sağlıkçılar sadece ihalelerin yaklaşık maliyeti içinde personel giderleri yüzde 70'in altında olduğu gerekçesiyle kadro dışı bırakılmıştır. Böyle bir gerekçesin hiçbir izahı olamaz. Bu çalışanların taşeron personeli olduğu açıktır. İhalede personel çalıştırmanın yanı sıra malzeme, yazılım ve benzeri işlerin de olması bu çalışanların taşeron işçisi olduğu gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır. 4 Aralıktan önce çalışmış olanların kapsam dışında bırakılmış olması da hakkaniyete uygun düşmemiştir. Yıllarca taşeron işçi olarak çalışıp 4 Aralık öncesi görevlerine son verilmiş olanlara kadro verilmemişken sadece 4 Aralık günü işe başlayanlar kadro almıştır.  Sağlık Bakanlığında 100 binin üzerinde taşeron işçisi kadro alırken yıllardır asıl işte çalışan vekil ebe hemşireler, aile sağlığı çalışanları ve aile hekimlikleri tıbbi sekreterler olmak üzere toplamda 9 bin civarında çalışana kadro verilmemesi de hakkaniyetle bağdaşmamaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak seçim beyannamemizde de yer alan kamuda kadro alamayan taşeron işçileri 4/B'li, vekil, sözleşmeli, fahri ve geçici statüde çalışanların kadroya geçirilmesi amacıyla hazırladığımız ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğumuz kanun teklifleri bir an önce gündeme alınmalıdır."

ABDULLAH AKİF SOLAK 

Editör: TE Bilişim