Elinize yüzünüze bulaştırdınız

Abone Ol

Konya’yı sağlık üssü yapmak gibi bir hedef ortaya koyup yıllar öncesinde sağlık yatırımları hızlı bir şekilde başladı.

Konya’yı sağlık üssü yapacak olan en önemli yatırımlardan biri de Numune Hastanesi’nin revize edilmesiydi. İyi hatırlıyorum, Numune Hastanesi’nin boşaltılacağı sırada o kadar büyük bir prestij uygulandı ki, gören duyan da bir yıl içerisinde bitirip yeni haliyle halkın hizmetine sunacaklar sanırdı.

Evet hızlı bir şekilde de başlandı çalışmaya. Hızlı bir şekilde içi boşaltıldı, hızlı bir şekilde yıkımı gerçekleştirildi. Sonra hızlı bir şekilde beklemeye geçildi.

Defalarca gündeme geldi, defalarca yazıldı, çizildi… Şimdi yine gündemde…  Konya Milletvekili Mustafa Baloğlu açıklama yapıyor, neymiş, Numune Hastanesi’nin ihalesini alan firma yeterlilik bildiremediği için ihalesi yeniden yapılacakmış…

Falanmış, filanmış…

Adama sormazlar mı, madem böyle bir durum vardı neden ihaleyi ilk verdiğin zamanlarda araştırmadın bu konuyu?

Hadi diyelim gözden kaçtı, onca zaman neyi bekledin, niye ihaleyi alan firmaya bir yaptırım, bir baskı uygulamadın?

Sağlık üssü yapacağızdediğiniz Konya’da acil servislerin tıklım tıkış olduğunu, hastanelerde yer bulunmadığını, vatandaşın hastaneye gitmekten dahi tedirgin olduğunu neden görmezden geldiniz?

Bugün de manzara aynı, değişen bir şey yok. Birçok insan hastaneye gitmekten dahi çekiniyor.

Hiç kimse kusura bakmasın ama sağlık yatırımlarına ağırlık verilen bir dönemde, sağlıkta birçok problemin ortadan kalktığı bir ortamda Konya maalesef öksüz çocuk gibi kaldı, gelişmelere uzaktan boynu bükük baktı…

Bizim 14 tane milletvekilimiz var. Bölgemizin 2 tane bakanı var. O kadar bürokratımız var. Ankara’da oldukça baskınız, iyi bir altyapımız var. Ama demek ki, işi sonuca götürecek düzeyde bir oluşumumuz yok.

Şimdi Karatay bölgesine bir hastane yapılması için de çalışmalar devam ediyor. Orada da birçok şey konuşuldu, tartışıldı. Bahri Dağdaş’ın arazisi, yani tarım arazisi üzerine hastane yapmak doğru muydu, yanlış mıydı?

Niyet hayır, akıbet hayırdemek lazımdı. Ama diğer tarafta sütten de ağzımız yanmıştı. Numune’de niyet hayır denilmişti, akıbet pek de hayır olmadı…