Manavgat ilçesinde geçen yıl 28 Temmuz'da başlayan, bir gün sonra Akseki'de çıkan ve rüzgarın etkisiyle Gündoğmuş, İbradı, Alanya ilçelerine de yayılan, 7 kişinin hayatını kaybetmesine, çok sayıda canlının ölmesine, evlerin ve ağaçların küle dönmesine neden olan yangın sonrası gerek ormanda gerekse yerleşim yerlerinde rehabilitasyon çalışmaları devam ediyor.

Bir yandan fidanlar toprakla buluşturulurken bir yandan da doğal gençleştirme yöntemlerinin uygulandığı bölgelerde ilkbaharın gelmesiyle küçük kızılçam fidanları yeşerdi.

Yanan ağaçların köklerinin çevresinde yeşeren fidanların boyu, etkili olan yoğun yağış sayesinde 10 santimetreye kadar ulaştı.

"Rehabilitasyon ve ağaçlandırma bu yıl bitmiş olacak"

Antalya Orman Bölge Müdürü Vedat Dikici, AA muhabirine, yangının söndürülmesinin ardından alanda başlayan temizleme ve yeniden ağaçlandırma çalışmalarında sona doğru gelindiğini söyledi.

Yanan 59 bin hektar alanın 30 bin hektarında doğal gençleştirme yaptıklarını ve bu çalışmaların yüzde 80'ini tamamladıklarını dile getiren Dikici, yüzde 20'lik kısmın yüksek kesimlerdeki kar nedeniyle yapılamadığını ancak karların erimesiyle alandaki ağaç kesimlerinin tamamlanacağını kaydetti.

Bölgede 8 bin hektarlık alanı fidan dikimi için hazırladıklarını aktaran Dikici, şunları söyledi:

"1 milyon 650 bin fidan diktik, artık fidan dikimi mevsimi Antalya'da bittiği için yazın ara vereceğiz. Sonbaharda fidan dikimlerini tamamlayacağız. Bu yıl itibarıyla geçen seneki yanan alanla ilgili bütün çalışmalarımızı, rehabilitasyonu, ağaçlandırmasını bitirmiş olacağız. Geldiğimiz nokta gayet iyi, özellikle bu yılki çimlenmelerimiz çok güzel. Tabii tensilde (yapay gençleştirme) harika bir çimlenme meydana geldi. Yağmurların çok olması bizim için olumlu oldu."

Dikici, dikilen fidanların durumlarının da iyi olduğunu ve çalışmalarda genel sahanın yüzde 70'inin üzerine çıktıklarını anlattı.

Dikici, doğal gençleştirmeyle 100 milyona yakın fidanın kendiliğinden çimlenmesini beklediklerini, yanan ağaçların en az 6-7 katı daha fazla bir ağaçlandırma planlandığını belirtti.

Yeni çimlenen fidanların görülmeye başlandığını ancak bunların orman haline alabilmesi için en az 4 yıl geçmesi gerektiğine işaret eden Dikici, "Sahayı çam, boynuz, defne fidanlarıyla daha net bir şekilde görebilmemiz için 3-4 yılımız daha var. Ancak gelecek yıl kışın, bu sene gördüğümüz siyah örtünün yeşil örtüye geçtiğini hep beraber algılayacağız. Büyük ağaç olarak görebilmemiz için ise 15-20 yılın geçmesi gerekiyor." diye konuştu.

"İlkbaharda ormanlarda siyah örtü görmek bizi üzüyor"

Yerleşim alanlarının etrafına bant oluşturduklarını ve mümkün olduğunca yangına dayanıklı keçi boynuzu, defne gibi türlerden diktiklerini anlatan Vedat Dikici, hem olası yangınların yerleşim alanlarına sıçramamasını hem de bölge halkına gelir getirmesini amaçladıklarını bildirdi.

Bölgede yolları, şeritleri de tamamladıklarını ifade eden Dikici, "Önemli olan yangın çıktıktan sonra yaptığımız değil. Yangın çıktıktan sonra devletimiz güçlü, gerekli olanları yapıyor. Önemli olan yangının çıkmasını önlemek. Bunun için de eğitim faaliyetlerini yürütüyoruz." dedi.

Antalya başta olmak üzere hiçbir yerde böylesi bir afetin yaşanmamasını dileyen Dikici, insanlara daha dikkatli olmaları yönünde çağrıda bulundu.

Ormancıların ağaçları kendi evlatları gibi gördüğünü ve çıkan her yangının kendilerini derinden etkilediğini dile getiren Dikici, "35 yıllık ormancıyım. Gençleştirdiğimiz alanların, diktiğimiz fidanların yandığını görmek acı verici. Evladınızın yanması gibi. Tekrar dikiyorsunuz, tekrar yeşillenmesini bekliyorsunuz. Özellikle ilkbaharda her yeri yeşil görmek varken, siyah örtüye kaplanmış bir alan görmek bizi gerçekten üzüyor." diye konuştu.

Editör: TE Bilişim