Son dönemlerde senaryolarıyla izleyicileri ekran başına kilitleyen dizilerin, içerdikleri konulara göre bilgili uzman kişiler eşliğinde çekilmesi gerektiği bildirildi. Konya Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Rüstem Aşkın yaptığı açıklamada, bazı olayları gerektiğinden fazla abartarak yansıtan dizilerin, izleyicide sarsıntıya ve hatalı yargılara yol açabileceğini söyledi. Yayımda olan dizilerin çoğunda olağan dışı bir duygusallık ve şiddet içeriğinin bulunduğunu belirten Aşkın, dizilerin, çocukları da kolayca etkileyip gerçek dünyayı hatalı algılamaya, uygunsuz tutum ve davranışlara yöneltici nitelikte olduğunu vurguladı. İzleyicinin kendisini dizideki karakterle özdeşleştirdiğini, yaşantısını buna göre şekillendirdiğini ifade eden Aşkın, bu kişilerin çevresi ile uyum sorunları yaşayabildiğini, kendi gerçeği ile dizilerdeki gerçek arasındaki çelişkilerden bunaldığını belirtti. Bir takım olayların dizilerde olağan dışı ve abartılı biçimde gösterildiğini dile getiren Aşkın, bu durumun aileleri kaygılı ve endişeli yapabildiğini belirtti. Duygusal yönü ağır basan dizilerin, izleyicide ruhsal örselenmeye yol açabileceğini anlatan Aşkın, ''Dizilerin hem psikolojik yönünden hem de içerdikleri mesajlarla ilgili; tıbbi, tarihi, dini gibi bir mesaj varsa ya da uyuşturucuyla ilgili bir mesaj içeriyorsa uzmanlara danışılarak çekilmesi gerekiyor. Ancak bu bizim film ve dizilerimizde eksik.'' dedi.
Yayında olan dizilerin birçoğunun izleyiciye yararlı bir şeyler vermediğini vurgulayan Aşkın, şunları kaydetti: ''Dizilerde, ne kadar acıklı, çarpık ve şok edici unsur varsa o kadar çok 'konuşulan film' olur mantığı var. Bu yönleriyle kuşkusuz ilgi de çekiyorlar. Ancak bu durum kabul edilebilir bir şey değil. Çoğu dizide batı filmlerinden esinlenilerek, çok katı töresel unsurların yumuşatılması olumlu olsa da toplumumuza özgü geleneksel saygı ve sevgi unsurları tahrip edilmektedir. Örneğin, çocukların özgürleşmesi, kuralsız bırakılması anlamına gelebiliyor. Yetişkin evlatlar harçlık alırken Türk tipi eğilim gösterirken, özgürlüklerini batı tipinde sergileyebilmektedirler. Yine yoğun hüzün ya da duygusallık içeren bir dizi gelişmiş bir ülkede hızla reddedilebilirken, bizde başta mutsuz ve hüzünlü ev kadınlarımız olmak üzere yoğun bir karşılık bulabilmektedirler. Esasen şiddet ve kuralsızlığın yanı sıra dini unsurların da aynı şekilde dizilerde sömürüldüğünü, kişilerin dini duyguları tahrik edilerek de istismar edilebildiğini üzülerek görmekteyiz; belki bu hepsinden daha üzücü. Aslında diziler alkol ve sigara gibi; keyif verici ama zararlı.''
Editör: TE Bilişim