Güney Kore'nin Ankara Büyükelçisi Lee Won-Ik, "1915 Çanakkale Köprüsü, iki ülke arasındaki iş birliğinin bir sembolü olarak değerlendirebileceğimiz bir konu. Köprü, dünyanın en uzun asma bir köprüsü ve çok ileri teknoloji isteyen bir projeydi. Bu projeyi beraber yapabildiğimiz gibi bundan sonra da daha büyük projeleri birlikte yapabileceğimizi düşünüyoruz." dedi. Selçuk Üniversitesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Sultan Alparslan Kültür Merkezinde düzenlenen "Türkiye - Kore İlişkilerinin Dünü, Bugünü ve Yarını" başlıklı konferansta öğrencilerle bir araya gelen Lee, Türkiye-Güney Kore ilişkilerinin temelini Kore gazilerinin oluşturduğunu söyledi. Göktürkler döneminde iki toplumun Çin'e karşı mücadele ettiğini, sonrasında ise Türkiye ve Güney Kore'nin Kore Savaşı'nda bir araya geldiğini belirten Lee, Kore'nin kurtuluşunda Türk askerinin ciddi bir katkısının olduğunu dile getirdi. Lee, iki ülkenin 2002 Dünya Kupası'nda üçüncülük mücadelesi verdiğini, Tokyo 2022 Olimpiyatları’nda dostça bir rekabette bulunduğunu anlattı. Kore vatandaşlarının Türkiye'de yaşanan orman yangınlarına da kayıtsız kalmadığını vurgulayan Lee, gerçekleştirilen fidan bağışlarıyla 6 kentte dostluk ormanının oluşturulduğunu kaydetti. Büyükelçi Lee bu yıl Türkiye ve Güney Kore diplomatik ilişkilerinin de 65'inci yıl dönümünü kutladıklarını, Türkiye’de 190'dan fazla Kore firmasının bulunduğunu belirterek, "1915 Çanakkale Köprüsü, iki ülke arasındaki iş birliğinin bir sembolü olarak değerlendirebileceğimiz bir konu. Köprü, dünyanın en uzun asma bir köprüsü ve çok ileri teknoloji isteyen bir projeydi. Bu projeyi beraber yapabildiğimiz gibi bundan sonra da daha büyük projeleri birlikte yapabileceğimizi düşünüyoruz. Böyle büyük projeler başardığı için sadece Türkiye'de değil, üçüncü bir ülkede de birlikte önemli projeler üstlenebiliriz." diye konuştu. Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emrullah Eken de konferansın Türkiye-Güney Kore ilişkilerine bilimsel, akademik, kültürel, sanatsal ve ekonomik faaliyetler açısından katkı sağlamasını diledi. Selçuk Üniversitesi'nin kadim bir şehirde çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Eken, Üniversitenin 1975 yılında kurulmasına karşın Büyük Selçuklu İmparatorluğu dönemine kadar uzanan bir kültürle eğitim öğretim faaliyetlerine devam ettiğini anlattı. İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enderhan Karakoç, Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semahat Küçükkolbaşı, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen, Beyşehir Ali Akkanat İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Mangır, öğretim elemanları ve öğrencilerin katıldığı konferans, hediye takdimiyle sona erdi.

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim