Önce Genel Kurul…
Genel Kurullar niçin yapılır?
Bazen mecburiyetten, bazen de kulübün organlarını seçmek ve kulübün tüzüğünü değiştirmek için…
Delegelerin desteği, yani Genel Kurulun oluru alınarak yapılır bu tür kongreler…
Konyaspor Başkanı Fatih Özgökçen’in yaptığı gibi…
Bundan sonra ne mi olur?
90’lı yılların ortasında Barboros Hayrettin’in söylediği bir şarkı vardı, “Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur” diye…
Fatih Özgekçen, Konyaspor kulübünde “imparator” gibi, istediğini alacak, istediğini satacak, gönlü ne istiyorsa, onu yapacak…
Çünkü, Cumartesi günü yapılan Genel Kurul’da o yetkiyi verdik kendisine ve yönetimine…
Konyaspor için hayırlı olsun.
xxx
Sosyal medyada dolaşan, daha doğrusu Başkan Fatih Özgökçen’in söylediği iddia edilen bir cümle, açık konuşmak gerekirse canımı sıktı…
Kendisiyle röportaj yapan muhabirle de görüştüm, Fatih Özgökçen’in sosyal medyada dolaşan o can sıkıcı cümleyi kullandığını, ancak kendilerinin röportajdan çıkardıklarını söyledi…
İnkar edebilir ya da “sözlerim farklı yorumlandı” diyebilir…
Bence bu konuya açıklık getirmesi, kendisi adına iyi olur…
Açıkçası hoş olmamış…
Başkan Konyaspor’u hafife almış ve acemice bir davranış sergilemiş…
Çünkü, Fatih Özgökçen, Konyaspor’a bir kimlik kazandırmadı, ama Konyaspor kendisine sadece kimlik kazandırmakla kalmadı, statü de kazandırdı…
Avukat Fatih Özgökçen’i kim tanırdı bu şehirde?
Ben tanımıyordum, benim çevrem de tanımıyordu…
Konyaspor’a başkan olunca tanıdık kendisini…
Dahası, Konyaspor kimliği ile tanındı Türkiye’de… 
Konyaspor kimliği ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la, eşi Emine Hanımla, Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’yla, TFF Başkanlarıyla aynı karede buluştu…
İnkar edemez.
xxx
Ve Şemsettin Beştav meselesi…
“Ben Konyaspor’un peşinden gitmek için evimin halısını sattım, tüpümü sattım, çoluğumun çocuğumun rızkını bu takımın sevgisine yatırdım” gibi, kendini en iyi, en eski Konyasporlu gösterme çabalarına da karşıyım…
Ben de zaman zaman ağzımdan kaçırdım, “şu kadar yıldır Konyasporluyum, Konyaspor’a şöyle yararım dokundu, böyle yardımım oldu”  gibi üst perdeden beylik laflar ettim!
Şunu söylemeye hakkımız var; Konyaspor’dan yara alanlarla, Konyaspor’dan yararlananlar var mıdır?
Dün de vardı, bu günde var, yarın da olacak…
Konyasporlu olmanın ölçüsü olmadığı gibi, eskisi ya da yenisi de olmaz…
Herkes kendince Konyasporludur, Konyaspor severdir…
Toprağın altında ne Konyasporlular yatıyor…
Baba Köseler, Tat oğlan Hasan Hüseyinler, Talat Önceller, Galip Yenikaynaklar, Mehmet Oktutlar, Eşref Eşrefoğlular, Mehmet Ortaerler, Süleyman Çınarlar ve en son kaybettiğimiz Kamil Büyükateşler…
Binlercesini sayabilirim…
Sevgili Şemsettin Beştav da bunlardan birisi…
Şemsettin Beştav, bu kulüpte hasbel kader futbolculuk ve yöneticilik yapmış, bu kulübü seven yüzlerce, binlerce, milyonlarca insandan birisidir…
Ayrıca delegedir…
Delegeler, çarşıda pazarda, çeşme başlarında, berber dükkanlarında değil, kulübün Genel Kurullarında eteklerindeki taşları dökecek, yanlış buldukları konularda başkana ya da yönetime sorularını yönlendireceklerdir…
Bu delegelerin en doğal hakkıdır…
Şemsettin Beştav da, en doğal hakkıyla bunları sordu ve cevap bekledi…
Kulüp Başkanı ne yaptı?
Çok çirkin, hiç hoş olmayan bir cümle kurdu…
Ekonomik durumu müsait olmayabilir ya da bir başka sebepten dolayı kombine alamayabilir, bunu ifşa etmek, ağır kaçmış…
Konyaspor’un geleneklerinde böyle bir şey yok…
Fatih Özgökçen’e tavsiyem; insan biriktir…
Dört gün sonra, o koltuktan sen de kalkacaksın…
Çünkü, siyasete soyunacaksın…
Daha önce soyunduğun gibi…
Ama bu sefer bir farkla…
Konyaspor kimliğinle ve daha da güçlenerek…
Dolayısıyla da iyi hatırlanmak önemli.
xxx
Yeni listede ismini göremedim Zahir Renklibay’ın…
Fatih Özgökçen, ilk göreve geldiğinde futbolu bilen Zahir Renklibay’a transfer komitesinde yer vermiyorsa, futbolun başına getirmiyorsa, altyapıdaki oluşumun içerisine almıyorsa, açık açık “istifa et” diyor…
Ve en önemlisi de 1922 Konyaspor’u küme düşüren başkan olarak Zahir Renklibay ismini tarihe teneke harflerle yazdırıyorsa! ve sen hala oradaysan, benim kelime haznemde sana diyecek bir sözüm yok…
Sana resmen “mobbing” uygulandı bilader!
Ve hala da uygulanıyor…
Sen üç maymunu oynamaya devam et…
Bir insanın parasıyla rezil olması böyle bir şey…
Ben Bayram Amca başta olmak üzere, Naci abiden, Ali Osman abiden, bütün Renklibay ve  Köseler ailelerinden, bu arkadaş adına özür diliyorum…
Söylenecek çok şey var ama, dam alçak değnek kalkmaz.
Xxx
Cumartesi günü gerçekleşen Genel Kurula olan ilgi… 
Ve bir başka sevindirici bir tarafı da, şehrin seçilenlerinin kongreye gelmesi ve Konyaspor’u yalnız bırakmaması…
Milletvekilleri Tahir Akyürek, Ahmet Sorgun, Selman Özboyacı, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’u salonda görmek, Konyasporlu biri olarak, içimdeki umutları yeşertti…
Anladım ki, Konyaspor’un bundan sonra sırtı yere gelmez… 
Düşünsenize Ahmet Sorgun bile kongre salonundaydı…
Ahmet Abi, daha önce de Konyaspor’la Bosna Hersek’e de gitmiş ve takımın yanında olmuştu…
Konyaspor adına iyi gelişme.
ALANYASPOR MAÇI
Dünya Kupası nedeniyle verilen uzun aradan sonra futbollu günler başladı…
Konyaspor, Alanyaspor’u konuk etti…
Maçın başlarında haklı bir penaltı ile öne geçen yeşil-beyazlılar, ikinci golü ararken, konuk takımın iki topu direklere gitti…
Aslında bu direkten dönen toplar, Alanya takımının Konyaspor’a bir mesajıydı…
Konyaspor ilk yarıyı 1-0 önde bitirdi, ama oynadığı futbol kimseyi tatmin etmedi… 
Tribünlerin beklentilerini karşılamaktan uzaktı...
Kimse karnını kaşıya kaşıya maç seyretmedi...
Ancak kötü oynayarak, vasata bile ulaşamayan bir futbolla ve son uzatma dakikalarında kazandığı penaltı ile alınan 1 puanı  önemsiyorum...
Şunu da söylemek lazım; takım kötü oynayabilir, ama kendini bu kadar ezdirmez…
Bu maçla ilgili söylenecek çok şey yok…
Umarım kısa zamanda toparlanır Konyaspor.