Gıda fiyatlarındaki artışın sorumlusu olarak zincir marketler suçlandı. Çare olarak Tarım Kredi Kooperatifleri’nin 500 civarındaki mağaza sayısının 1000’e çıkarılması talimatını Cumhurbaşkanı verdi. Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerinin fiyat olarak diğerlerinden pek farkı yok. Bu mantıkla gıda fiyatlarının düşürülmesi de mümkün görünmüyor.

Her fırsatta söylüyorum gıda fiyatlarının yüksek olması yanlış tarım politikası, tarımsal üretimdeki sorunlardan başlıyor.

Tüketicinin artık tek noktadan alışveriş yapmadığını, fiyat ve kampanya hassasiyetinin yüksek olduğunu, yakın mesafedeki yerlerin tercih edildiğini, ödeme kolaylığının ve ürün çeşitliliğinin önemli olduğunu bütün araştırmalar ve anketler ortaya çıkarmakta ve göstermektedir.

Zincir marketler merkezi yönetim ve çok şubeli yapılarıyla üreticilerin ürünlerini tanıtmalarında ve yeni ürün geliştirmelerini sağlamakta önemli rol oynuyorlar. Aynı zamanda ulusal zincir marketlerin istihdam sağlama ve kariyer olanakları sunma konusunda öncü bir görev aldıkları da yapılan araştırmalar ve anket çalışmalarında ortaya çıkmaktadır.

Teknolojinin gelişmesiyle beraber hayatımızın her alanına giren online ticaret, temel ihtiyaçların karşılanmasında da önemli bir rol oynamaktadır. Anket sonuçlarında bu kanalın da artık öne çıkmaya başladığı görülmektedir. Modern kanalların tüketici ihtiyaçlarının karşılanması yanında, sağladıkları ürün çeşitliliği ve yeni ürünleri sunmaları neticesinde üreticilere de katkı sağladığı tespit edilmektedir.

Halk sağlığı açısından büyük önem taşıyan bu mekânların ilgili mevzuata uyumunda ve denetimlerinde de zincir marketlerin daha kurallara uygun olduğu nu görüyoruz. Ancak alışverişte bakkal alışkanlığını sürdürenler de yok değil. Ulusal zincir marketler dışında gıda, temizlik gibi alışverişler en yüksek oranda yerel zincir marketlerde ardından da mahalle marketlerinde yapılıyor.

Görünce ihtiyacı fark edip satın alınan ürünlerle en yüksek oranda zincir marketlerde karşılaşılıyor. Toplumun büyük çoğunluğu bakkalların zincir marketlere göre daha pahalı olduğu görüşünde hemfikir. Üstelik işçi memur çiftçi kim olursa olsun tüm ihtiyaçlarını bakkal, büfe, manav gibi yerlerden karşılayamayacağı görüşünde. Zincir marketlerin yakınında ve tüm ihtiyaçlarını giderebilecek düzeyde olmasını istiyor. Malum ihtiyaçlar sınırsız ve giderek artan bir potansiyele sahip.

Gıda fiyatlarındaki artışın tek bir nedeni yok. Yanlış tarım politikaları, tarımsal üretimdeki yüksek maliyetler, girdi fiyatlarındaki önlenemez yükseliş, dışa bağımlılık, döviz kurundaki artış, taşıma-lojistik maliyetleri, hem girdi hem de tarım ve gıda ürünleri ithalatı, finansman sorunu ve daha birçok neden var.

Çözüm olarak Tarım Kredi Kooperatifi marketlerinin sayısının bine çıkarılacağını söylemişti Cumhurbaşkanı. Bazıları öyle algıladı ki bin marketin 84 milyon insana yetip yetemeyeceğini tartışanlar var. Oluşan algıya bakar mısınız? Bin market olunca fiyatlar düşer mi düşmez.

Artan gıda fiyatlarının sorumlusu olarak 5 zincir market gösterildi. Denetimlerle bu marketler baskı altında tutulmaya çalışılıyor. Tarım politikasında, dış ticaret politikasında, ekonomide sanki hiç sorun yokmuş gibi artan fiyatların tek sorumlusu bu marketlermiş algısı yaratılıyor. Kaldı ki, ülkenin inşaat sektörünü 5 müteahhide, gıda sektörünü 5 zincir markete teslim edenler de kendileri.

En önemli sorun yüksek hammadde fiyatları. Navlun, taşıma ücretlerindeki büyük artış ve bunun gıda fiyatlarına yansıması. İklim değişikliğine bağlı üretim sorunları, kuraklık da en önemli sorunların arasında yerini alıyor.

Navlun fiyatları o kadar yüksek ki, bazı ürünlerde içinde taşınan ürün navlun fiyatından daha ucuz. En çok şikâyet edilen ürünlerden birisi ayçiçeği yağı fiyatının çok yüksek olması. Fiyatların yüksek olmasında üretici ülkelerin pandemiyi bir fırsat olarak değerlendirmesinden de kaynaklanıyor. Talep yüksek ama üretim aynı oranda artmadığı için fiyatlar yükseliyor.

Öte yandan çiftçi üretim yapamama konusunda endişeli. Çünkü gübreye gelen zamlar onları kara kara düşündürüyor. Gübre olmadan üretim verimi düşerse, zincir marketlerde ya da her şekilde piyasada pazarda gıda fiyatları yükselmeye devam edecek. Gıda fiyatlarının yükselmesinde sadece bir yeri suçlamak ya da hedef göstermek çözüm değil. Gerçekten de sorun çok önemli ve büyük. Gübre üreticisi üretim yapmaktan korkar duruma gelmiş. Hammadde ve doğalgaza gelen zamlar ürettikleri ürünün yerine yenisini koyamama konusunda onları da endişeye sürüklüyor. Çünkü piyasalarda büyük bir belirsizlik var. Durum böyle devam ederse de zamlar tarlaları gübresiz bırakacak gibi görünüyor.

Türkiye gibi tarımsal üretim potansiyeli çok yüksek, ihracat pazarlarına yakın olan bir ülkenin tarımdan zenginlik üretmek yerine, kendi ihtiyacını bile karşılayamaz duruma getirilmesi uygulanan yanlış politikaların sonucudur.

Son 10 yıllık döneme baktığımızda gıda fiyatları ile ilgili sürekli olarak birileri suçlanıyor. Fiyat artışlarının gerçek nedeni olan yanlış tarım politikalarını düzeltmek yerine bütün bu yanlışların sonucu olan etiketteki fiyatlar baskıyla düşürülmeye çalışılıyor. Nedenler ortadan kaldırılmadıkça baskıyla, denetimle, suçlamayla fiyatlar düşmez, düşürülemez. Yapılması gereken çok önemli çalışmalar, alınması gereken önlemler ve harekete geçirilmesi gereken tarım politikaları var.

Umalım ki halkımız bu çıkmazın içinde yok olmasın ve istediği yaşam standartlarına bir an evvel kavuşsun.