Türkiye’de eğitimlerini devam ettirmek için yurt dışını seçen gençlerin sayısı günden güne artıyor. Her yıl Türkiye’den yaklaşık 100 bin öğrenci eğitim için yurt dışına gidiyor. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı rekor seviyeye ulaştı. Üniversite mezunlarında işsizlik oranda makas giderek açılıyor, rakamlar büyüyor. Rekor seviyede olan işsizlik ve eğitim sistemine olan güvensizlik, gençleri ve ailelerini yurt dışını seçmeye itiyor. IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarı’nın anketleri esas alan verilerine göre, yurt dışına çıkan öğrencilerin yüzde 72'si Türkiye'ye dönmek istemiyor. Türkiye’den yurt dışına açıkça büyüyen bir beyin göçü yaşanıyor.

Bu kadar çok üniversite açıp, gençlere yaşam alanları sunmaz ve onlara iş imkanları vermezseniz sizin yetiştirdiklerinizi başkaları yutar ve hazmeder. Siz de gençlerinizi, genç nüfusunuzu kaybeder düşük gelirle yaşamaya mahkum ettiğiniz emeklilerinizle baş başa kalmak zorunda olursunuz.

Eğitim sistemimiz bir türlü rayına oturamadı ve sarsıntıyla yoluna devam eden trenin vagonlarında gençlerimiz çocuklarımız düşmemek için vagonun neresinden tutacaklarını şaşırmış durumda.

Gençlerimize umutla bakacakları yarınları oluşturmak bu ülkeyi idare edenler kadar ailelerin de sorumluluğunda. Aileler çocuklara ev, araba, para bırakmaya çalışıyorlar. Gençlerin diploması, parası olsa bile yaşayabilecekleri bir dünya bırakmıyoruz onlara. Gençler şirketlerin deneme tahtası olduklarının farkındalar.

Okullarını zor şartlarda bitirseler de devlet yeterli çalışma alanları oluşturmadığından, özel şirketlerin kapısını çalan gençlerin ilk takıldıkları engel tecrübe… o tecrübe çalışma olanaklarını elde edemeyen ve üstelik üniversitelerin uygulama ve çalışma alanlarının yetersizliğinden nasıl elde edilecek anlamadım.

Bugün geldiğimiz noktada filler tepişip, seçim derdine düşmüşken gençler parklarda cami avlularında yatıp kazandıkları okullarına gidebilme çilesini çekerken tüm bunları siyasi malzeme yapanları anlamak mümkün değil. Çözüm için konuşan değil, ya kendini savunan ya da uçak satıp yurt açanlar var.

Ne durumlara geldik. Allah ana babalara sabır versin. Gençler her türlü tehlikeye açık sokaklarda barınırken, gençleri dilinize dolamak yerine çözüm sunun. Ha bu çözüm cemaatlere altın tepside sunulan yurtlar olmasın. Çünkü cemaatlere sunulan imkanların onda biri gençlerimize sunulmadı ve bu gidişle sunulacak gibi görünmüyor. Gençlerimizi cemaatlerin eline kaptırırsanız yine yeniden tuzaklara düşer, kandırılır ve bugün hala temizlemeye çalıştığınız o cemaat pisliğinin içine düşersiniz.

Gençlerimize en güzel imkanları sunalım ki, onlarda kendilerine güvenen ve üreten, ülkesine milletine sahip çıkan bireyler olsunlar. Eğer siz onlara sahip çıkmazsanız asi gençler birer birer çoğalacak ve sesleri farklı çıkacaktır.

Unutmayalım bu ülke çok büyük zorlukları aştı ve yeri geldiğinde birlik olmasını bilen bir milletin eseri… milletin vergileriyle yapılanları millete büyük bir imkanmış gibi sunmayı bırakın. Çünkü yaptıklarınızın ayakta kalabilmesi için finansörlüğünü yine bu millet yapıyor.

Zengin topraklarımızda, fikri hür vicdanı hür gençlerin yetişmesi ve bugün teknolojik savaşların yaşandığı günümüzde dahileri yetiştirelim. Bu da onlara sunacağınız imkanlar ve kaldıracağınız engellerle olacaktır. Gençlerimize sahip çıkalım ki geleceğimize umutla bakalım.