Öğretme evrensel bir uğraştır. Anne-babalar çocuklarına, antrenörler sporcularına, usta çırağına, eşler birbirlerine ve öğretmenler öğrencilerine hep bir şeyler öğretir. Bu yazımda öğretmenliğin ve öğretimin nasıl daha verimli yapılacağını ve öğrencileri bilgilendirip olgunlaştırırken çatışmaları azaltıp öğretim süresinin nasıl artırılacağı konusunda olacaktır.

   Yetişkinler, gençlere bir şeyler öğretebilmek için olağan üstü zaman harcarlar. Bu zamanın bir bölümü oldukça doyurucudur. Gençlere yeni beceriler öğretmek ve onlara yeni ufuklar kazandırmak çok zevkli bir uğraştır. Bir başkasının yaşamını zenginleştirmek için kendinden bir şeyler verdiğinin bilincine varmak, bir gencin gelişimine katkıda bulunmak gerek anne-babalara gerekse siz öğretmenlere ve gençliğe yol gösteren herkese yüceltici duygular aşılar. Onun öğrendiği her yeni şeyle dünyayı algılamasının geliştiğini ve beceri dağarcığının zenginleştiğini izlemek insana coşku verir. Bununla birlikte gençlere bir şeyler öğretmek oldukça sıkıntılı ve çoğunlukla hayal kırıklığı yaratan bir uğraştır. Öğretmeye çalışan herkes, öğretme heyecanının gençlerde yeterli bir öğrenme isteği uyandırmadığını görebilir. Öğrenme yerine inatçı bir karşı koyuş, motivasyonsuzluk, dikkat sürelerinin azlığı, açıklanamayan bir ilgisizlik ve çoğu zaman da açık bir düşmanlıkla karşılaşır.
   Gençler yetişkinlerin bencillikten uzak ve büyük özveriyle kendilerine bir şeyler öğretme çabalarını nedensiz yere geri çevirirse, doğal olarak öğretme coşkuları da söner. O zaman öğretme yetersizlik, ümitsizlik ve bıkkınlık doğuran sevimsiz bir süreç olur. İsteksiz ve iyilikbilmez öğrenciye karşı içten içe bir öfke duyulur.
   İşlerliği olan ya da olmayan, yani sonucunda bize coşku ya da hüzün veren öğretim yöntemleri arasındaki ayrım acaba nedir? Hiç kuşkusuz insanın bir başkasına bir şeyler öğretme çabasını etkileyen değişik etmenler vardır. Öğretmen-öğrenci ilişkisinin niteliğinin yanı sıra öğretmenin ne öğrettiği, nasıl öğrettiği, ne zaman ve kime öğretmeye çalıştığı da çok önemlidir. İşte asıl konuda öğretmenin ve öğretimin kalitesidir.

Kaliteli Öğretmen Ne Yapmalı?
              Öğretmen olarak siz sınıftaki grubun bir üyesi ve birey olarak öğrencilerin önderisiniz. Sizin işiniz öğretmek, öğrencilerin işi ise öğrenmektir. Öğretmek, öğrenme sürecini yönlendirmek demektir. Siz öğrencilerin öğrenmesine rehberlik eden bir kılavuzsunuz. Öğrencilere yardım etmek amacıyla yapabileceğiniz ilk şey, öğrenme hedeflerini açıklamaktır. Sonuç olarak bu öğrenciye gerçekçi öğrenme amaçları oluşturmada yardımcı olur.

Bu görevi yerine getirdiğinizde, bir eğitim programını planlama, yönetme ve işletme işlemini yerine getirmiş olursunuz. Sizden okulun eğitim faaliyetlerini işbirliğiyle planlamanız ve gerçekleştirmeniz beklenir. Bu görevin bir diğer önemli yönü de, fiziksel imkânların ve öğretim gereçlerinin planlanması, düzenlenmesi ve korunmasıdır. Eğitim programınızı öğrencilerinize göre düzenleyip, güncelleştirerek programınızın ve okulunuzun etkinliğine katkıda bulunabilirsiniz.

Öğretmen olarak öğretmeniz istenilen konu alanı ile ilgili; bilgi ve becerilerin kaynağı olmanız beklenir. Yaşam – boyu öğrenmeye katılmanız beklenir. Uzman olarak bu konu bilgisi açısından kesin ve güncel olmanız gerekir. Ayrıca, eğitimdeki yeniliklere ayak uydurabilmek için yeni bilgi, beceri ve davranışlar geliştirmeniz gerekir. Özellikle de bilim, teknoloji, ekonomi, iş dünyasındaki değişiklik ve gelişmeler ile millî eğitim politikasındaki değişikliklere ayak uydurmanız gerekecektir. Kendinize kişisel bir mesleki gelişim planı hazırlamanız çok faydalı olacaktır.

Etkili bir öğretmen gerektiği zaman öğrenciye arkadaştır. Bazı durumlarda da öğretmen ailenin yerini alır. Kariyerler/meslekler ile ilgili endişeleri olan öğrencilere rehberlik etmeye hazırlıklı olun. Öğrencilerle çalışırken anlayış ve sempati gösterin. Öğrencilerle olan ilişkilerinizde dostça ve nazik davranın. Öğrenci faaliyetlerini yönetin ve iyi yapılan işi ödüllendirin. Öğrencileri yapabileceklerinin en iyisini yapmaya teşvik edin. Öğrencilerin ilgi ve görüşleri hakkında bilgi edinin. Öğrencilere gülümseyin ve gerekirse onlarla birlikte gülün. Etkin dinleme becerileri geliştirin. Dikkatli, destekleyici öğrencilerin kendilerini güvenli hissedecekleri bir atmosfer oluşturun. Öğrencileri, problemlerini kendi kendilerine çözmede destekleyin ve yaptıklarını değerlendirin! Devamı Bir Sonraki Yazımda!