Dünya Ekonomik Forumu (WEF), önümüzdeki günlerde başlayacak olan Davos Zirvesi öncesinde 750 uzmana sorarak gerçekleştirdiği Küresel Riskler anketinin sonuçlarını geçtiğimiz günlerde açıkladı. 2006 yılından beri düzenli olarak yayınlanan Küresel Riskler Raporu, 2016 yılı için de bir rapor açıkladı. Bu raporun detaylarına baktığımızda ise, iklim değişikliği problemi ilk sırada, kitlesel imha silahları ikinci sırada, su krizleri üçüncü sırada, zorunlu göçler sorunu dördüncü sırada ve enerji fiyatları dengesizliğinin ise beşinci sırada riskler olarak algılandığını görmekteyiz. 

Karşılaştırma yapmak için 2015 yılı küresel risklerin neler olduğunu da bakmak gerekli. 2015 yılının küresel riskler raporunda; devletlerarası anlaşmazlıklar ilk sırada, iklim değişikliğine adaptasyon başarısızlığı ikinci sırada, siber ataklar üçüncü sırada, salgın hastalıkların kitlesel ve hızlı yayılımı dördüncü sırada ve kitle imha silahları beşinci sırada riskler olarak görülmekteydi. 

Bu raporun geniş ölçekli kapsamında ise şu başlıklar bulunmaktadır; ekonomik, çevresel, jeopolitik, toplumsal ve teknolojik başlıkları altında toplam 28 madde. 

Bu 28 madde aşağıdaki konulardan oluşmaktadır.

Ekonomi başlığı altında; büyük ekonomilerdeki varlık balonları, büyük ekonomilerdeki deflasyonlar, global ekonomideki enerji fiyatları ve şoklar, büyük finansal mekanizmaların ve kurumların başarısızlıkları, kritik eşikteki altyapı yetersizlikleri veya eksiklikleri, anahtar ekonomilerdeki mali krizler ve son olarak yönetilemez enflasyon riskleri bulunmaktadır.

Çevresel riskler başlığı altında; aşırı hava olayları, iklim değişikliğine uyum başarısızlıkları, büyük biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistem felaketleri, büyük doğal afetler ve son olarak insan kökenli çevresel felaketlere ilişkin risk algıları yer almaktadır.

Jeopolitik riskler başlığı altında; ulusal yönetişim başarısızlığı, devletlerarası anlaşmazlıklar, büyük ölçekli terörist saldırılar, devletlerin çöküşü ve krizler ile son olarak kitle imha silahları konusundaki riskler ele alınmaktadır.

Toplumsal riskler başlığı altında; kent planlamasının başarısızlığı, gıda krizleri, büyük ölçekli zorunlu göçler, derin toplumsal istikrarsızlık, bulaşıcı hastalıkların hızlı ve kitlesel yayılışı ve son olarak da su krizleri riskleri bulunmaktadır.

Teknolojik riskler başlığı altında; kritik bilgi altyapısı ve ağların arızaları, büyük ölçekli siber saldırılar, kitlesel veri dolandırıcılığı ve hırsızlığı ile son olarak teknolojilerin yaygın yanlış kullanımları konusundaki riskler gösterilmektedir. 

 

Dünyanın bu sistem kırılganlığının en önemli ortaya çıkardığı sorun hiç şüphesiz ki iklim değişikliği olmasına karşın, ülkelerin ise bu hızlı yükselen tehlike için alınacak tedbirlerde gönülsüz davranmalarıdır. Bu sorunun çözümü için yakın zamanda yapılan Paris İklim Zirvesi çok önemsenmesine rağmen büyük ülkeler sorunların çözümünde gönülsüz davranmaları noktasında yine de kafalarda soru işaretlerine neden oldu. Acaba 2016 Davos Zirvesinde bu konular ne kadar gündemde yer alacaktır? Hoş bu yıl ki konuşulacak konu başlığı 4. Sanayi devrimi olacak ama bu başlık da ayrı bir yazı konusudur. 

Bu kadar çeşitli risk ve sorunlar için acaba ülkeler önlemler almakta mıdır? Bugünkü dünyaya baktığımızda önlemlerin yetersizliği ortadadır. 

Anlaşılan o ki bu kadar global sorunlar arasında kafamızın içi küresel ölçekli risk ve sorunlar ile çokça meşgul görünmektedir. Farklı coğrafyalar ve farklı bölgeler farklı sorunlarla meşgul olsa da dünyanın ortak yaşam alanı olması gerçeğini değiştirmemektedir. 

Küresel finansal sistemi ürkütmemek ve daha işler hale getirmek için ortaya konulan bu riskler, gerçekte pek çok ekonomik, siyasal ve sosyal konuları görmezden gelmektedir. Bunlar arasında; işsizlik, açlık, yoksulluk, çok yönlü doğa tahribatı, gelir dağılımı dengesizliği ve gelir eşitsizliği, terör, bölgesel dengesizlikler, dünyanın daha yaşanabilir hale dönüştürülmesi, pek çok farklı bağımlılıklar vb gibi konular sayılabilir. Bu tür konular küresel çarkın dönmesi için gerekli konular olmaktan uzak olduğu için listede sıralamalara dahi girememektedir. Bu sorunları görmezden gelmek sorunların olmadığı anlamına gelmez.

Madalyonun iki tarafı olduğunu unutmamak gerekir. 

 

Not: Daha detaylı bilgi için aşağıdaki linklerden Küresel Riskler Raporlarına bakılabilir.

http://www3.weforum.org/docs/WEF_Global_Risks_2015_Report15.pdf

http://www3.weforum.org/docs/Media/TheGlobalRisksReport2016.pdf

 

Y. Doç. Dr. Bülent Darıcı

[email protected]