Tanı ve tedavide geç kalmış hastalarda kanserli dokuların prostat içinde sınırlı kalmayıp prostat dışına dağılma gösterebildiğini aktaran Doç. Dr. İbrahim Buldu, prostat kanserinde en önemli risk faktörlerinin yaş ve aile öyküsü olduğuna dikkat çekti. Bunların yanı sıra, obezite ve sigara kullanımının da prostat kanseri için tanımlanan risk faktörleri arasında yer aldığını vurgulayan Buldu, şunları kaydetti:
"Prostat kanseri çoğu zaman herhangi bir belirti vermeden gelişir. Ama bazı hastalarda idrar ve meni problemleri de kansere bağlı olarak oluşabilmektedir.
Ailesinde prostat kanseri öyküsü olmayan erkeklerde prostat kanseri taraması 50 yaş ve sonrasında tavsiye edilirken, ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlarda 40 yaşından sonra prostat kanseri için tarama tavsiye edilmektedir.
Tarama amaçlı olarak kullanılan yöntemler makattan prostat muayenesi ve PSA ölçümüdür.
Prostat kanseri şüphesi olan hastalarda tanıyı destekleyebilecek bir görüntüleme yöntemidir. Kanserli olan hücre ve dokular hücre yoğunluğundaki artış ve kanlanma gibi kimi özellikleriyle sağlıklı olan dokulardan farklı bir görüntüye sahiptir. Bu sayede multiparametrik MR ile görüntülenmeleri mümkündür.
Prostat kanserinin kesin teşhisi için mutlaka prostat biyopsisi yapılmalıdır.
MR-Ultrason Füzyon Biyopsi yönteminde hastanın daha önce çekilen multiparametrik MR görüntüleri, prostat biyopsisi yapılan ultrason cihazına aktarılarak tümörün tam yeri belirlenebilmektedir.
Böylelikle klasik biyopsilerdeki gibi “rastgele” parça almak yerine “hedef gözeterek” direk şüpheli odaktan biyopsi yapılır.
Prostat kanseri tespit edildikten sonra tedavi, hastalığa bağlı faktörler (evresi, yaygınlığı) ve hastaya bağlı faktörler (genel durumu, yaşı, ek hastalıkları) göz önünde bulundurularak planlanır.
Prostat kanseri tedavisinde aktif izlem, robotik veya açık ameliyat, radyoterapi ve hormon tedavisi gibi seçenekler mevcuttur.
Erken teşhis prostat kanseri tedavisinde başarıyı etkileyen ana faktördür. Sık görülen bu kanser için erkeklerin rutin tarama testlerini aksatmaması ve şüpheli durumda teşhis için gerekli işlemlerin yapılması hayati derecede önemlidir. Tedavi ile tamamen prostat kanserinden kurtulmak yüksek bir oranda mümkündür."