Destici, Turkuvaz Medya tarafından İstanbul'da düzenlenen "Türkiye 2023 Zirvesi ve Para Sohbetleri" etkinliğinde yaptığı konuşmada, önce salgın, ardından Rusya-Ukrayna Savaşı'nın, diğer ülkeler ile Türkiye'nin ekonomisini olumsuz etkilediğini, bunun sancılarının hala devam ettiğini söyledi.

Türkiye'nin, özellikle dış politikada yürüttüğü çalışmalarla ekonomisini ayakta tutmayı, belli süre sonra da güvenli ve istikrarlı şekilde sürdürmeyi başardığını dile getiren Destici, TBMM'de 2023 yılı merkezi yönetim bütçesinin görüşüldüğünü anımsattı.

Katıldığı bütçe görüşmelerinden bazı rakamları paylaşmak istediğini belirten Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2023 Merkezi Yönetim tahmini bütçemiz 4 trilyon 469 milyar lira. Bunlar gider kalemleri. Gelir kalemlerinin de 3 trilyon 810 milyar lira civarında olduğunu görüyoruz. Yani 650 milyar liralık bir açığımız var. Bütçenin gayrisafi milli hasılaya oranına baktığımızda büyük bir bütçe, bütçe açığına baktığımızda da yüzde 3,5 ile giderek küçülen bir açık görmekteyiz. Aynı zamanda bütçede dikkat çeken en önemli kalemlerden birisi faiz giderlerimiz. Bir türlü bu beladan kurtulabilmiş değiliz. Türkiye'nin son 15 yılına baktığımızda bütçedeki faiz giderlerinin yüzde 20'lerin üzerine çıktığı dönemleri de gördük. Şu anda kaçtır diye baktığımızda, yüzde 12'ler seviyesinde olduğunu görüyoruz. Bütçemizin gayrısafi milli hasılaya oranı da yüzde 23 şeklinde tahmin ediliyor."

"Savunma sanayisinde yerlilik oranımız yüzde 80'lerin üzerine çıktı"

Mustafa Destici, bütçede en büyük payın birinci sırada Milli Eğitim Bakanlığına ayrıldığını, bunu sırasıyla Sağlık Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığının izlediğini aktararak, şunları kaydetti:

"Gönül ister ki savunmaya bu kadar yüksek bütçe ayırmayalım, buraya ayırdığımız bütçeleri daha farklı alanlarda kullanalım. Ama maalesef, bulunduğumuz coğrafyada güçlü değilseniz haklı olmanızın hiçbir anlamı yok. Onun için Türkiye hem kendi milleti için hem başta KKTC ve Azerbaycan olmak üzere soydaş ve kardeş coğrafyalarımız için de güçlü olmak zorunda, savunma sanayisini de güçlendirmek zorunda. Baktığımızda savunma sanayisinde yerlilik oranımızın yüzde 30'lardan yüzde 80'lerin üzerine çıktığını görüyoruz. Bu elbette ki bizleri memnun ediyor. Türkiye'nin dostlarını, kardeşlerini, soydaşlarını memnun ediyor. Ama Türkiye'nin düşmanlarını ve hasımlarını da rahatsız ediyor. Lakin onlar ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar biz kendi İHA'larımızı, SİHA'larımızı, savaş uçaklarımızı ve füzelerimizi yapmaya, böylece hem kendi güvenliğimize hem bölge güvenliğine hem de dünya barışına katkı sağlamaya devam edeceğiz."

Ekonomik gelişmeler

Destici, büyüme rakamları, dünyada Avrupa başta olmak üzere çok alt seviyelerde ya da eksilere doğru giderken, Türkiye ekonomisinin yüzde 6-7'ler seviyesinde büyüyor olmasının, hem kendileri hem iş dünyası hem de üreticiler açısından olumlu bir gelişme olduğunu vurguladı.

Türkiye bunu sürdürdüğü sürece ekonomik anlamda da gelecek yıllarda bir rahatlama yaşanacağını dile getiren Destici, dövizdeki yükselmenin kontrol altına alınmasının da bir başka sevindirici gelişme olduğunun altını çizdi.

BBP Genel Başkanı Destici, dünyadaki pek çok ülkenin merkez bankalarının rezervleri eksiye doğru giderken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası rezervlerinin artış göstermesinin de ekonomik gelişmeler anlamında kendilerini ümitlendirdiğini ifade etti.

Enflasyon konusuna da değinen Destici, dünya ekonomileriyle birlikte Türkiye'de de ekonomiyi en çok zorlayan noktalardan birisinin tedarik zincirlerindeki bozulmalar olduğunu hatırlattı.

Destici, son bir yılda yaptığı 75 il ziyaretinin bir çoğunda organize sanayi bölgelerini, ticaret odalarını gezdiğini, oralardan aldıkları bilgiler doğrultusunda, tedarik zincirinde normalleşme tam olarak sağlanmasa da iyileşmenin görüldüğünü, kendilerinin de bundan büyük bir memnuniyet duyduğunu anlattı.

"Şu anda dünya bir enerji krizi yaşarken, Türkiye bu krizi yaşamıyor"

Türkiye'de şu anda yaşanan yüksek enflasyonun, buradaki en önemli konulardan biri olduğunu ve bunun hem üreticileri hem sanayicileri hem de ücretli çalışanları olumsuz etkilediğini kaydeden Destici, şöyle devam etti:

"Ama bu ay itibarıyla başlayan düşüşün, aralık ve ocaktan sonra yüzde 50'ler seviyesine geleceğini tahmin ediyoruz. Şu anda dünya bir enerji krizi yaşarken, Türkiye bu krizi yaşamıyor. Beklentilerin aksine ya da birilerinin adeta el ovuşturarak işte 'Türkiye'de kış geldi, doğal gaz fiyatları, elektrik fiyatları şu kadar yükselecek...' demesine karşın. Ama bizim aldığımız bilgiler ne doğal gazda, ne de elektrikte bir fiyat artışı olmayacak. Dün gördük dünyadaki brent petrol fiyatlarının inmesiyle birlikte petrol fiyatlarında da aşağı doğru bir gidiş var."

Destici, bunları, Türkiye ekonomisinin lehine gelişmeler olarak değerlendirdiklerinin altını çizdi.

Son günlerin en çok tartışılan konularından birinin zincir marketler olduğunu vurgulayan Destici, "Türkiye'deki fiyat dengesizliği, hayat pahalılığı ve maalesef fiyatlardaki rekabet koşullarına uyulmaması. Elbette ki devlet bunu denetleyecek, gerekli kurallarını koyacak, çerçevesini çizecek, ama bununla birlikte elbette ki serbest ekonomi kurallarına da sonuna kadar uymaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Editör: TE Bilişim