Mutlu bir ailede büyüyen çocuk mükemmeliyetçi bir ruh halinde olur ve karşı taraftan da bunu bekler. İlişkisinde yaşadığı en küçük tartışmada bile onun anne ve babası kadar mutlu bir beraberliğinin olamayacağını düşünmeye başlar. Bir başka deyişle fazla mükemmeliyetçi olmak da bu korkunun oluşmasına sebep olabilir. Ailevi ve çevresel baskılar nedeniyle boşanmanın zor olması da evliliği engelleyen nedenlerden biridir. Kişiler evlenince bir daha ne olursa olsun boşanamayacağını düşünürler. Ayrıca nişan, düğün merasimlerinin geleneksel uygulamaları ve bunların meydana getirdiği stres de insanı evlilikten uzaklaştırabilir.

Daha iyi eş bulma düşüncesi de, evliliği zorlaştırır. Önüne çıkan adayları, ekonomik, kültürel ve eğitim alanında daha iyisini bulurum düşüncesi ile beğenmemek, bir süre sonra insanı kronik bekârlığa götürebilir. Kılıbık olma korkusu, evlenince birçok ev işine ortak katkı sağlama, özellikle eşi çalışıyorsa mutfak ve temizlik işlerine katılma ihtimali de kişileri evlilikten uzaklaştırabilir. Onlar için annelerinin evinde özgür ve rahat yaşamaları daha cazip gelebilir.

Bazı kişiler de evlilik sürecinde, giderek hayatlarının rutine gireceğini ve monotonlaşacağını düşünür. Bunların dışında aile sorumluluğu dediğimiz anne ve baba olmak, ileride doğan çocuğa bir hayat sunmaya çalışmak da evlenme düşüncesinde olan bir bireyi evlilikten uzaklaştırabilir.

Evlilikten kaçan kişiler bağlanmaktan korktukları için uzun süreli birlikteliklerden kaçar. Yalnız yaşamanın en doğru yaşam biçimi olduğuna inanır. Daha çok bekâr ve yalnız yaşayan insanlarla görüşmek ister. Fazla mükemmeliyetçi düşünür. Bencil yaklaşımları olabilir.

Evlilik korkusunu aşmak için Kişi kendine olan güvenini üstün tuttuğu gibi başkalarına olan güvenini de üstün tutmalı. Önyargısız yaklaşım sergilemeli, fedakâr olunmalı. Paylaşımcılığı öğrenmeli, bencillikten uzak durmalı. Doğru bir ilişkiden neler beklediğini tam anlamıyla düşünmeli. Düzgün, düzenli ve disiplinli yaşamak, kişisel başarının anahtarlarından biridir. Bu ise çoğu kez evlilikle mümkün olabilir. Aile, toplumun en küçük ünitesidir. Sağlıklı toplumlar, sağlıklı ailelerden oluşur. Sağlıklı evlilikler bir toplumun en sağlam dinamikleridir. Bu nedenle düzenli, başarılı bir yaşam ve sağlıklı, uzun ilişkiler yaşayabilmek için gerekirse psikolojik destek almaktan da kaçınmamalıdır.