FATMA POLAT VE AŞK GÜNEŞE BENZER

Bizim birbirimize söylediğimiz güzel sözleri, şu beli bükülmüş  gökyüzü saklar ;

Bir gün gelir, taşımaktan yorulur da sırları yağmura söyler ;

Gizlediğimiz sırlar yağmurla yeryüzüne dökülürde, 

Otlar biter, çiçekler açar, sırlar aşikâr olur. ( Mevlânâ )

       Yani o nisbette doğru yaşamak, dürüst yaşamak ve birilerinin gölgesi ardına sığınıp fitne katmamak ve riyasız konuşmak gerek, bu hayatta vicdanî muhasebede kendinden emin olmak için, yoksa mazallah otlar biter, çiçekler açar, sırlar aşikâr olur...değil mi efendim, bu kurtlar sofrasında !

       Evet değerli dostlar, geçtiğimiz ayda, Konya Yazar Kadınlar Birliği olarak düzenlediğimiz sayın  Prof. Dr. Saim Sakaoğlu'nun söyleşi programına, eşlik eden değerli yazar Av.Fatma Polat hanımefendinin, hediye ettiği ÂŞK GÜNEŞE BENZER kitabından alıntıdır efendim, bu güzel vurgular.   

       Sayın Polat çok zarif ve attığı adımın, söylediği sözün nereye gideceğinden emin bir duruşu olan ve bana göre tarihi bizlere farklı bir boyut ve farklı nazarla aktaran, nezih üsluba sahip, Konya için önem arz eden bir değerdir. 

       Kendisiyle yakın bir tarihte tanıştık, ama kendisini tanıdıkça, Konya'lı olmamasına rağmen Konya kültürünü ve bilhassa Hz. Mevlânâ'mızı böyle şık bir üslupla anlatması, beni hakikaten kendisine çok yakın kıldı.  

        Beğeni, takdir ve okuyucu talebinden dolayı 3.baskısını yapan ve 494 sayfa gibi oldukça uzun ve kaliteli bir muhtevaya sahip olan bu eseri anlatmak, gerçekten hem çok keyifli hem de, büyük bir gururdu benim için.

        Fakat Paradoks Yayınlarından çıkan ve sayın Polat'ın roman tarzında yazdığı bu kitabın öncelikle muhtevasına vakıf olmak gerekir değerli okurlar, dolayısıyla bizler her ne kadar okuyucu olarak konuları okusak da, anlasak da yazan ve yayınlayan kadar vukufiyetimiz elbette mümkün olamayacağı için, bende kitabın arka sayfasından kopya çekerek, sizlerin kitabı daha iyi anlamanıza yardımcı olmaya çalışacağım. 

       Keza arka sayfada diyor ki, kitabın emekçileri ;

       Elhamdülillah, bizim her söze, her suale yüz binlerce cevabımız vardır, lakin bize dair bir söz işittiğimizde önce söylenen lafa bakarız " kelam "mı diye, sonra söyleyene bakarız  " adam " mı diye. ( Aşk Güneşe Benzer'de, Mevlana'nın iftiralara cevabı ) diye, önce bir vurgulama yapar sayın Fatma Polat. Sonra da devam ediliyor ;

       Aşk Güneşe Benzer, " adam "ların romanı. Başadamlar : Mevlana, Şems-i Tebriz, Kimya Hatun, Roma Elçisi Marcos, Fatıma, Bahaeddin Veled, Emir Karatay, Şövalye Nicolas, Gülnihal, 

Sarhoş Abbas...Karşılarında adam olamayanlar : Mevlana'nın sağ kolu Muid Necmeddin ve küçük oğlu Alâeddin , Emir Fülâneddin, Sadettin Köpek, Tahir Ağa, Hasan Sabbah Fedaileri...

       Fatma Polat, ilk romanında Mevlana ve Şems-i Tebriz-î aşkının kimyasını anlama ve anlatma yolculuğuna çıkıyor. Yabancının şehre gelmesiyle başlayan ve dönemin en büyük dünya başkentlerinden Konya'yı alt üst eden, sıra dışı bir hikaye... Aşk Güneşe Benzer'de, Polat ; Selçuklu, Bizans ve Moğol üçgenindeki sosyal, siyasal arka planı ve kadın faktörünü, ihmal etmeyerek alt öyküleri ve kurgusuyla farklı, özgün bir roman ortaya koymayı başarıyor.

        Selçuklu sarayına düzenlenen iç darbe, heyecan verici Sufi-Molla tartışmaları, Şems ve Kimya'nın evlilikle sonuçlanan aşkı, Roma Elçisi Marcos'un imparatoru tayin edecek vasiyeti Mevlana'nın evinde bulma girişimleri, Tapınak şövalyesi Yahudi İzak Algeri'nin Süleyman Mührü'nü Şems'te araması, Anadolu'daki kadın teşkilatları, Moğol-Selçuklu Savaşı, Mevlana'nın şehrin ortasında taşlanması, tüneller, kuyular, muamalı Şems cinayeti ve Yunus Emre'nin Mevlana'ya misafirliği gibi önemli sorular barındıran temalarıyla Aşk Güneşe Benzer, akıcı çarpıcı ve realist bir tarihi roman....diye tarif eder bu güzel eseri. 

        30 a yakın kaynaktan istifade edilen bu eser, bugüne kadar gözden kaçırılan bir çok konuya da temas etmekte ve gün yüzüne çıkarmaktadır, dolayısıyla ben de okumaktan büyük zevk aldığım bu güzel eseri tüm okuyucularımıza tavsiye ediyor, kütüphanelerine kazandırmalarını öneriyorum.  

        Eli kalem tutan herkes yazabilir, ama herkes Yazar olamaz değerli okurlar, onun için bu işin hakkını verenlerin de değeri bilinmeli ve hak ettiği yerde tutulmalı diye düşünüyorum. 

        Ben de buradan değerli arkadaşım sayın Fatma Polat'a, Konya'ya bu güzeli eseri kazandırdığı için çok teşekkür ediyor ve çalışmalarının, başarılarının devamını temenni ediyorum inşaallah.      Allah'a emanet olunuz.  

                                                                                                                                 Âşk olsun...