Bir zamanlar 11.12 yaşlarında babadan yetim bir çocuk ilim tahsili için köyünden uzak bir beldede yatılı okurmuş bir ara tatilinde anacığını ziyarete gelmiş birkaç gün özlem giderdikten sonra annesinden yaşama dair öğütler almış ve tekrar okuluna dönmek için bir kervancıya emanet edilerek yola çıkmış. İşte olan olmuş ne olmuş Gelin şair İsmail’in hicvinden şiir diliyle dinleyelim

Anadolu’nun bir köyünde babası ölmüş bir çocuk

Köylerinden uzak bir beldede ilim tahsil ediyormuş

Çocuğun yaşı henüz daha on bir veya on iki

Yalnız beyninde doludur yaşama yetecek bilgi

Bir okullarında birkaç gün tatil başlar

Teker teker dağılırlar okuldan arkadaşlar

Bizim küçük molla Ali de sıkılmıştır gurbette

Annemi ziyaret edeyim der gideyim memlekete

Çıkar gelir köye anneni gönlünü alır

Sevgili annesiyle evde birkaç gün kalır

Sayılı gündür nihayet son günler gelir çatar

Yetim Ali okula gitmeye köyünden yola çıkar

Bolca yiyecek koymuş annesi Ali’nin azığına

10 tane altın sarmış belindeki çıkınına

Tembih eder oğluna anne aman hayattan yılma

Hiç doğrudan ayrılma doğru yolundan çıkma

,

Anne oğlunu okşamış yoluna uğurlamış

Yolda giderken molla bir bezirgâna rastlamış

İki yol var önlerinde biri uzun biri kısa

Uzun yol biraz düzgün rağbet yok kısa yola

Bezirgân der Ali’ye gel kısa yoldan gidelim

Doğru yoldan ayrılmam ki ben anneme söz verdim

Gel oğlum ben büyüğüm büyük sözünü dinle

Okuduğun yere kadar arkadaşım seninle

Uyar bizim küçük molla uyar o bezirgâna

Kısa yolun ortasında tutulurlar eşkıyaya

Eşkıya yolu kesmiş soyar her şeylerini

Bir kenara ayırır bizim yetim aliyi

İşleri bitmiş eşkıyaların tamam artık gidiyor

Kenarda duran molla Ali aklına geliveriyor

Hey küçük molla senin bir şeyin var mı?

Var der hemen küçük Ali çıkarır 10 altını

Veriverir eşkıyaya Ali cik altın kesesini

Şaşırır eşkıya başı Ali’ye geri verir hepsini

Derki ey molla çocuk niye param yok demedin

Ben senden paraları zor ile istemedim

Derki eşkıya amca annem vasiyet etti

Doğru sözleri söyle doğrudan ayrılma dedi

Kervancıya uydumda tutmadım anne sözünü

Bu yola saptıkça bak başa geleni

Para yıda yok desem beklide dövecek sin

Üç beş altın uğruna başımı keseceksin

Bundan sonra bir daha doğru yoldan ayrılmam

Allah var üzerimde ben eşkıya dan korkmam

Bunu duyan eşkıya başı utançtan yere geçer

Bu çocuğun sözüyle eşkıyalıktan vazgeçer

İste ozan İsmail der bu kıssadan hissedir

Allah yolunda giden mutlaka cennetliktir

İSMAİL DETSELİ  EV  25 08 2004