Öğretmenleri yakından ilgilendiriyor! Teklif Meclis'ten geçti Öğretmenleri yakından ilgilendiriyor! Teklif Meclis'ten geçti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu'na hitap hitap ediyor. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"FİLİSTİN'İ TANIYIN" ÇAĞRISI

Dost ve kardeş Filistin'in temsilcisinin üye ülkeler arasında hak ettiği yerde görmekten memnuniyeti ifade etmek istiyorum. 

Filistin'li tanımayan diğer devletleri de bu kritik dönemde tarihin doğru tarafında yer alarak Filistin devletini bir an evvel tanımaya davet ediyorum.

Buradaki dostlarımın çoğunun ekranlarda seyrettiği krizleri biz an be an yaşıyor ve yönetmeye çalışıyoruz. Sizlere gerilimin uzağında değil kalbinde yer alan ülkenin lideri olarak sesleniyorum.

KATLİAM ŞEBEKESİNİ DURDURMAK İÇİN DAHA NEYİ BEKLİYORSUNUZ?

Ey insan hakları örgütleri Gazze'dekiler insan değil mi? Filistin'deki çocukların okuma, yaşama, sokakta oynama hakkı yok mu? Ey Basın kuruluşları İsrail'in ofisini bastığı kuruluşlar sizin meslektaşınız değil mi? 

Ey BM Güvenlik Konseyi, Gazze soykırımının önüne geçmek, bu zulme, bu barbarlığa 'dur' demek için daha neyi bekliyorsunuz? Filistin halkıyla birlikte kendi vatandaşlarının canını tehlikeye atan katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz?

İSRAİL'İN LÜBNAN'A SALDIRILARI

Lübnan halkının ve hükümetinin yanındayız. 41 bin insanı katledenler, işledikleri suçların hesabını vermeden vicdanlar rahata kavuşamaz. İsrail'in işlediği suçların cezasız kalmaması için Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından Uluslararası Adalet Divanı'nda açılan davayı destekliyoruz. Müdahillik başvurusunda bulunduğumuz bu davada adaletin tesis edilmesi için ne gerekiyorsa yapacağız.

Ayşenur Ezgi Eygi kızımızın da kanının yerde kalmaması için her türlü hukuki mücadeleyi veriyoruz, vereceğiz.

1967 sınırları çerçevesinde bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulması artık ertelenemez. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa ve Harem-i Şerif'e yönelik saldırıları da yakından takip ediyoruz. Tüm bunları söylerken Tayyip Erdoğan olarak bu kürsüde hamasetin diliyle konuşmuyorum. Burada tarihimden, ecdadımın vicdanlı duruşundan aldığım cesaretle konuşuyorum. Biz, tarih boyunca daima mazlumun yanında, zalimin ve zulmün karşısında olmuş bir milletiz.

Bundan 500 yıl önce engizisyondan kaçan Musevilere de Hitler'den kaçan Yahudilere da kucak açtık. Bizim, İsrail halkına yönelik düşmanlığımız yoktur. Müslümanların sırf inançları yüzünden hedef alınmasına nasıl karşıysak, antisemitizme de karşıyız. Sorunumuz zalimle ve zulümledir. Şunu herkes bilsin ki, biz hakkı haykırmaktan çekinmeyiz. Birileri rahatsız olsa da doğruları söylemekten korkmayız. İnşallah sonuna kadar haklının yanında durmaya, doğru bildiklerimizi acı da olsa söylemeye devam edeceğiz.

"DOĞU AKDENİZ'DE TÜRKİYE'NİN ROLÜ YADSINAMAZ"

Savaşın Ukrayna'nın toprak bütünlüğü temelinde diplomasi ve diyalogla sona erdirilmesi için olan çabaları artıracağız. Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni uygulamaya devam edeceğiz. Balkanların huzuru için yapıcı rol oynuyoruz. Bosna Hersek'in egemenliğinin önemini her platformda tekrarlıyoruz. Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin rolü yadsınamaz. Doğu Akdeniz'de en uzun kıyı şeridine sahip ülkeyiz. 

"KIBRIS TÜRKLERİNE TECRİD SON BULMALI"

Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden 50 yıl geçti. O günden bugüne kadar adada barış ve sukunet hakim oldu. Adil kalıcı ve sürdürülebilir çözüm getirilmesi için samimi olan taraf Kıbrıs Türkleri ve Türkiye'ydi. Adada iki ayrı devket ve iki halk vardır. Kıbrıs Türklerinin eşit uluslararası statüleri yeniden tescil edilmeli, tecrid son bulmalıdır. 

Libya'da istikrarın tesisine aktif destek sağlıyoruz. tüm devletleri Libya'nın yanında yer almaya davet ediyoruz. Afrikalı kardeşlerimzle tam bir dayanışma içinde olmayı sürdüreceğiz."

Kaynak: HABER 7-AA