Okullarda felsefe okutulması ciddi bir paradoks içerir. Genellikle ezbere dayanan bu eğitim, öğrencinin felsefeye yakınlaşmasını amaçlarken aslıda öğrenciyi felsefeden uzaklaştırır. Bu durum bütün bilimleri sorgulayan bir düşünce sisteminin ayaklar altında ezilmesine neden olmaktadır. Aynı zamanda kelime anlamı bilgelik sevdası olan felsefe daha çok zorunluluk olarak algılanmakta ve gençlerimiz bu sevdayla aralarına mesafe koymaktadırlar. Soruların cevaplardan daha önemli olduğu felsefede örgenciler sorular sorup kesin cevaplar istenmektedir. Felsefenin bir özelliği olan tutarlılık sizce bunun neresindedir?

Bu sayıp döktüğüm bütün örnekler ülkemizde felsefenin yanlış anlaşılıp yorumlandığını göstermektedir. Bu konunun alanında uzman felsefecilerle devredilip daha bilinçli ve daha vizyonlu gençlerin yetiştirilmesi sağlanabilir. Bu durumda bilgiye daha sevdalı bir gençliğin yetişmesinde ve ülkemizin daha ileriye gitmesinde bir mihenk taşı olabilir.