Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Konya Şubesi, Konya İl Müftülüğü ve Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı’nın ortaklaşa düzenlemiş olduğu Hayırseverler Buluşması gerçekleşti. Programa Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Vali Vahdettin Özkan, Büyükşehir Belediye başkanı İbrahim Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge, Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özdemir, sivil toplum kuruluşu üyeleri ve hayırseverler katıldı.
‘MİLLETİMİZE ÖZGÜ BİR DAVRANIŞ’
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 6 Şubat'ta meydana gelen depremler sonrası sivil toplum kuruluşları ve hayırseverlerin seferber olduğuna vurgu yaptı. Erbaş, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki Gölcük Depremi'ni Sakarya'da yaşadığını anlatarak, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin de tarihin gördüğü en ağır depremlerden olduğunu söyledi. Devletin bütün kurumlarının deprem bölgesinde olduğunu vurgulayan Erbaş, "Vakıflar olmamış olsaydı, devletimize vakıflarımız destek olmamış olsaydı, devlet daha çok sıkıntı yaşardı. Oraya gidiyorum, Türkiye Diyanet Vakfının mobil mutfağı orada, öbür tarafta Mehir Vakfı, diğer tarafta İHH, öbür tarafta başka bir vakıf. Yani yüzlerce vakıf birkaç gün içerisinde deprem bölgesinde konuşlandı. Bu bizim milletimize özgü bir davranıştır, bir anlayıştır. Bu bizim inancımızdan kaynaklanıyor. Medeniyetimizle ne kadar övünsek azdır. Her milletin başına zaman zaman musibetler gelir. O musibetler, belalar geldiği zaman biz isyan edenlerden değiliz. Deprem bölgesinde 13-14 milyon etkilendi, seferber olduk. Onlar bizim akrabamız değil ama bizim kendilerine yardım etmemiz gereken insanlar. Şurada 6 Şubat depreminden sonra deprem bölgesine gitmeyen kimse yoktur herhalde. Gitmese de yardımı ulaşmayan kimse yoktur herhalde." ifadelerini kullandı.
‘DERTLERİ BÜYÜK!’
İsrail'in saldırılarından sonra Gazze'nin depremde yıkılan Hatay'dan farksız hale geldiğini söyleyen Erbaş, Filistin’in yalnız olmadığını söyledi. Siyonist Yahudi ve Siyonist Hristiyanların tek derdinin Gazze olmadığını belirten Erbaş, “Bizim bütün Müslümanlar olarak bunları göz önünde bulundurmamız lazım. Bizim askerimizi şehit eden, Mehmetçiğimizi, şanlı ordumuzun mensuplarını, 30-40 senedir şehit eden PKK'lılara tırlar dolusu silahı kim gönderiyor? Siyonist Hristiyanlar gönderiyor, Haçlılar gönderiyor. Onların derdi büyük. Onların derdi Türkiye. Son yıllarda Türkiye'ye yönelik bu saldırılar niye arttı? Bu Türkiye'nin geliştiğini gösterir. Türkiye'nin büyüdüğünü gösterir. Türkiye'nin onların gözlerini korkuttuğunu gösterir. Onların gözlerini korkutmaya devam edeceğiz inşallah." diye konuştu.
‘ARTARAK DEVAM ETMESİ, HEPİMİZİN TALEBİ’
Vali Vahdettin Özkan sivil toplum kuruluşlarının bir kamu kurumundan farklı olarak vatandaşların hayatında önemli bir yeri olduğunu söyleyerek, sivil toplum kuruluşları ve birliğin önemine vurgu yaptı. Bu kapsamda Konya’nın bereketli bir il olduğunu aktaran Özkan, “Şehrimizin insanları bu güzel duygularını kendi aralarında istişare ederek ve kurumsallaşarak bu sivil toplum kurumlarını oluşturmuşlardır. İnsanlara yardımcı olmak için ve diğer alanlarda bu kurumlar çok güzel bir şekilde seferber edilmiştir. Bunun artarak devamı hepimizin talebidir” dedi.
‘HİZMET ETMEK BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR ŞEREF’
Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ise, Konya’nın birçok yönüyle kadim bir şehir olduğu burgusunu yaparak, vakıf ve sivil toplum yönüyle de değerli bir şehir olduğunu dile getirdi. Konya’nın yalnızca Konya’da değil, yardıma ihtiyaç duyulan her noktada var olmasıyla insanlığa bir örnek olduğunu ifade eden Altay, “Neredeyse her manada hizmet eden onlarca vakfa ve derneğe sahip olan ve bundan en önemlisi de bu dernekleri besleyecek kadar cömert insanların yaşadığı şehirdir Konya. Onun için bu şehre hizmet etmek bizim için büyük bir şeref, ne kadar dua etsek azdır. Buradan bir kez daha sivil toplumda yer alarak hayır sahibi olan insanlara teşekkür ediyorum.” diye konuştu. Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge, müftülük ve Türkiye Diyanet Vakfı Konya Şubesi olarak faaliyetleri icra etmeye çalıştıklarını söyleyerek, hayırseverlerden alınan güçle bu programın düzenlendiğini belirtti.
DİĞER İLLERDE DE DEVAM EDECEK!
Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Prof. Dr. Saffet Köse de, organizasyon sebebiyle biraraya gelmenin mutluluğunu yaşadığını dile getirdi. Bir toplumun en önemli biriminin ‘aile’ olduğunu belirten Köse, “Bir toplum için aileyi yıkmaktan daha büyük felaket olamaz. Bu sebeple aile üzerinden algı yapılsa da hala bizim en güçlü kurumumuz aile. Aile yapımız, onlara göre daha sağlam. Bu da aileye verdiğimiz değerle alakalı bir durum. Deprem bölgesindeki çiftleri Hatay’dan başlayarak evlendirmeye başladık. Hatay’da 100 çiftimizi evlendirdik. Diğer illerimizde de aynı şekilde yardımlarımızı devam ettireceğiz inşallah. Emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu. Konuşmalar sonunda Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, vakfın 2023 yılında yapmış olduğu hizmetleri sundu. Önceliğin her zaman insan ve eğitim olduğunu aktaran Turan, 2023 yılında başta deprem bölgesi olmak üzere farklı noktalara yapılan yardım çalışmalarını aktarırken eğitimin, bütçenin en önemli parçasını oluşturduğunu kaydetti.
