Gazze gazı (*)

Abone Ol

Vizyona yeni giren Gazze filminin 3. versiyonunun düzmece senaryolarında, üzülmekten, büzülmekten acı duymayan kalabalık Walt Disney filmi tadındaki bu sathilik içinde figüran olmak yarışı içinde. Her seçim öncesi harlanan Gazze dumanının Reis-i Cumhur seçimi sonrasında soğumaya terk edileceği aşikardı. 2015 seçimlerinin bir ay öncesine kadar Gazzeliler de artık rahatça uyuyabilir.

'Filistin meselesi' denen şeyle Ömer (r.a.) döneminde fethedilmiş olan Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın kâfir işgalinde olması meselesi birbiriyle irtibatlandırılıyor. “Filistin Filistinlilerindir” denildiği zaman “Filistin Müslümanlarındır” denilmiş gibi bir numara dönüyor. Filistin ismi Romalıların icadı! Romalılar hâkimiyetlerine karşı çıkan Yahudileri cezalandırmak maksadıyla oraların Yeruşelim, Darüsselam olmadığı manasında Palestine demişler. Ayrıca bugün 'Filistinli' denildiği zaman akla sadece Müslümanlar gelmiyor. Farklı dini, etnik mensubiyetleri olan belirli bir bölgede yaşayan halka (halklara)  verilen ad. Yani 'Filistin davası' denildiği zaman İslami kimliğin tayin ediciliğiyle belirginleşmemiş bir kimliğin davasından bahsedilmiş olmuyor. Filistin olarak adlandırılan bölgenin halklarının insan hakları mücadelesinden ibaret Filistin davası... Bir Müslüman'ın Filistin davasından bahsedebilmesi bugünlerde hiç kimsenin ağzına almak istemediği 'ilayı kelimetullah davası'na mesafe koyması ile mümkün olabilir. Eline Türk bayrağı almayı İslam'a ters gören 'yüksek' itikadi hassasiyetli kardeşler, üç parçalı, (batılı ülkelerin üç parçalı bayraklarına benzeyen) Şerif Hüseyin mahsulü Arapçılık tezlerinin remzi Filistin bayrağını taşımaktan müftehir. 

Kudüs'ün Yahudi işgalinden kurtarılarak tekrar Müslümanların hâkimiyetine kavuşturulması meselesi zaten insan hakları teorileriyle ile izah edilemeyecek bir şey. 

Filistin halklarının (Müslim Hristiyan, Yahudi...) insan haklarından daha fazla istifade etmesi için mücadele etmenin adı ise her nasılsa; “cihad.”

Pakistan'da Afganistan'da insansız hava araçlarıyla sistematik olarak her gün yüzlerce Müslüman'ın öldürülmesi haberlerine tepki vermek için CNN veya El Cezire'nin kendilerini gıdıklamasını bekleyen suskun, ucuz kalabalık; Gazze meselesinde cüretkâr.

Gazze'nin işgaliyle meşgul edilen kalabalık Kâbe'nin işgal altında olduğunun kendine hatırlatılması karşısında ise bön numarası yapıyor. Dandik 'alternatif yılbaşı' programlarıyla Mekke'nin fethinin yıldönümü hala kutlanıyor mu, bilmem.

Ölüz, cılız, uyduruk melodilerle, en iddiasız bir tondaki 'ezgi/büzgü'lerle  "Döneceğiz, Döneceğiz, Mekke bir gün döneceğiz!" diyenler döne döne döndüler. Şimdi dönük/donuk gözlerle eblehül büleha olarak ayakkabı gezdiriyorlar. Tayland'a "iş!?" gezisi seyahatleri tertip eden A grubu seyahat acentelerinin taşeronu olarak, 1916'dan beri kafir işgali altında bulunan Mekke'ye inanç turizmi müşterilerinin seyahat ettirilmesi gibi 'kârlı' işlerle meşguller. "Nasıl olsa biri yapacak abi, bizimkiler yapsın!" uyanıklığının dibi.

“Üstüme gelme, protesto ederim valla!”

İsrail karşıtlığı son zamanlarda iyice zavallı bir hal aldı. Önceden "bu Yahudiler var ya..." ile başlayan cümleler sarf edilirdi. Şimdilerde İsrail'e karşı olduğunu söyleyen herkese,  "İsrail'e karşıyız dediysek Yahudilere değil ha!" dedirtiliyor.  Söylenen şu:

"Yanlış anlaşılmasın İsrail halkıyla bir problememiz yok, başındaki üç beş kendini bilmeze lafımız. O üç beş kişi değişiverse liberal bir yönetim İsrail'in başına gelse Türkiye ile İsrail'in entegrasyonundan bile şikâyet etmeyiz.  Ancak şu üç beş hödük İsrailli yönetici yok mu? Onlar var ya. Ah onlar olmasa, Dünya ve Ortadoğu çok güzel olacak kardeşim. Netanyahu niye gitmiyorsun yahu? 

Terörle beni İsrail!

İsrail düşmanlığı çok acınacak bir tarzda cereyan ediyor. İsrail yaptığı faaliyetlerin tesir sahasını artırmak ve daha çok kişiyi tedhiş etmek için bazı 'dehşet dolu, vahşi' resim ve videoları basına 'sızdırıyor'. Böylece daha fazla korku salmak ve insanları kendi tesiri altına almak gayesi güdüyor. "Kahrol İsrail emi!" diye sokaklarda İsrail'e posta koyan 'mücahitler' de bu resimleri sanal âlemde binlerce kişiye ulaştırarak İsrail'e hizmet ediyor. 

ABD Hiroşima'ya atom bombası atmış, arkasından da bomba atılan Enola Gay adlı uçaktan bombanın atmosferde oluşturduğu mantar şeklinin fotoğrafını çekerek dünyaya dağıtmıştı. Lisan-ı hal ile dünyaya "bak size de bunu yaparım" demişti.  O resmin gösterildiği Dünyada bugün serbest piyasa ekonomisine geçirtilmeyen ülke kalmadı.  Bunun gibi İsrail de öldürdüğü, kemiğini kırdığı Filistinlilerin video ve resimlerini çekiyor ve yayıyor. Şöyle demek istiyor “benimle uğraşırsanız sizin başınıza da bu gelir, ayağınızı denk alın." Bizim firasetli, basiretli, kallavi Rabiacılarımız da bu resim ve videolar daha çok kişiyi tesir altına alsın diye büyük gayret gösteriyorlar. Ne kadar çok paylaşım o kadar çok sevap. Paylaşalım kardeşlerim, paylaşalım ki zalim İsrail'i görsün Dünya. Görsün ki daha fazla sinsin Ortadoğu ahalisi kendi kabuğuna.

Kahrol düşman! Al sana protesto.

Türk tavrı "kan tükürsem, kızılcık şerbeti içtim derim" şeklindeydi. "Elim kırılsa yen içinde, başım kırılsa fes içinde" denirdi. Yani? Yani gâvurun bize bir zarar veremeyeceği ruhuyla yaşardık. Bize ne yapabilir ki gâvur? 'Bacaklarım kopsa, kollarım kesilse, gâvura yine yukardan bakarım' tavrı... Bir kişi bile kalsa yalın kılıç düşmana koşardılar... Mağlup edilemezlik vasfıyla mümeyyiz adamlarımız vardı.

Şimdi?.. Şimdi dayak yemekten zevk alıcı ruh hali Türkiye'ye de sıçradı. Gâvurdan yediği tekmenin fotoğrafını dünyaya göstererek 'mücahid' olmak. Böyle müptezel bir vaziyete düşürüldük. "Bakın ey dünya! Beni dövdüler..." Bu zavallı durumun adı da "Şanlı İntifada". Gâvur sana mermi sıkar sen ona sapan taşı atabilirsin. Gâvur senin kemiğini kırar sen ona karşı 'şanlı protesto' eylemleri yapabilirsin.

İslam düşmanı İslamcılığın cıvıtılıp cıvıtılıp insanlara boca edildiği zamanlardayız. Millî olan ne varsa takbih edilmeye müstehak. Ne kadar hakikat varsa Türkiye dışında. 'Yünivörşıl İslamic' davalar 'Palestine'e varır.  'Palestine'e varmıyorsa bir dava o davanın İslami olduğunu asla kabul ettiremezsiniz. Gayri millî ne varsa onların hepsi ulvi, evrensel İslam değerleridir. Türk tavrı dışındaki tüm tavırlar, Türk milletine duyulan mensubiyet dışındaki tüm mensubiyetler caiz, lazım ve hatta vaciptir.  Gâvuru uğraştıracak yüksek karakter, eziklikten, büzüklükten haz almayan Müslüman tavrı hala -suyunun suyu kalsa bile- Türk tavrı olarak zuhur edebiliyor.

“Kahrol düşman al sana protesto!” tadındaki gösteriler size de mazoşistçe gelmiyor mu? Günümüzde erkek tavrının nasıl bir şey olduğuna dair rol modeller de kalmadı. 

"Üstü başı kükürtlü bu dünyadan 

Kancıklık 

Sıçradı çevirdiğimiz sayfalara" 

Oh my God! Kötüler kaybetsin, iyiler kazansın.

1 Zilka'de 1435

(*) Çelimli Çalım adlı derginin 2.sayısında yer alan yazının kısaltılmış hali.