Hepimizin bildiği gibi, Enflasyon bir ekonomideki mal ve hizmetlerin fiyatlarında gözlenen sürekli ve genel kapsamlı artışını ifade ediyor.

Ülkemizdeki son dönemlerdeki ortalama gıda ve tarım ürünleri fiyatlarının genel enflasyon üzerindeki artışı da, enflasyonun yukarı yönde hareket ettiren başlıca etmenler arasında görülmektedir.

Enflasyon sepetinin ağırlık olarak yaklaşık beşte birini gıda grubu oluşturduğundan, gıda fiyatlarının hareketlerini önemli kılmaktadır.

Yaşanılan Yüksek Enflasyon, vatandaş olarak bizlerin geçmişte para aldığımız gıda ürünlerini daha az almamıza sebep olmaktadır.

Gıda ürünlerini satın almada zorlandığımızdan dolayı da sağlıksız bir beslenme ile karşı karşıya kalmaktayız.

Gelinen süreçte yüksek enflasyon baskısı, bizlerin gıda güvencesini de tehlikeye atıyor.

Gıda güvenliği olmadan da geleceğe güvenle bakmak mümkün olmadığına göre, ülkemizde biran önce gıda güvenliği sağlanmalıdır.

Gıda Güvenliği konusunda Gıda Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Hulusi Ada’nın açıklamasını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Başkan Ada, “Gıda güvencesi, bütün insanların sağlıklı bir yaşam için gerekli olan beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya fiziksel ve ekonomik bakımdan sürekli erişebilmeleri durumudur. Gıda güvenliği ise, erişilen gıdanın fiziksel, kimyasal ve biyolojik açıdan insan sağlığını riske atmaması için alınan önlemleri ifade etmektedir. Çok açıktır ki gıda güvenliği olmadan, gıda güvencesinden söz etmek mümkün değildir. Ülkemizde de yaşanan yüksek enflasyon ortamı farklı bir boyutu ile halkımızın gıda güvencesini tehlikeye atıyor. Hızlı nüfus artışı ve hızla gelişen endüstrileşmeyle birlikte gıda güvenliğinin önemi daha fazla arttı. Sağlıklı yarınlar için gıda güvenliğine her zamankinden daha önem verilmelidir.”

Ülkemizde yaşanılan yüksek enflasyonun tüketicilerin satın alma gücünü zayıflatmasından gıda güvencesini tehlikeye attığına dikkat çeken Başkan Ada, sağlıklı yarınlar içinde gıda güvenliğine her zamankinden daha çok önem verilmesi gerektiğini dile getiriyor.   

Günümüzde dünya’nın ve ülkemizin yaşadığı en önemli sorunların başında gıda güvenliği gelmektedir.

Gıda güvenliği üretimden tüketicinin sofrasına ulaşana dek gıdalardaki olası fiziksel, kimyasal ve biyolojik her türlü bozulmanın öngörülmesini ve alınacak tedbirleri temel alan uygulamaların tamamını kapsamaktadır.

Güvenli gıda, insan sağlığının vazgeçilmezi ve hepimizin hakkıdır anlamına gelmektedir.

Artan kanser hastalığı ve obezite ile mücadele, gıda zehirlenmeleri nedeniyle uygulanan antibiyotik tedavileri ve diğer sağlık harcamaları ülkemiz ekonomisine de ciddi zararlar vermektedir.

Yine ülkemizde sağlıklı ve güvenilir gıdanın üretiminden tüketimine kadar geçen süreçte Gıda Mühendislerine çok büyük sorumluluklar düşüyor.

Bundan dolayı da gıdaların üretiminden tüketimine kadar her aşamasında gıda güvenliği sağlanması kaçılmaz bir durumdur.

Özellikle bütün dünyada ve ülkemizde yaşadığımız Covit salgınında, tarımın yetersiz olduğu ülkelerde boş market rafları ve uzun kuyrukları hala unutmadık.

Önlenemeyen Yüksek Enflasyonla giderek vatandaş olarak bizlerin gıda güvencesi tehlikesi de hızla yükselmektedir.

Kaldık ki, yanlış tarım politikaları, çiftçilerimizin yeterince desteklenmemesi, ekonomideki bilersizlikle birlikte, gıda fiyatlarındaki durdurulamayan fiyat artışları artık temel gıdalara da ulaşmamızı güçsüzleştiriyor.

Hatta bu durumu fırsata çevirmek isteyenlerinde merdiven altı gıda ürünleri üretmesini cesaretlendiriyor.

Satın alması zorlanan vatandaşlarımızda bu tür ürünleri alarak, sağlını tehlikeye atıyor.

Vatandaşlarımızın sağlıksız gıda ürünlerini tercih etmelerine neden olan satın alma gücü yükseltilerek, merdiven altı gıda ürünleri üretenlere karşı da denetimlere ağırlık verilmelidir.

Ülkemizin önündeki gıda güvenliği sorunun çözümü içinde, birlikte hareket edilmesi çok önemli bir adım olacaktır.

Gıda sektörünün üreticiden satışına kadar her kesimi, resmi kurumlar, meslek odaları, birlikler, Üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek, sorunun çözümü için vakit kaybetmeden hareket etmelidir.

Zira gıda güvenliği sorunun çözümü için bekleyecek bir zamanımızın da kalmadığını düşünüyorum.

Çok açıktır ki gıda güvenliği olmadan, gıda güvencesinden söz etmek mümkün değildir.

Ülkeyi yönetenler gıda güvenliğinin maliyetinin, sağlık harcamalarından daha düşük olduğunu bilmelidir.

Öyleyse gıda da güveni oluşturacak adımların geç kalmadan atılmasında büyük yarar vardır.

Öncelikle vatandaşların yüksek enflasyon baskısı altındaki temel gıda ürünlerini alabilecek bir yapı geliştirilmedir.

Ne derseniz sizce de böyle yapılması gerekmez mi?