12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden tam 42 yıl geçti. Türkiye demokrasisinde 'kara leke' olarak anılan darbe sonrası 650 bin kişi gözaltına alındı, 52 bin kişi de tutuklandı.

Sıkıyönetim döneminde, 14 kişi cezaevlerindeki açlık grevlerinde, 171 kişi sorguda ve uğradığı işkencelerde, 49 kişi de idam edilerek hayatını kaybetti.

Emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirilen bu darbe, 27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü kez açık müdahalesi olarak tarihteki yerini aldı.

12 Eylül darbe sürecine giderken yaşanan bazı ölümlü olayları hatırlayalım: 

17 Nisan 1978 günü Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu, kendisine posta yoluyla gönderilen bombalı bir paketin elinde patlaması sonucu gelini ve 2 torunuyla birlikte öldü.

10 Ağustos 1978 günü Balgat, Ankara'da sol görüşlü kişilerin gittiği 3 kahvehane tarandı, 5 kişi öldü, 12 kişi yaralandı.

Sivas Olayları patlak verdi. 1.000'den fazla iş yeri ve bina tahrip edildi. 12 kişi öldü, 100'e yakın kişi yaralandı.

8 Ekim 1978 günü Bahçelievler, Ankara'da 7 TİP'li öldürüldü.

19-26 Aralık 1978 tarihleri arasında gerçekleşen Katliamında 120 kişi öldü, 1.000'den fazla kişi yaralandı, 500'e yakın ev ve iş yeri tahrip edildi.

1 Şubat 1979 günü gazeteci Abdi İpekçi öldürüldü.

19 Şubat 1979 günü Kartal'da eski MHP ilçe başkanı, Ankara'da bir polis, Mersin'de ve Tarsus'ta sağ görüşlü 2 kişi öldürüldü.

14 Nisan 1979 günü Beykoz'da 2 polis ve Şekerbank'ın eski müdürü öldürüldü.

1 Mayıs 1979 günü 5 şehirde toplam 8 kişi öldürüldü.

16 Mayıs 1979 günü Ankara Piyangotepe'de bir kahvehane tarandı, 7 kişi öldürüldü.

30 Temmuz 1979 günü Hilvan'ın bir köyü silahlı saldırganlarca basıldı, 4 kişi öldürüldü.

 20 Ağustos 1979 günü Kâğıthane Jandarma Karakol Komutanı Astsubay Üstçavuş Erdal Görücü, özel aracıyla karakola giderken DEV-SOL militanları tarafından öldürüldü.

22 Ağustos 1979 günü İstanbul'da 2 er öldürüldü.

7 Eylül 1979 günü Turgutlu, Manisa'da sol görüşlü 4 fırıncı öldürüldü.

1 Ekim 1979 günü Adalet Partisi senatör adayı öldürüldü.

21 Kasım 1979 günü yurt sathında 2'si polis 11 kişi öldürüldü.

25 Kasım 1979 günü yurt sathında 9 kişi öldürüldü.

29 Kasım 1979 günü Kayseri'de çıkan olaylarda 10 kişi öldü.

6 Aralık 1979 günü bir polis öldürüldü.

7 Aralık 1979 günü Profesör Cavit Orhan Tütengil öldürüldü. Tütengil'in cenaze töreninde olaylar çıktı, 1 kişi öldü, 13 kişi yaralandı.

14 Aralık 1979 günü Beşiktaş'ta bir kahveye konan bomba patladı, 5 kişi öldü, 22 kişi yaralandı.

14 Aralık 1979 günü Ankara'da karşıt görüşlü 2 polisin kavgasında bir polis öldü.

14 Aralık 1979 günü DEV-YOL militanlarını aramak isteyen 2 devriye eri öldürüldü.

24 Aralık 1979 günü Ankara MHP merkez ilçe başkanı, bir PTT müdürü, bir öğrenci öldürüldü.

24 Aralık 1979 günü İstanbul'da çeşitli yerlere bombalı pankartlar asıldı.

2 Şubat 1980 günü Ankara'da silahlı bir gruba müdahale eden askerlerden Piyade Er Zekeriya Önge, sol görüşlü militan Erdal Eren tarafından vurularak öldürüldü.

9 Şubat 1980 günü Yedikule, İstanbul'da polis karakolu, DEV-SOL militanları tarafından basıldı, bir polis öldürüldü, 3 polis yaralandı.

20 Şubat 1980 günü, Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları Başkanı Hasan Doğan'ı öldürüldü. 5 Mart 1980 günü banka soyan 3 soyguncu, 2 eri öldürdü.

11 Mart 1980 günü yurt sathında 7'si kurşuna dizilerek olmak üzere toplam 13 kişi öldürüldü.

18 Mart 1980 günü Siverek'teki cenaze töreninde çıkan çatışmada 5 kişi, ülkenin diğer yerlerinde 3 kişi öldürüldü.

19 Mart 1980 günü Diyarbakır'da sinemada eşinin gözleri önünde Ömer Koç adlı bir üsteğmen öldürüldü.

21 Mart 1980 günü yurt sathında 8 kişi öldürüldü.

28 Mart 1980 günü Mardin'in Derik ilçesinde çıkan çatışmada bir yüzbaşı, bir astsubay ve bir er öldü.

28 Mart 1980 günü İstanbul'da bir MİT görevlisi öldürüldü.

31 Mart 1980 günü 10 şehirde toplam 11 kişi öldürüldü.

2 Nisan 1980 günü yurt sathında 11 kişi öldürüldü.

6 Nisan 1980 günü Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün görev süresi sona erdi. TBMM'de yine cumhurbaşkanı seçimi yapılmadı. 12 Eylül 1980'e kadar aylarca cumhurbaşkanı seçilemedi.

22 Nisan 1980 günü yurt sathında 20 kişi öldürüldü.

25 Nisan 1980 günü sol görüşlü Seyit Konuk, İbrahim Ethem Coşkun ve Necati Vardar adlı militanlar, İzmir'de müteahhit Nuri Yapıcı'yı öldürdüler. Yurt sathında 15 kişi öldürüldü.

28 Nisan 1980 günü yurt sathında 21 kişi öldürüldü.

29 Nisan 1980 günü sol görüşlü Seyit Konuk, İbrahim Ethem Coşkun ve Necati Vardar adlı militanlar, MHP İzmir il yöneticisi eczacı Turan İbrahim'i öldürdüler.

27 Mayıs 1980 günü MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak evinin önünde öldürüldü.

28 Mayıs 1980 günü Çorum Olayları patlak verdi. Olaylar sonunda 2'si polis 8 kişi öldü. Çok sayıda kişi yaralandı, Alevilerin iş yeri ve evleri tahrip edilip yağmalandı ve yakıldı.

30 Mayıs 1980 günü yurt sathında 20 kişi öldürüldü.

7 Haziran 1980 günü THKP/C-Devrimci Yol militanı İlyas Has, Bekçi Süleyman Tosun'u öldürdü.

17 Haziran 1980 günü 15. dönem CHP milletvekili ve CHP'nin Nevşehir İl Başkanı Zeki Tekiner kurşunlanarak öldürüldü

Haziran 1980'de 627 olay oldu, 230 kişi öldü, 466 kişi yaralandı.

15 Temmuz 1980 günü CHP İstanbul Milletvekili Abdurrahman Köksaloğlu, Şişli'deki iş yerinde 2 militan tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırıda öldürüldü.

19 Temmuz 1980 günü 12 Mart döneminin başbakanı Nihat Erim; Dragos, İstanbul'daki deniz kulübünün önünde DEV-SOL militanları tarafından öldürüldü.

22 Temmuz 1980 günü eski DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler öldürüldü.

1 Ağustos 1980 günü Fatsa, Ordu'da eski MHP'li yöneticinin evi DEV-YOL militanları tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. 12 ve 13 yaşlarında 2 kız çocuğu öldü, 14 yaşındaki abileri yaralandı.

26 Ağustos 1980 günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ve diğer komutanlar toplantı yaptı. Müdahalenin 12 Eylül günü yapılması kararlaştırıldı. Son hazırlıklar yapıldı, müdahale planı gözden geçirildi.

Ağustos 1980'de toplam 358 kişi öldü, 368 kişi yaralandı.

1980 yılının ilk 8 ayında ölü sayısı 1.900'ü geçti.

7 Eylül 1980 günü Viranşehir, Urfa'da okullarda Türk bayrağı çektirip İstiklal Marşı söyleten Asteğmen İlyas Bayraktutar, PKK tarafından işkenceyle öldürüldü.

***

12 Eylül 1980 günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ve kuvvet komutanlarından oluşan Millî Güvenlik Konseyinin liderliğinde Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından emir komuta zincirine uyularak 12 Eylül Darbesi gerçekleştirildi.

11 Eylül 1980 günü ülke kan gölünü götürürken, 12 Eylül sabahı yapılan askeri bir darbe ile sanki bir hakemin bitiş düdüğünü çalıp maç bitirir gibi Türkiye’de kimilerine göre “kardeş kavgası “ kimilerine göre “sağ sol çatışması”, bize göre yağma düzenine karşı yapılan başkaldırışın durdurulduğu gün oldu.

Dini, dili, ırkı, meşrebi ne olursa olsun her ana için evlat bir Gül’dü. Sağdan soldan Anadolu çocukları öldü, öldürüldü. İstikballer yok oldu. Geride gözü yaşlı analar, babalar ve dul eşler kaldı. Hanelerden bazen bir bazen birden fazla gül soldu.

Daha sonraki zamanda, Türkiye’nin o günkü ortama gelmesinde, direk veya dolaylı şekilde yönetimde bulunanlar sütten çıkmış ak kaşık gibi yollarına devam ettiler. Olan sağda ve solda samimi duygular ile mücadele eden fakir fukara Anadolu çocuklarının istikballerine oldu.

Sağcısı-solcusu, ülkücüsü-devrimcisi o devrin idealist gençlerini saygıyla anıyorum.                             “ İhtilalin olgunlaşması için bir yıl bekledik” diyen o zamanın üst düzey generalini ve zamanında bu gidişe dur demeyip hanelerden binlerce gülümüzün solmasına vesile olanları Allaha havale ediyorum.

Bugün de kendi ikballeri için hasbi Anadolu çocukları üzerinden siyaset yapan/ yapmaya cesaret edenleri diyorum ki, bizim çocuklarımız üzerinden ellerinizi çekin. Kendi yolunuzu kendiniz yürüyün. Artık güllerimizin solmasına bu milletin gücü ve takati kalmadı.

Son söz rahmetli ozanımız Arif Şirin’inin “Unutama” şiirinden:
“Ve o fil sandığım pire eylülü,
Deva sandığım yara eylülü,
Bizi hançerleyen kara eylülü,
Unutamam, unutamam unutmam.

O eylülün getirdiği kafayı,
İmanı küfürle tartan kefeyi,
Kanımla sürülen zevki sefayı,
Unutamam, unutamam unutmam.”

“Gözlerimin ışığına bir bakın,
Doğrultun namluyu bir kurşun sıkın,
Ama bana unut demeyin sakın,
Unutamam, unutamam unutmam.

Ozan ARİF bu dünyadan göç etse,
Kara toprak erîm erim eritse,
Mezarında karış karış ot bitse,
Unutamam, unutamam unutmam”

Baki selamlar.