Milli Eğitim Bakanı (MEB) Ziya Selçuk, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Milli Eğitim Bakanlığı 2023 Eğitim Vizyonu Tanıtım Toplantısı'nın ardından daha da yoğun olduğu belirtilerek, uyku düzeninin sorulması üzerine Bakan Selçuk, "Ben göreve geldiğimden beri uyuyamıyorum. Çünkü geldiğim gün çok yüksek bir beklenti oluştu. Hiçbir vaatte bulunmadan, hiçbir kelime sarf etmeden bu kadar yüksek bir beklentinin oluşması benim sorumluluğum değil. Yine de ne yapacağız, nasıl yapacağız konusunda çok uzun yıllardır çalışmamıza rağmen, bu uyku düzeni gerçekten kalmadı." ifadesini kullandı.

"Bugün düşündük, yarın şu değişikliği yapıyoruz' demeyeceğiz"

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Türkiye'nin eğitim meselesini bir hal yoluna koyduklarında işlerinin bitmediğini, asıl işlerinin o zaman başlayacağına işaret ederek, "Mecazi olarak bir şekilde yoğun bakımdan çıkalım, sonra artık nekahat döneminde iyileşme başlasın, dünya ile mücadele etme imkanımız doğsun." diye konuştu.

Selçuk, şu ifadeleri kullandı:

"Birkaç küçük fark var aslında bu yapılan işle ilgili. Bunlardan bir tanesi ilk kez felsefesiyle teorisiyle yöntemiyle tekniğiyle bütünsel bir sistem yaklaşımı içerisinde bir sistemin, bütün alt sistem bileşenlerinin eş zamanlı olarak dönüştürülmesi hedefleniyor burada. Yani 'biz Türkiye'nin sınav sistemiyle ilgili şunu yapacağız, öğretmenlerin özlük haklarıyla ilgili şunu yapacağız ya da müfredatla ilgili şunu yapacağız' değil. Bir sistemin bütünsel dönüşümüyle ilgili bir mesele var. Bu bakımdan değerli.

İkincisi şu; biz bunu yaparken 'bugün düşündük, yarın şu değişikliği yapıyoruz' demeyeceğiz. Ne diyeceğiz? Diyoruz ki, biz şu kadar sene içerisinde olgunlaşacak bir fidandan söz ediyoruz. 'Hemen bir şey yapmak mümkün değil. Lütfen zaman tanıyın' diyoruz. Eğer hemen bir şey yaparsak, bulduğumuz çözümler geleceğin sorunları olacak. O yüzden hemen bir şey yapmamak lazım. Bir şey yapmaktan çok, neyi yapmayacağımızın üzerine odaklanmamız lazım."

Bakan Selçuk, adım adım bunu planlayarak, veri analizine bakarak, sonuçları araştırma teknikleri açısından değerlendirerek bir yol bulunması gerektiğine değindi.

Selçuk, 3 yılda ulaşacakları yerin aslında sistemin genel bir raya oturması ve artık bunun üzerinden iyileştirmelerin hızlanması olduğunu kaydetti.

"Yaklaşık yüzde 60'ların üzerinde bir fark var"

Velilerin ve öğrencilerin çok merak ettiği konunun ise "liselere geçişte hangi sistemin uygulanılacağı" olduğuna değinen Selçuk, şu görüşlerini paylaştı:

"Aslında biz bunu, bu bağlamdan çıkarmak istiyoruz. Çünkü mesele bir kademeler arası geçiş meselesi değildir, mesele bir çocuğun hayatıdır, geleceğidir. O sebeple biz burada sınavın adını, tekniği ve yöntemini değiştirsek inanın bir mesafe alamayız. Seneye sınav nasıl olacak sorusu, doğru bir soru değil. Doğru soru bence şu; siz eğitim sistemi içerisinde bir çocuğun ortaokuldan liseye ve üniversiteye geçerken kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda nasıl daha mutlu, donanımlı, daha fazla potansiyelini ortaya koyabileceği bir ortam oluşturacaksınız? Mesele aslında bu. Bunu yapabilmek için şöyle bir şey söz konusu; bizim kendi ölçümlerimiz dairesinde imkanları en iyi olan okulumuzla imkanları en kötü okullarımız arasındaki fark çok yüksek. Yaklaşık yüzde 60'ların üzerinde bir fark var."

Bakan Selçuk, imkanların bu kadar farklı olduğunda velinin ya da öğrencinin, "ben şu okula gitmek istiyorum" dediğini ve herkesin buraya hücum ettiğini anlattı.

Okullar arasındaki başarı farkı azaldığı zaman, vazgeçme maliyeti konusunda başka bir bakış açısının söz konusu olacağına işaret eden Selçuk, "Çocuk, 'ben şu okulda da bu okulda da aşağı yukarı benzer imkanlarla karşılaşacağım' diyecek. Ve büyük bir sınav maratonuna girmeyecek." dedi.

Selçuk, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye'de dershaneler olmasa Boğaziçi, Hacettepe, ODTÜ'ye hangi çocuklar girecek? Yine aynı çocuklar girecek belki 10 puan aşağı girecek ama yine o çocuklar girecek. Peki bütün bu dershane, sınav curcunası varken çocuklar okulda eğitim ve özel öğretimler aldıktan sonra bizim matematik, fizik netlerimize bakar mısınız? Gördüğümüzde bu tamamlayıcı bir fonksiyon ise dershane ya da özel ders meselesi, Türkiye'nin manzarası niye böyle o zaman? Burada başka bir nedensellik var, bu işin içerisinde. Bizim bunu çözmek için bataklıkla ilgilenmemiz gerekiyor. Yani sınavın tekniğiyle vesaire değil."

"Hangi dersten ne tür sorular çıkacağını her ay yayınlayacağız"

Dün, örnek soruların yayımlandığını hatırlatan Selçuk, "Sevgili öğrenciler, 'Hiç endişelenmeyin sen böyle bir sürprizle karşılaşmayacaksın. Biz sana hangi dersten ne tür sorular çıkacağını her ay yayınlayacağız, göstereceğiz, örnek deneme sınavlar yapacağız. Sen rahat ol.' dedik." ifadesini kullandı.

Selçuk, öğretmenlere de "Öğretmenim, bak bu ezber sorusu değil, bu bir muhakeme sorusu. Onun için bu çocuklara böyle madde ezberleterek bir yara varamayız. Biz başka bir öğrenme yaklaşımına ihtiyaç duyuyoruz. O sebeple siz de lütfen derslerinizde buna dikkat edin. Biz bunun için size her türlü kaynağı sağlayacağız, yardımcı kaynak vs. meselesi. Bunun en alasını, en kalitesini biz zaten her türlü ihtiyacı karşılayacak şekilde çoklu ortamlarda, dijital ortamlarda, fiziksel ortamlarda bunu ortaya koyacağız." mesajı verdiklerini aktardı.

"O sebeple bunu bir Liselere Giriş Sınavı (LGS)bağlamından çıkartıp, bu bir eğitim kalitesi sorunudur ve bunun üzerine büyük fotoğrafa bakmak lazım şeklinde gidiyoruz." değerlendirmesinde bulunan Bakan Selçuk, şunları söyledi:

"Seneye de bu sınav daha az stresli, ne olduğu belli olan ve çocukların neye çalışacağını çok net olarak bildiği bir düzen sürecek. 'Hemen seneye bütün sistemi değiştiriyoruz', hayır sakin sakin bunu yapacağız. Sonuçta ulaşmak istediğimiz yer, belli bir süre sonra sınavla öğrenci alan okul sayısını azaltmak. Seneye cüzi bir miktarda olacak ama 3 sene içerisinde yaklaşık yüzde 40 kadar azalacaktır."

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, meselenin çocuğu ölçmek değil, sistemi ölçmek olduğunu ifade etti.

"Öğretmen, 657'nin içerisinde sıkışmış vaziyette"

Öğretmenlik Meslek Kanunu konusuna değinen Selçuk, "Öğretmen, 657'nin içerisinde sıkışmış vaziyette. Kendisine özel kanun yok. Halbuki bunların ataması, yükselmesi, disiplin meselesi, kariyer meselesi, ek göstergesi, tazminatları hepsi aslında özelleşmeli." sözleriyle devam etti.

Selçuk, "3600 ek göstergesiyle ilgili 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde bir haberimiz olacak." açıklamasında bulundu.

Bakan Selçuk, öğretmenlere teşvik sistemi uygulamasıyla ilgili "kuruşu kuruşuna" hesaplamaları olduğunu ve simülasyon çalışması yaptıklarını bildirdi.

"Ders saatinde değil ama ders çeşidinde azalma olur"

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Ders saatlerinde çok büyük bir azalma olmaz ama ders çeşidinde azalma olur." dedi.

"Teneffüsler aslında bizim en önemli derslerimiz"

Bakan Selçuk, "Teneffüsler aslında bizim en önemli derslerimiz. Çünkü çocuklar teneffüslerde çok şey öğreniyor, paylaşıyor, sosyalleşiyor, problem çözmeyi öğreniyorlar." diye konuştu.

"5 yaşında ilkokula başlanmaz"

Selçuk, "5 yaşında ilkokula başlanmaz. Bizim bunu yeniden tanzim etmemiz gerek. Burada önümüzdeki yıl bir düzenleme yapılacak." ifadelerini kullandı.

Anaokulunun zorunlu eğitim kapsamına alınmasına ilişkin Bakan Selçuk, "Bu, üçüncü yılda başlayabilecek bir proje. Bunu hemen başlatamayız, böyle bir altyapımız yok." açıklamasını yaptı.

Ücretli öğretmenlerin maaşlarının iyileştirilmesi

Selçuk, ücretli öğretmenlerin maaşlarının iyileştirilmesiyle ilgili çalışmanın yılbaşından sonra hayata geçmesini beklediklerini söyledi.

"Öğrenci andı konusunda hukuki süreç yürüyor"

Danıştay'ın 'öğrenci andı' kararı konusuna değinen Selçuk, "Hukuki süreç yürüyor. Burada oturup da bir şekilde ateş etmenin, 'Bu böyledir, bu böyle değildir' demenin benim hem tabiatım icabı hem de şu arada eğitimin menfaati icabı, bunun bir hukuki süreç olduğunu söylemekle iktifa ediyorum." ifadesini kullandı.

"Meslek liseleri için genel beceri testi oluşturuyoruz"

Meslek liseleri için genel beceri testi oluşturduklarını söyleyen Selçuk, "Mesleki ve teknik eğitimi öne çıkaracağımız, pozitif ayrımcılık yapacağımız çok özel bir dönem başlıyor." diye konuştu.

"Sözleşmeli öğretmenlerimiz tayin isteme hakkına sahip olacak"

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "2016 yılında atanmış sözleşmeli öğretmenlerimiz, dördüncü yılını bitirdiğinde şu anki kadrolu öğretmenlerimiz gibi tayin isteme ya da başka haklara sahip olacak." dedi.

"Dershane arayışını ortadan kaldırmak bizim taahhüdümüz"

Selçuk, "Dershane arayışını ortadan kaldırmak bizim taahhüdümüz. Bunu yaparken çocuğa Türkiye'nin en iyi öğretmenleriyle karşılaşma fırsatı vereceğiz." ifadesini kullandı.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Üniversite sınavı, üniversitede gerekli bilgileri yoklayan sınavdır. Bunun orta vadede oraya doğru evrilmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.

Selçuk, PISA nasıl yapılıyorsa, TIMMS nasıl yapılıyorsa bunu da Türkiye için yapmayı arzu ettiklerini söyledi.

"Muhalefet ihtiyacının çocuklarımız üzerinden gidermesine karşıyım"

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "(İmam hatip okulları) Ben insanımızın muhalefet ihtiyacını çocuklarımız üzerinden gidermesine karşıyım. 'Şu çocuklar, bu çocuklar', böyle bir tartışma benim karakterime uygun değil." dedi.

"Yabancı dil eğitiminde herkese aynı teknik uygulanmaz"

Yabancı dil eğitiminde herkese aynı tekniği uygulayarak başarı sağlanamayacağını belirten Bakan Selçuk,"Hikaye temelli, proje temelli, tiyatro ile yabancı dil öğrenme gibi yaş gruplarına göre tekniğin, stratejinin değiştiği, esnek ve modüler bir yapıya ihtiyacımız var. Önümüzdeki 2 yıl içinde 5 ya da 6 çeşit yabancı dil öğretme yaklaşımını pilot olarak Türkiye'nin değişik okullarında uygulayacağız." diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Vizyon dokümanının en güçlü tarafı, burada söylenen her şeyin fizibilitesinin yapılmış olmasıdır. Bunun parası var, bunun projesi var, bunun siyasi iradesi var. Bunun hiçbir dönem olmadığı kadar bir toplumsal kabul alanı var." ifadelerini kaydetti.

"Özel öğretime verilen bu teşvikler verilmeyecek"

Bakan Selçuk, önümüzdeki süreçte, özel öğretime verilen bu teşviklerin verilmeyeceğini, bunu daha önce ilan ettiklerini bildirdi.

"Mesleki eğitimde önümüzdeki yıl modüler yapıya geçiyoruz"

Selçuk, "Mesleki eğitimde hemen önümüzdeki yıl modüler yapıya geçiyoruz çünkü orada elimizdeki birçok şey hazır." dedi.

"Okul gelişim bütçesi her okula standart verilmeyecek"

Bakan Selçuk, "Okul gelişim bütçesi her okula standart verilmeyecek, ihtiyaca göre farklılaşan bir endeks üzerinden saptanacak." şeklinde konuştu.

Bakanı Selçuk, meslek liselerinde erkek öğrencilerin askerlik teciliyle ilgili bir avantaj elde etmeye çalıştıklarını bildirdi.

"Sistemde tıkanma oluşuyor"

Selçuk, "Yüz binlerce insana para vererek formasyon alma imkanı verdiğimizde onları gereksiz bir beklentiye sokuyoruz, sistemde tıkanma oluşuyor." dedi.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Meslek lisesi üretimlerinde Hazine payını yüzde 1'e düşürerek rekabet gücünü artıracağız ve bu okulları 10 kat, 20 kat, belki 100 kat daha fazla üretimin içine sokacağız, belki bir yılın içerisinde." şeklinde konuştu.

Selçuk, okul müdürleriyle ilgili bir kadro ihdas etmeyi planladıklarını, taslak kanununun hazır olduğunu açıkladı.

Bakan Selçuk, "YÖK Başkanımızla konuştuk ve karar verdik. Öğretmenlik hakkını kim elde ettiyse, öğretmenlik mesleği uzman programını onlar alacak." dedi.

"Okul kantinlerindeki her bir ürün uzman heyetin denetiminden geçecek"

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Okul kantinlerindeki her bir ürün, bir QR kod çerçevesinde uzman heyetin denetiminden geçecek." diye konuştu.

Bakan Selçuk, "Ödevin çeşidini, tabiatını, veriliş biçimini, anlamını değiştirmek istiyoruz. Bu, ödevin mahiyetinin de değişmesi anlamına gelir." ifadesini kullandı.

Editör: TE Bilişim