Eylül ayıyla beraber okulular da başlıyor.

Sadece okullar  mı?

Öğretim, eğitimi okula ait kısmı, ailelerin sorumluğu da başlıyor,başlamalı.

Bunu bilmeyecek  ne  var? Herkesin bildiğini bir de ben yazmışım ne olacak?

Benim değineceğim nokta bilmenin çok ötesi. 

Mesela bildiğimiz eğitim öğretimi anlamak, idrak etmek, inisiyatif olmak, sorumluluğumuzu fark etmek, amiyane tabirle elimizi taşın altına koymak.

Şayet bunları yapıyor isek  eğitimde ve öğretimdeki bu aksaklıklar hala neden devam ediyor?

Suç sadece devlette mi?

Öğretmenler de mi?

Yoksa eğitimin fayda sağlayacak tarafının  yeterince işin içine girmemesi mi?

Eğitimi alan cephenin  eğitimin ciddiyetini yeterince anlamaması mı?

Bence muasır medeniyet seviyesine ulaşmak için en önemli görev  hizmeti alan aile ve öğrencinin en büyük sorumluluğu da alması.

Burada aileye çok önemli rol düşüyor.

Öncelikle eğitime ve öğretime başlayan çocukları ile çok daha yakında ilgilenmek gerekecek.

Nasıl?

Mesela iyi bir dinleyici olmak.

Öğrencinin sorunlarına kulak kabartmak çözebiliyorsa çözmek çözemiyorsa birlikte çözüm aramak hala çözülemiyorsa çözebilecek birisini bulmak.

Öğretmenleri ile işbirliği yapmak. Özelikle  rehberlik öğretmenleri ile  sürekli istişare halinde olmak.

Olayın bir de okul aile birliği yönü var.

Özellikle okul aile birliğine iştirak etmek, toplantılara sürekli katılmak, az veya  çok görev ve sorumluluk almak.

Böylelikle okul aile birliği içinde yetenekli bilgili ailelerle işbirliği yapmak. Vasıflı velilerin yönlendirmesi ile çocukların durumlarını birlikte izlemek.

Etkili bir okul aile birliği kurulmasında sorumluluk almak.

Günümüzde bir çok aile sorumluluk alabilecek bilgi beceri ve iradeyi her zamankinden daha fazla görüyoruz ama yeterli mi hayır.

Etkili bir okul aile birliği okulun , eğitim ve öğretim kumrunun ana tamamlayıcı gücüdür.

Devleti ,öğretmenleri çocukları suçlayacağımıza sorumluluk almak ve eğitim ve öğretimin lokomotifi olmak okul aile birliğinin gizli silahı.

Projeler üretmek bu projelere kaynak bulmak okul aile birliklerinin rahatlıkla yaparak eğitime katkı sağlayabilecekleri önemli bir girişim.

Devletin yeterince kaynak ayıramadığını hepimiz biliyoruz.

Eğer okul aile birliklerini iyi organize edebilir, doğru projeler üretebilirsek kaynak da o oranda kolay sağlanabilir.

Aile birliği kendi kaynak sağlayamazsa, günümüzde gelişmekte olan sponsorluk bilinci bu gayretleri daha da kolaylaştırmakta.

Ulusal ve uluslar arası sivil toplum örgütleri de kayda değer projeleri daha kolay finanse ediyor.

Önceki mezunlar, çalışanlarla irtibata geçmek de ayrı bir kaynak.

Bazı şirketler özellikle kendi konularında ya da sosyal sorumluluk gereği eskisinden çok daha fazla eğitime ilgi duymakta.

Eğer hiçbir şey yapmazsak; bir tarafta eğitime katkı sağlamak isteyenler, bir tarafta kaynak yetersizliğinden hayata geçirilemeyen fikirler, şikayetten öteye geçemeyiz.

Ayrıca aile ve okul aile işbirliği ile okulla güçlü organik bağlar kurarak okulun gerçekleri ile de daha yakın ilişki kurmuş olur.

Eğitimin kahramanları öğretmenlerle çok yakın ilişkilerle , öğretmenlerin de aile ile iletişim kurması kolaylaşır. Aileyi  daha yakından tanıyarak imkanlar ve imkansızlıklar karşısında daha bilinçli tavır geliştirir.

Ailelerimiz de öğretmenlerimiz hakkında , daha samimi bilgiler edinerek ön yargısız iletişimin önü açılır.

Öğrenci, okul, aile, öğretmen ve devlet birlikte birbirini tamamlayarak eğitime sarılırsak eminim her okul bir kolej havasında olacaktır.
Maddi imkan olmayabilir, ama maddi imkanı bulabilecek girişimler yapabiliriz.

Kütüphanesi, laboratuarı olmayan bir köy ilkokul ve orta okulu öğrencisi olarak, bütün deneyleri yapıp, kitaplara ulaşacak kadar aktif öğrenciler olarak , eğitim seviyemizi kendi taleplerimiz ve ailelerimizin bizi dinlemesi ile gerçekleştirmemiz üzerinden kırk yıl geçti.

Şimdinin imkanları çok çok fazla.

Yeter ki aile okulu, öğrenciyi, öğretmeni doğru dinlesin, algılasın.

Gücünü bilsin.

Eğitimin, eğiticinin, okulun ve öğrencinin sorumluluğu ailenin tamamlayıcı gücünün içinde saklı.