MÜSİAD Konya Şubesi’nde elektrikli araçlar konuşuldu. ABD merkezli Nimbus Elektrikli Araçlar şirketinin CEO’su Lihang Nong, “Ulaşımın Geleceği ve Elektrikli Araçlar” konusunda üyelere konferans verdi. Programın moderatörlüğünü, Konya Elektrikli Araçlar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve MÜSİAD Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Hakkı Karaca yaptı. İsmail Hakkı Karaca, "MÜSİAD Konya Şubesi öncülüğünde ve Konya’yı 2042 yılında Avrupa’nın ilk karbon nötr şehri yapma amacıyla kurduğumuz Konya Karbon Sertifikasyon ve Proje Geliştirme A.Ş, alanında ilk olma özelliğine sahip bir girişim olan Konya Elektrikli Araçlar A.Ş. şirketimizi kurduk. Üyelerimizin katılımlarıyla çok ortaklı şekilde kurduğumuz şirketimizde yol haritamızı da belirledik" ifadelerini kullandı.
‘İKİ FARKLI YAKLAŞIM BULUNUYOR’
Elektrikli araçlarla ilgili iki farklı yaklaşımın olduğunu kaydeden Lihang Nong, “Birinci yaklaşımda araç önündeki engelleri tarayıp kendi yol almaya çalışıyor. Bu şu ana kadar inanılmaz pahalı bir metot olarak biliniyor. İkinci yaklaşımda ise, araçların içindeki yazımların araçların içerisindeki yazılımların insan dahilinde hareket etmesi söz konusu. Öncesinde verileri kaydediyor. O verilere göre komut verip hareket ettirirken ikincisinde insan davranışı gibi bir veri depolamasına ihtiyaç olmaksızın araç önündeki tehlikeleri gördüğü anda reaksiyon alıyor. Google’ın araçları birinci yaklaşımı, Tesla’nın araçları ikinci yaklaşımı kullanıyor. Otonom araçlar konusunda bu iki aracın savaşına şahit oluyoruz. Acaba hangisinin daha efektif kullanılacağına büyük firmalar tarafından bu sektöre geniş bir şekilde ağırlık veriliyor” dedi.
‘ELEKTRİKLİ ARAÇLAR 30 KAT ARTACAK’
Elektrikli araç sayısının kısa zamanda 30 kat artacağını vurgulayan Lihang Nong, “Diğer maddemiz elektrikli araçlar. Bill Gates, bu konuya çok para harcıyor. Dünyadaki karbon salınımını azaltmanın iki yolu var diyor. Birincisi sürdürülebilir, temiz, yenilenebilir elektrik üretmeniz, ikincisi de kullandığınız bütün alet, makine, araçların her şeyin elektrik tüketmesi. Bunun başka net bir çözümü yok diyor. Araçlar da burada önemli bir yer kaplıyor. Paris İklim Anlaşması gereğince 2030 yılına geldiğimiz zaman dünyada satılan araçların yüzde 60’ının, yüzde yüz elektrikli olması gerekiyor. Bu da önümüzdeki bir yıl içerisinde bu araçların satışının 30 kat artacağı anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
‘BÜYÜK FIRSATLAR DOĞURUYOR’
Elektrikli araçların ticari açıdan önemli fırsatları da beraberinde getirdiğini dile getiren Lihang Nong, “Geleneksel endüstrideki firmalar da bu konuya çok büyük ehemmiyet veriyor. Bu inanılmaz yeni iş fırsatları doğruyor. Bildiğimiz petrol istasyonlarına bu anlamda ihtiyaç giderek azalacak. Elektrikli araçların petrol istasyonuna ihtiyacı yok. Diğer taraftan milyonlarca adet şarj istasyonları kurulması ihtiyacı ortaya çıkacak. Araç dediğimizde sadece otomobillerden bahsetmiyoruz. Scooter ve bisikletleri de kastediyoruz. Elektriklenmiş ve elektriğe dönüştürülmüş vaziyette olacak. Amerika’da elektrikli bisikletler o kadar arttı ki, siparişi önceden verip bisikletin gelmesini bekliyorsunuz. Bu trendlerin arasında bunların kombinlendiği yenilikçi yaklaşımlar söz konusu. Yeni fırsatlar işin içine giriyor. Çok basit fikirler bile iş görebilir. Örneğin; bir firma taşınabilir batarya sistemi yaptı. Bu da aracınızı şarj etmenizi sağlıyor. Bu firma çok yeni olmasına rağmen Amerika’da 80 milyon dolar civarında bir fon aldı” şeklinde konuştu.
YÜKSEK GÜVENLİK ÖNLEMLERİNE SAHİP
Lihang Nong, “Araçlarımızda hava yastığı var. Motosiklet ve bisikletle aynı sınıfta yer alan araçlarımızı onlara göre kıyasladığımızda çok daha yüksek güvenlik önlemlerine sahip. Buna rağmen seri üretime başladığımız zaman güvenlikle ilgili testleri yapacağız. Motosikletlerle kıyasladığımızda araçlarımız oldukça güvenlidir. Elektrikli araçlar patlar mı diye medyada yayınlar yapılıyor ama batarya sistemlerimiz, normal elektrikli araçlara göre çok daha az riskler içeriyor. Bataryalarımız belli bir sıcaklığa ulaştığında kendilerini korumaya alacak şekilde tasarlandı. Böyle baktığımız zaman riskimiz yok denilecek kadar az diyebiliriz” diyerek sözlerini tamamladı.
HABER MERKEZİ
