Son günlerde zamlar üst üste gelince ekmeğe de zam gelmiştir. Hep zam gelmekte, ara sırada az da olsa indirimleri de duymaktayız. Aile bütçesinde ayarın kolay ve dengenin sağlanabilmesi için piyasadaki fiyatların kalıcı olması gerekmektedir. Maalesef günümüzde bütün dünyada çok üründe hızlı fiyat artışları görülmekte olduğundan bu dengenin kurulması zorlaşmaktadır.

Zam gelen gıda ürünü ekmek olunca toplumda farklı bir tepki oluşmaktadır. Çünkü ekmek temel ihtiyaç maddesi, temel gıdamız ve sofraların olmazsa olmazıdır. Birçok kişi hala yemek yiyelim demez buyur ekmek yiyelim demektedir.

Ekmeğe son birkaç ay içinde üçüncü zam yapıldı. Zam gerekli miydi, elbette, un ve diğer girdilere zam gelince ekmeğe de zam yapılmalıydı ve yapıldı. Her mamulün bir üretim maliyeti vardır, girdiler de fiyat artarsa haliyle üretilen mamulün de fiyatı artacaktır, bu durum ekmek içinde böyle olduğundan Konya’da 200 gram ekmek daha önce 2.5 TL iken son zamdan sonra 3.5 TL’dan satılmaya başlanılmıştır. Bir kilogram ekmeğin satışı zam öncesi 12.5 TL idi, zamdan sonra 17.5 TL olmuştur. 

Konya Fırıncılar Odası en ucuz ekmeğin 4 lira olmasını istemiş, Fırıncılar Odasının bu talebine karşılık fiyat belirleme komisyonu 3.5 lira olması şeklinde karar almıştır. En doğal gıda olan ekmeğin fakirin temel gıdası olan ekmekte böylece zamlardan nasibini almıştır. Diğer ürünlere yapılan zamlar gibi son günlerde yapılan her zammın gerekçesi elektrik, akaryakıt, nakliye ve hammadde olduğu gibi ekmek zamlarının gerekçesi de un fiyatları, akaryakıt, nakliye, işçilik, ambalaj malzemeleri ve diğer girdiler olarak sıralanmaktadır.

 Marketlerin tamamında ambalaj malzemesi olarak kullanılan poşetler paralı verilirken fırınlarda ücretsiz verilmektedir. Eskiden ekmek almaya gelen torbasını getirir ekmeğini alır torbasında taşırdı. Günümüzde bu adet kalktı, çünkü fırınlarda ambalaj malzemesine para alınmamaktadır. Bence israf ve plastik kullanımı önlenecek ise fırınlar içinde bu husus gözden geçirilmelidir. Çünkü herkes her gün markete gitmeyebilir ancak her gün mutlaka fırınlardan alış veriş yapmaktadır. Fırınlar içinde ekmekte kullanılan ambalaj malzemesi ya tamamen geri dönüşüme uygun (kâğıda) dönüştürülmeli, ya da marketlerde uygulandığı gibi paralı hale getirilmelidir. Ekmek dışındaki unlu mamullerde uygulama farklı olabilir.

Ekmeğe yapılan zam geliri az olan aileler için oldukça önemli. Ekmek o ailelerin olmazsa olmazıdır. Geçmişte bir bakkalda ekmekle ilgili hususu konuşurken bir vatandaş torbasındaki 10 ekmeği göstererek her gün en az bu sayıda ekmek aldığını ve bu ekmekleri zaman zaman tarttığını söylemişti. 200 gram ekmekte %3’ten 6 gram eksik gelme (soğumadan dolayı) payı vardır. Bu gramajda ekmeğin 6 gramdan daha fazla eksik olması halinde diyelim 15 gram eksik, 15- 6= 9 gram normalden eksik olmaktadır.  Günde 10 ekmek alan bir ailenin ekmeğinden 90 gram 30 günde 2.700 gram hakkından kaybettiğini, bununda ayda 13.5 ekmeğe tekabül ettiğini hesaplamıştı. Burada üretenin kanuni hakkını kullandığını dikkate aldığımızda günde 10 ekmek satın alan vatandaştan bir ayda 13.5 ekmeğinin elinden alındığını söyleyebiliriz.

 Fiyatın yanında üretimde gramajında önemli olduğu ortadır. Küçük gramajlı ekmeklerde pişme payı arttığından fiyat ayarlaması yapılırken keşke ekmek fiyatı belirlenirken gramajı da artırılsaydı dolaylı olarak tasarrufa gidilmiş olurdu. Örneğin; 340- 350 gram ekmek 5 TL gibi.

Gelişen ve geçmişe göre değişen Türkiye’de ekmek üretim yerleri ve isimleri de değişmiştir. Eskiden Fırın ismi ile belirtilen ekmek üretilen iş yerlerinin adı çok yerde “Unlu Mamuller” üretim yeri olmuştur.  Bu iş yerlerinde ekmek, pasta, tatlı çeşitlerinin yanında ve bazı undan yapılan ürünlerde satılmaktadır. Eskiden ekmek fırınlarda sadece ekmek satılır idi. Bu üretim dalındaki çeşitlilik bir gelişimin göstergesidir ve elbette olmalıdır. İş yerleri de birçok sektörde olduğu gibi modern ortamlar, albenisi güzel yerler haline gelmektedir ve olmalıdır da. Büyük marketlerde ekmek ve diğer unlu mamulleri üreten yerler bir köşeyi tutmaktadır.

Halkın temel gıdası olan ekmeğin karşılanması bugüne kadar her dönemde bazı sıkıntılara sebep olmuş, savaş yıllarında, yokluk, kıtlık dönemlerinde ekmek karneye bile bağlanmıştır. Günümüzde ekmek yokluğu yaşanmamakta ancak alım gücü düşük olan insanların ekmek alabilme zorluğu da yaşadıkları bir gerçektir. Bu sosyal yardımlarla veya sadece devletin un vererek, elektrik ve su temininde desteklediği fırınlarda ekmek ürettirerek ucuz ekmek temini ile mümkün olabilir. Bazı illerde belediyelerin ekmek üretimi yapan işletmeleri de bu görevi üstlenebilirler.

Herkesin basitçe yaptığı bir hesabı burada yapacak olursak ekmeğin kilosu illere göre değişmekle birlikte 1000 gram ekmek 17,50 ile 30.00 TL arasında değişmektedir.

Konya'da ekmek 23 Kasım 2020 tarihinde 1,20 TL olan 1,40 TL’na yükseltilmiştir. Ekmeğe son olarak 5 Ekim 2021 tarihinde zam yapılmış, 200 gram ekmeğin fiyatı 1 lira 40 kuruştan 1 lira 75 kuruşa yükseltil geçtiğimiz günlerde de bir kilogram ekmek şu anda Konya’da 17.5 TL olmuştur. Ekmeğe zam bu günlerde kaçınılmaz hale gelmiştir bu durum yaşadığımız günün gerçeğidir, ancak yapılan zamda ekmeğin küçültülmesi değil gramajının artırılarak fiyatının ayarlanması dikkate alınmalıydı.

Bu sektörde hizmet etmiş biri olarak belirtmeliyim ki; ekmek üretiminde pişme kayıplarını, işçiliği ve diğer kayıpları azaltmak için büyük gramajlı ekmeğe yönelmek gerekmektedir. Günümüzde birçok üretim yeri farklı gramajlarda ve farklı unlardan çeşitli ekmekler ürettiğinden dolayı tüketicilerin farklı taleplerine cevap verebilmektedir. Bu nedenle halk tipi ekmek büyük gramajda ve makul fiyatta olmalıdır. Gerekirse belediyeler halk tipi ekmek üretme veya ürettirme ve dağıtım yolunu seçmelidirler.

Ayrıca, ekmekte israf en aza indirilmeli, özellikle toplu tüketim yerlerinde küçük veya dilimli ekmek kullanımı teşvik edilerek israf önlenmelidir.

Ekmek temel gıda maddesi olmaktan çıkan kişiler değil ekmeği temel gıda olarak çıkmamış çok kişi henüz olduğundan ekmek fiyatı unlu mamul üretenlerden ayrı olarak sadece fırınlar dikkate alınarak düzenleme yapılmalıdır. Sağlıklı günler dileklerimle hoşça kalınız.