Üniversitenin küresel iklim değişikliği ve çevre kirliliğiyle mücadele konusunda 7 yılda hazırladığı proje, TÜBİTAK 1002-Hızlı Destek Programı kapsamında geçen yıl aralık ayında desteklenmeye değer bulundu.

BARÜ Bartın Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Aydemir'in yürütücülüğünü üstlendiği proje kapsamında, doğada kaybolması uzun yıllar alan, insan sağlığının yanı sıra çevre, deniz ve orman hayatına olumsuz etkileri olan plastiğe alternatif, doğada çabuk kaybolan zararsız ürün geliştirilecek.

Projenin kabul edilmesiyle araştırmalarını yoğunlaştıran akademisyenler, petrokimya türevli polimerlerin yerine yeni nesil biyopolimerler (canlı organizmalar tarafından üretilen biyomateryal) geliştirilmesi için 12 ay boyunca çalışma yürütecek.

"Çevre kirliliği sorunlarına alternatif çözüm önerisi sunulacak"

Prof. Dr. Deniz Aydemir, AA muhabirine, günlük hayatta ihtiyaç duyulan araç gereçlerin yaklaşık yüzde 90'ının petrol ya da türevlerinden elde edildiğini, dünyada her 5 dakikada 60 bin plastik poşet ve 2 milyon plastik şişe kullanıldığını söyledi.

Söz konusu materyallerin doğada bozulması ve kaybolmasının çok uzun yıllar sürdüğüne işaret eden Aydemir, "Bu nedenle günümüzde petrokimya türevli polimerlerin yerini alması için yeni nesil biyopolimerlerin geliştirilmesi üzerine yoğunlaştık. Bu biyopolimerlerin mekanik dirençleri zayıftır. Bu yüzden çeşitli yöntemlerle güçlendirilerek paketleme sektöründe kullanım olanakları üzerinde çalışılmaktadır. Projeyle çevre kirliliği sorunlarına alternatif çözüm önerisi sunmanın yanında paketleme sektörüne yeni ürünlerin geliştirilmesi için katkı sağlanacaktır." diye konuştu.

Aydemir, üniversite laboratuvarında 2015'ten bu yana plastik ürünlere alternatif olabilecek nişasta bazlı biyopolimer üzerine çalıştıklarını aktararak, çalışmaların odak noktasında plastik atıklara bağlı küresel ısınma ve çevre kirliliğinin olduğunu kaydetti.

Dünyada plastik kullanımının doğada yük oluşturduğuna dikkati çeken Aydemir, "Bu da tabii ki canlılara, denizdeki hayvanlara, hatta balinalara kadar zarar verebiliyor. Çok büyük poşetler yutan balinaların öldüğünü de biliyoruz. Doğadaki plastik yükünü engellemek için doğada daha hızlı bozulan ve insan sağlığına daha az zarar verebilecek ürünler geliştirmeye çalışıyoruz." dedi.

Çadır ve karavanlara talep arttı Çadır ve karavanlara talep arttı

Aydemir, doğada çok farklı plastik türleri bulunduğunu anlatarak, "Doğaya attığınız bir plastik, belki yüzyıllarca kaybolmuyor ve birçok çevresel soruna sebebiyet veriyor. Bizim kullanmak istediğimiz maddeler; yapılan bilimsel çalışmalara göre doğada 1-1,5 ayda tamamıyla kaybolduğu ve toprağa karıştığı tespit edilmiş, hatta bu biyopolimer nişasta bazlı olduğu için hayvanlar da bunu tüketebiliyor." ifadelerini kullandı.

Plastiğin birçok alanda kullanıldığını dile getiren Aydemir, "Bu plastik kullanımı, vücutta depolanarak belirli bir süre sonra çeşitli kanser hastalıklarına sebebiyet verebiliyor. Bunları engellemek için doğada daha hızlı bozulabilen, doğadan gelmiş olan ve doğaya dost olan malzemeleri kullanarak yeni alternatifler geliştireceğiz." dedi.

"İklim değişikliğiyle ilgili çalışmalar değerli"

BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun da eğitim öğretim, araştırma geliştirme ve sosyal sorumluluk alanlarında iklim değişikliğiyle ilgili çalışmaların değerli olduğunu kaydetti.

Bugünden başlayarak atılacak adımların, gelecek yıllarda dünyanın nasıl görüneceğiyle yakından ilgili olduğuna işaret eden Uzun, bu doğrultuda iklim değişikliğiyle mücadelede tüm bileşenlerle çaba gösterdiklerini ve bilim temelli kalkınmanın gelecek için öneminin bilinciyle çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.

Editör: TE Bilişim