Ramazan ayında bile masum insanların üzerine bomba yağdıran İsrail yüzünden, bu Ramazan ayının buruk geçtiğini söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Müslümanların, sadece aç kalarak değil, Gazzeliler için ellerinden geleni yaparak da oruç tutmaları gerektiğini ifade etti.
GAZZELİLER İÇİN ELİMİZ, DİLİMİZ VE KALBİMİZLE YARDIM ETMELİYİZ
Prof. Dr. Ali Erbaş, orucun, iftar ve sahur sofralarını ihtiyaç sahiplerine, kimsesizlere, yetim ve öksüzlere açmak, dünyanın pek çok yerinde açlık ve susuzluğa mahkûm edilen insanları unutmamak, Gazze’de, Filistin’de, zalim işgalcilerin bombaları altında can veren şehitleri, gazileri yaralıları unutmamak olduğunu vurguladı. Ali Erbaş, “Vatanları, evleri barkları yok olmasın diye mücadele eden Gazzeliler için elimiz, dilimiz ve kalbimizle yapabileceğimiz ne varsa yerine getirmeli, dualarımızı onlardan eksik etmemeliyiz. Oruç onların başarısı için elimizden gelen her şeyi yapmaktır. İşte böyle oruç tutarsak Rabb’imiz kabul eder. Yoksa duyarsız bir Mümin tutmuş olduğu oruçlar, yapmış olduğu ibadetlerden mutlaka sorumlu tutulacaktır. Müminler bir vücut gibidir. Vücudun azaları nasıl, nerede, ne zaman sıkıntı yaşarsa vücudun tamamı bundan rahatsız olduğu gibi dünyanın neresinde olursa olsun bir Müslümanın başına gelen sıkıntı ve zulüm bütün Müslümanları rahatsız etmeli” diye konuştu.
RAMAZAN AYINI YÜREĞİMİZDE DERİN YARALARLA YAŞIYORUZ
Müslümanların inanç ve medeniyetinde gözyaşının ırkına, mazlumun dinine ve inancına bakılmadığının altını çizen Erbaş, İslam’da, açlık ve yoksulluk çekenin ten rengine bakılmadığını, arşı inleten çığlıkların dilinin sorgulanmadığını dile getirdi. İnsanların hangi dine ve inanca mensup olursa olsun gözyaşının hep aynı aktığını aktaran Erbaş, “Yürekleri dağlayan feryatlar; ister Müslümandan ister gayrimüslimden veya sarı, siyah tenliden, hatta ister Gazze’den ister Ukrayna’dan yükselsin hepsi aynı kalbin acısı, ayni yüreğin sızısıdır. Bizim medeniyetimizde insan; insan olduğu için azizdir ve hürmete layıktır. Ama Ramazan ayını maalesef Filistin’de yaşanan acıların yüreklerimizde açtığı derin yaralarla geçiriyoruz. İnsanlığın kadim şehri Kudüs, bugün hiç olmadığı kadar mahzun. Miracın mabedi ilk kıblemiz Mescid-i Aksa, daha önce hiç olmadığı kadar garip. Yıllarca açık hava hapishanesine dönüştürülen Gazze, bütün dünyanın gözleri önünde benzeri görülmemiş bir vahşete sahne oluyor. Hiçbir ahlak ilkesi tanımayan Siyonist katiller aylardır soykırım suçu işliyor. Tüm insani değerler Gazze’de enkaz altında kaldı. Bu Siyonistler insanlık tehdididir. Bu tehdidi bertaraf edecek yeni bir uluslararası inisiyatife şiddetle ihtiyaç vardır” ifadelerini kullandı.
TUBA KAYA
