Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları...

İlk orucunu Cuma günü tuttuğumuz Ramazan-ı Şerif'in milletimize, müslümanlığa ve tüm insanlığa hayırlarg etirmesini yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

Toplam test sayısında 1 milyona gitmemize rağmen yeni hasta ve ölüm sayımız günden güne azalıyor. İyileşen hasta sayımız yeni hasta sayısını geçmesi kırılma noktasıdır. Türkiye ölüm oranı bakımından da Avrupa'daki en iyi ülke durumdadır. Salgını çok rahatlıkla göğüsleyebilen sağlık sistemimiz diğer işlerde aksamaya meydan vermeden işlerini sürdürmüştür.

Dünyanın her yerindeki kardeşlerimize sahip çıktık. Yurt dışında yerleşik olmayan eğitim, umre veya kısa süreli seyahat için gitmiş olan 40 bine yakın vatandaşımızı ülkemize getirdik. Önce yurtlarda karantinaya aldık, sağlıklarından emin olduktan sonra evlerine yolcu ettik.

Yurtdışında olup da ağır hastalık geçiren tedavileri yapılmayan, yapılamayan vatandaşlarımızı sahipsiz bırakmadık. İsveç'te tedavi edilmeyen Emrullah Gülüşken isimli vatandaşımızı kızının çağrısına kulak vererek ülkemize getirdik. Dün sabah ambulans uçağımız hasta vatandaşımızı yurda getirdik. Bu kardeşimizi sağlık bir şekilde inşallah evine göndereceğiz.

Avrupa'da ABD'de sigortası olmadığı veya kapasitesi yetmediği için kaderine terk edilmeleri bir gerçektir. Türkiye'de hiçbir hasta hastaneden geri çevrilmemiştir, sahipsiz bırakılmamıştır.

Tüm vatandaşlarımıza birinci sınıf hizmet veriyoruz. Yıllarca ülkemizin sağlık sistemini ve altyapısını eleştirenler umarız biraz mahçup olmuşlardır. Maske, tulum, ilaç., dezenfektan, gıda gibi ihtiyaçlardan her alanda ülkemizin altyapısını, üretim kapasitesini test etme imkanı bulduk. Zorlu süreçten alnımızın akıyla çıkmayı başardık.

ABD'YE YARDIM MALZEMESİ GÖNDERİLECEK

Dünyanın en gelişmiş ülkelerin çaresiz kaldığı yerde biz dostlarımıza destek verecek seviyeye ulaştık. 55 farklı ülkeye salgınla mücadele amaçlı malzeme desteği verdik. Dost ve kardeş toplumlara umut olduk. Gelişmiş ülkelerin dahi Türkiye'den destek istediği dönemde elimizdeki imkanları Balkanlar'dan Afrika'ya kadar geniş bir coğrafyaya açtık. ABD'ye maske, yüz koruyucu, siperlik, göz koruyucu, N95 maske, tulum, dezenfektandan oluşan malzemeyi yarın gönderiyoruz. Bu malzemelerimizi taşıyan askeri nakliye uçaklarımız yarın ABD'ye hareket ediyor.

3 GÜNLÜK SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI
Bu hastalık insandan insana bulaşarak yayılıyor. İnsan hareketliliğini ne kadar azaltırsak saldırın yayılma zincirini o derece kırabiliriz. Okullar, işletmeler, spor tesislerdeki yerlerde faaliyetlere ara verilmesinin büylük katkısı olmuştur. Bu güzel gidişi devam ettirmek için hafta sonu sokağa çıkma sınırlandırmasını bayram sonrasına kadar sürdürmeyi düşünüyoruz. Bu hafta sonu 3 gün süreyle sokağa çıkma kısıtlamasını uygulayacağız. 1 Mayıs-3 Mayıs'ta sokağa çıkma sınırlandırılmasına vatandaşlarımızın riayet etmesini istiyoruz. Cumartesi günü saat 14.00'e kadar marketler açık olacaktır.

Türkiye için ışık görünmüş yaptığımız fedakarlıkların karşılığını alma vakti yaklaşmıştır. Ülke genelinde hayatı normale döndürmeye yönelik kapsamlı bir program hazırlıyoruz. Cumhurbaşkanı Yardımcılığının hazırladığı bu programı yakında açıklayacağız.

Adliyedeki erteleminin 30 Nisan'da dolan tarihini 15 Haziran'a kadar uzatıyoruz.

Çiftçilerimizin Mayıs ve Haziran ayında vadesi gelecek Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan kredi geri ödemelerini faizsiz olarak 6 ay erteliyoruz.

Evden çalışma sürelerini de 27 Mayıs'a kadar uzatıyoruz.

Tüm bakanlıklarımız kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili planlarını ve hazırlıklarını sürdürüyor. Salgınla mücadele için aşama aşama hayata geçirdiğimiz tedbirlerin tüm kesimler üzerindeki olumsuz etkilerinin önüne geçmek için pekçok paketi devreye soktuk.

BİN LİRALIK YENİ DESTEK PAKETİ

Verdiğimiz desteklerin toplamı 200 milyar lirayı buldu. Sıkıntılı günlerde milletimizin her kesiminin yanında olduğunu gösterdik. Yaklaşık 4 milyon vatandaşımıza 22,3 milyar liralık kaynak tahsis edildi. Esnafımıza 8, 4 milyar lira finansman tahsisi yapıldı. İhtiyaç sahibi olan herkese biner lira destek sağlayacağımız 3. bir destek paketi devreye aldık.

FAHRETTİN ALTUN'A SALDIRILAR!
Tüm bu başarıları, attığımız her adımda yapılan işlere katkı vermek yerine takoz olmayı kendine misyon edinmiş bir muhalefet anlayışına rağmen yaptık. CHP'nin başı kin ve nefreti körüklemeyi esas almıştır. Son dönemde belediyelerin yardımlarını yasakladığımız yalanlarına, İletişim Başkanımıza fütursuz saldırıların arkasında bu zihniyet vardır. İletişim Başkanımızın görevi gereği istediği yerde ikamet etme hakkı vardır. Kendisi 45 metre kare bir yerde oturmayı seçmiştir. Büyütme imkanı olduğu halde bunu yapmamıştır. Tüm mahallenin bizar olduğu 200 küsur metrekarelik mezbelelik yeri Vakıflar'dan kiralayarak bakımını üstlenmiştir. CHP zihniyete tarafından topyekün iftira ve çirkin saldırıdaki tutarsızlık, siyasi kokuşmuşluğun en bariz örneğidir.

CHP Üsküdar İlçe Başkanı 'gittim evin fotoğrafını çektim, il başkanıma verdim' diyor. CHP İl Başkanı bu durumu kabul ediyor. CHP Genel Başkanı utanmadan 'ilçe başkanımız oradan geçiyormuş, fotoğraf çekme gibi bir şey yok' diyor.Belediyenin yardımlarıyla ilgili valiliklerle koordinasyon ve planlama yapılması gerektiğini söylerken onlar bambaşka işler yapıyorlar.

İBB'NİN SKANDAL KİTAPÇIĞI
Dağıttıkları kitapçıklarla Aleviliği din olarak takdim eden bu anlayışı özellikle milletimin huzurunda telin ediyorum, kınıyorum.

Yalanlar silsilesi devam ediyor. Bir taraftan talimat vermedim diyor, ama ilçe başkanı da aldığı talimatın gereği gidip orada fotoğrafı çektiği, ondan sonra da burada böyle bir inşaat falan olmadığını söylüyor. Adana'daki belediye başkanı fuar merkezini standlarla bölmek suretiyle girişine de sahra hastanesi diye yazı yerleştiriyor. Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor, hemen yanında kongre merkezi yazıyor.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANINA SALDIRILAR
Diyanet İşleri Başkanımız bir açıklama yaptı, bu açıklamasıyla sadece inancının, ilminin, yürüttüğü görevinin gereğini yerine getirmiştir. Söyledikleri de sonuna kadar doğrudur. Diyanat İşleri Başkanımızın sözleri kendini müslüman olarak tanımlayan kişiler için bağlayıcıdır. Kendini bu sıfatlarla tanımlamayanlar için sözkonusu ifadeler sadece görüştün ibarettir. Ülkemizde eğer İslam adına konuşması gereken birisi varsa, bir kurum varsa Diyanet İşleri Başkanlığı'dır ve buranın Din İşleri Yüksek Kurulu vardır. Diyanet İşleri Başkanımız dini noktada herhangi bir konuda çıkar hutbelerinde, gerek vaazu nasihatlarinde anlatmakla mükelleftir. Bu Ankara Barosu'nun yetkisinde olan bir konu değildir. Herkes haddini, yerini bilecektir.

Editör: TE Bilişim