GÜMRÜK BİRLİĞİ VE BREXIT

Abone Ol

İki kavramı barındıran başlık, Dünya ticaret düzeni içerisinde söz sahibi olmak isteyen Avrupa’nın yıkılış fragmanı ve bu fragmanı göremeyen ülkemiz aydınlarının Avrupa’nın bize verdiği figüran rolü karşısında hala ve hala başrole zaten talip değiliz ama filmde ki figüran rolümüz devam etse bize yeter şeklindeki feryatları kulaklarımı tırmalarken, filmin devamının olmayacağını haykıran fragmanları görememeleri karşısındaki karmaşık duygularım ve ben...

YENİ DÜZEN-YENİ FİLM -2 FRAGMAN

Bölgesel bloklar içerisinde (gerek siyasi gerekse ekonomik) olan Avrupa Birliği, AB ve İngiltere’nin ayrılık sürecinin kesinleşmesi ve Dünya siyaset dizaynında geçmişten gelen tecrübe ve derinliği ile İngiltere’nin Avrupa’nın yıkılış fitilini  BREXIT süreci ile ateşlemesi elbette ki birinci fragman olurken, Ticaret savaşları ile küresel ticaret despotizm örneğini gösteren ABD-Çin arasındaki birinci faz anlaşmanın imzalanması ise küresel ticaret kurallarını belirleyen ve dizayn eden Dünya Ticaret Örgütünün, Ticaret Savaşlarının çözümündeki yetersizlik ve acizliği karşısında ABD’nin, DTÖ’nün yıkılış fitilini ateşlemesi olan  ikinci fragman. Dolayısıyla bu iki fragman çekilecek yeni filmler hakkında bize fikirler veriyor.

Bu arada 2 yeni fragman, çekilen filmlerin değil, çekilmesi planlanan ve senaryosu oluşturan filmler hakkında bilgi vermekte. Yani filmler henüz çekilmedi.

ÜLKEMİZE GELİRSEK

Yukarıdaki 2 temel argümanın, şimdi işleyeceğim Gümrük Birliği ve güncellenmesi bağlamında geleceği öngörme ve planlama açısından önemli olduğunu düşünmekteyim.

En sonda söyleyeceğimi şimdi ifade edeyim “Türkiye AB ile Gümrük Birliği güncellemesi bir yana Gümrük Birliğini sonlandırmalı ve yerine AB ile yeni bir Serbest Ticaret Anlaşması yapmalıdır.”

AKLIN YOLU BİR

Yıllar boyunca, Avrupa Birliğinin orta ve uzun vadede geleceğinin olamayacağını ve Gümrük Birliğinin miadını doldurduğunu ve ülkemiz dış ekonomik bağımsızlığını elinde tutan Gümrük Birliğinin yeni bir STA ile dizayn edilmesi gerekliğini ifade ederken, geçen hafta BREXIT sürecindeki gelen yeni bilgilerle benim düşüncelerimi İngiltere gibi bir ülkenin zaten düşündüğünü öğrenmiş oldum.

Şu ana kadar AB’den ayrılma kararının alan İngiltere’nin Gümrük Birliğinde kalıp kalmayacağı bilinmeyen bir konuydu. Geçen hafta Boris Johnson’ın verdiği demeçte, AB ile İngiltere Ticaret Anlaşmasının görüşmelerinin başlayacağını ifade etmesi ile BREXIT süreci ile AB’den ayrılma kararı alan İngiltere böylelikle Gümrük Birliğinden de çıkma kararının aldığını öğrenmiş olduk.  Bu arada Türkiye’nin Gümrük Birliğinde olmadığını da ifade edelim. Unutmayalım ki Gümrük Birliğinin Güncellenmesi meselesinin temel argümanı zaten Türkiye’nin Gümrük Birliğinde olmamasıdır. 

NEDEN GÜMRÜK BİRLİĞİNDE DEĞİLİZ?

1996 yılında uygulamaya giren Gümrük Birliği ile sadece AB ile yapılacak sanayi ürünlerinin gümrük vergileri karşılıklı kaldırılmıştır. O kadar. Bunu iyice bilelim ve belleyelim. Peki, Gümrük Birliği içerisinde olup ta bize verilmeyen ayrıcalıklar nelerdir?  Soruyu tersten sorarak elimizi kolumuzu bağlayan unsurlar nelerdir?

  • İşlenmemiş tarım ürünlerinde Türkiye Gümrük Birliğinde değildir. (Tarım ülkesi olan ülkemizin önünün tıkanma meselesi)
  • AB’nin (şu an için 28 ülke) diğer ülkelerden gelen ürünler için belirlediği gümrük tarifelerin tüm topluluk için standartlaştırmaktadır. Buna kısaca Ortak Gümrük Tarifesi diyebiliriz. Türkiye OGT karar mekanizmasında yer alamıyorken, alınan kararlara ise harfiyen uymak zorunda (Dış Ekonomik Bağımsızlığımızın elimizden alınması)
  • AB’nin diğer ülkelerle yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmalarına, Türkiye taraf olmamakla birlikte, ülkemiz aynı zamanda AB’den bağımsız diğer ülkelerle Serbest Ticaret Anlaşması yapamamakta (Dış Ekonomik Bağımsızlığımızın elimizden alınması)

Peki, bu 3’lü saç ayağı bizim Gümrük Birliğinden ayrılıp, AB ile yeni STA yapmamız için yeter koşul değil mi? Güncelleme meselesini ifade edenler özellikle bu maddelerin değiştirileceğini mi zannediyorlar?  2012’den beri ifade edilen Gümrük Birliği güncellenmeli söylemine, AB’nin sizi muhatap almadığını göremiyor musunuz?

TARTIŞMA HANGİ ZEMİNDE YÜRÜMEKTE

Aslında ülkemiz entelektüelleri tartışmayı hangi zeminde tıkamakta? Sorusu daha da mantıklı. Neden mi? Hemen ifade edilen söylemleri belirteyim.

  • Türkiye vizyonu AB ve Gümrük Birliğinden ayrılamaz. Ayrılmamalıdır
  • Ülkemiz ihracatının % 50’ye yakını AB’ye yapılmaktadır.

İşte tıkadılar önümüzü. Cümleten geçmiş olsun. Ama bir saniye bir saniye bu tıkanıklığın zihinsel tıkanıklık olduğunu ifade edip, Bilimsel bir bakışla ve hatta milli bir duruşla başka sorularla ve asıl tartışma konusu ile tıkanan beyin damarlarını açalım.

  • Neden tartışma zemininin ülkemiz dış ekonomik bağımsızlığı bağlamında yapmıyorsunuz?
  • Türkiye’nin ikinci ihracat partneri olan İngiltere’nin ve AB içerisinde en büyük dış fazla verdiğimiz İngiltere, Gümrük Birliğinde çıkınca acaba AB ihracatının durumu ne olacak? Bilginiz var mı?
  • Ya da ticaret oranlarının fazlalığı bize AB’ye dış ekonomik bağımsızlığımızı teslim etmemizi mi gerektiriyor?

ÜZÜLEBİLİRSİNİZ AMA YAPACAK BİR ŞEY YOK

BREXIT fragmanını tekrar izlemeniz gerektiğini ifade edip, yeni çekilecek filmde AB ve Gümrük Birliği’nin olmayacağını üzülerek saygıdeğer aydınlarımıza tekrar ifade etmek isterim.

KISACA

Gümrük birliği ülkemiz dış ekonomi politikasını tıkamıştır. Gümrük güncellemesi ise, tıkanan yolu açma gayretidir. Ama tıkanıklığı oluşturanın Gümrük Birliği olduğunun farkına varırsak, bunu kaynağından çözecek ve tıkanıklığın tekrar oluşmaması engelleyecek politika, gümrük birliği yerine AB ile yeni bir serbest ticaret anlaşması ile olacaktır.

SONUÇ: “Tıkanık yolları açmak kısmen sonuç getirir ama mesele tıkanıklığı oluşturan sebepleri tespit edip o koşullara göre politika üretmektir.”

getirir ama mesele tıkanıklığı oluşturan sebepleri tespit edip o koşullara göre politika üretmektir.”