İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Anadolu Ajansı Editör Masası proğramına katıldı. Anadolu Ajansı Genel Müdürü Serdar Karagöz'ün sunumuyla, düzensiz göçmen, Suriyeli gönderme politikası ve Göçmen Kaçakçılığı Örganizatörlerine yönelik yapılan operasyonlar hakkında açıklamalarda bulundu.

Bakan yerlikaya 61 yıllık Esad rejiminin yıkılmasıyla, Suriye'de yaşanan insanlık dramının bilinmeyen yanlarını da gözler önüne serdiğini söyledi. 61 yıllık Esad rejiminin son 13 yılında kendi vatandaşlarını mülteci konumuna düşürmesiyle 2011 yılında ülkemize sığınan 252 Suriyeli göçmenden itibaren göç politikasının hep insani ve vicdani olduğunu belirterek "Suriye'de 61 yılık Esad rejimi çöktü. Esad Rusya'ya kaçtı. 13 yıl boyunca haklıkına nasıl davrandığı izleri arkasında bıraktı. Biz bunları biliyorduk ancak daha da anlamamız, bilmemiz gerekenler varmış ki Sednaya hapishanesi bunlardan birisi. Esad rejiminin 61 yıllık dikdatörlük süresünde son  13 yılında kendi halkını sığınmacı konumuna düşürdü, ne gariptir ki şuan kendisi de sığınmacı durumuna düşerek Rusya'ya kaçtı. 2011 yılında 252 Suriyeli göçmenden itibaren bizim göç politikamız ve şuanki göç politikasının hepsi insanı ve vicdani oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız hep şunusöyledi "zalimin karşısında, mazlumun yanında yer aldık ve tarihte biz doğruların yanında bulunduk"  ifadesini anımsattı. Bizimde bu konuya bakış açımız zalimin karşısında mazlumun yanında oldu." ifadelerini kullandı.

Bakan Yerlikaya Suriyeli sığınmacılar hakkında böyle düşünmeyen kesimi şu sözlerle elştirdi "Göç politikasıyla ilgili, insani ve vicdanlı olunmalı, medeniyet değerlerimize sımsıkı bağlı kalmak, ulusal ve uluslar arası hukuka riayet ettik, vicdanımızın sesini dinledik ve hep bunu önerdik ama ne yazik ki  böyle düşünmeyenler, sığınmacılar hakkında göçmen karşıtlığı, yabancı düşmanlığı  yaptı. özellikle sosyal medyada, dilde politikada öyle bir aşırı kullananlar oldu ki anlamak mümkün değil." diye konuştu.

Göç dalgasının kaynağında kontrole alınması yönünde gerçekleştirilen çalışmaları hakkında Yerlikaya: "Güvenli bölge Fırat Kalkanı, Barış Pınarı, Zeytin Dalı ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki gibi toplamda 6-7 milyona yakın insanın yaşadığı bu bölgede insanların tutulması için yine Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bugüne kadar ulusal sivil toplum kuruluşları ve diğer destekçilerle beraber 116 bin briket evin yapımını yine AFAD koordine etti. Şu anda orada 110 bin aile yaşıyor. Dün Kabine Toplantısı'nda Sayın Cumhurbaşkanımız bizi, buradan gönüllü, güvenli dönecek olan Suriyelilere briket evler yapmayla ilgili talimatlandırdı, sivil toplum kuruluşlarımızla beraber."

AFAD'ın son 15-20 gün içerisinde TMO'dan temin ettiği 316 tır unu bölgeye gönderdiklerini belirten Yerlikaya, "Biz 571 tır da yine bizim kendi STK'larımızla birlikte gönderdik. AFAD'ın koordinasyonda Suriye'nin içindeki il, ilçe, köylerde, kırsalda yaşayan ihtiyaç sahibi insanlara yardım yaptık. AFAD'ın yapmış olduğu yardımlarla ilgili bizim bunu koordine edebilmek için 2017 yılında 66 bin 200 metrekarelik bir alanda Suriye'nin kuzeyinde, hemen Kilis'in karşısında Çobanbey'de lojistik merkez yaptık, burada 1 yılda AFAD'ın koordinesinde 1 milyon gıda kolisi 110 bin 400 ton un yardımı yapıyoruz." dedi.

Göçün kaynağında durdurulmasının önemine işaret eden Yerlikaya, briket evlerin inşası ve orada gerçekleştirilen hizmetlerle 2017'de güvenli bölgelere gönüllü, güvenli ve onurlu dönüşlerin gerçekleştirildiğini kaydetti.

875 BİN TÜRKİYEDE DOĞAN SURİYELİ VAR

Yeniden Refah Partisi'nde sular durulmuyor Yeniden Refah Partisi'nde sular durulmuyor

Bakan Yerlikaya, Türkiye'de bulunan Suriyelilerin demografik bilgilerini titizlikle tuttuklarını dile getirerek, "2 milyon 920 bin Suriyelinin yüzde 61'i Halepli, bunun sayısı 1 milyon 239 bin. İkinci sırada İdlib geliyor, 187 bin, yüzde 9'un biraz üzerinde. Deyrizor 106 bin, yüzde 5,22 civarında. Hama 102 bin, yüzde 5 civarında. Haseke yüzde 4,74. Şam yüzde 4,30 diye sıralanıyor. Burada şunu söyleyelim, Türkiye'de doğan ve yaşayan yaklaşık 875 bin Suriyeli çocuk var, gidenler hariç. 2 milyon 920 binin yüzde 30'u Türkiye'de doğan çocuklar. Bunların hepsini biliyoruz ve dönüşler de bu istikamette oluyor." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'deki Suriyelilerin genel eğitim durumları hakkında bilgi verebilir misiniz?" sorusu üzerine, Suriyelilerin temel uyumuyla ilgili hükümet olarak yaptıklarının en önemli göstergesinin eğitim olduğunu söyleyen Yerlikaya, şunları kaydetti:

"2 milyon 920 bin Suriyelinin 819 bin 265'i bizde okuyan öğrenciler, toplam öğrenci sayısı. Ana sınıfında, ilkokulda, ortaokulda ve lisede. Lisede okuyan 103 bin öğrenci, ortaokulda 273 bin, ilkokulda 398 bin, ana sınıfında 44 bine yakın. Burada şunu söyleyelim, okullaşma oranının yüzde 76,5 olduğunu görüyoruz. Eğitim çağ nüfusu 1 milyon 71 bin, 819 bin de okuyan öğrenci olduğunu görüyoruz. Üniversiteliler tabii bunların dışında. Şu anda halihazırda 60 bin 750 Suriyeli genç bizim üniversitelerimizde eğitim görüyor. Mezun olanlar da 17 bin 379. Ön lisanstan 5 bin 806 mezun, lisanstan 9 bin 223, yüksek lisans 2 bin 196, doktoradan 154 olduğunu tespit ettik."

Yerlikaya, Suriye'de şu anda geçici hükümetin kurulma çalışmaları içerisinde yeni göreve gelen kabine üyelerinden bazılarının bu mezunlardan olduğunu görmenin sevindirici olduğunu belirterek, kamu bürokrasisindeki görev alacaklar içerisinde de Türkiye'den mezun olanlardan önemli kişilerin olabileceğini tahmin ettiklerini ifade etti.

Esed rejiminin devrilmesinden önce de geri dönüşün olduğunu dile getiren Yerlikaya, "Göçü kaynağında yani güvenli bölgeler, harekat bölgeleri, oradaki insani ve vicdani bizim yardımlarımız, briket evlerde olduğu gibi, oradaki temel ihtiyaç maddeleri vermek, eğitimler... Bu kaynağıyla ilgili. O harekatlardan sonra güvenli bölgelerin standartlarının, oradaki huzur ve istikrarın sağlanması 2017'den itibaren 763 bin 443 Suriyelinin gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli yani kayıt altında oraya gittiklerini gösteriyor. Bu, çok önemli rakam." diye konuştu.

Bakan Yerlikaya, 8 Aralık'ta Suriye'nin özgürleşmesi, Suriye'de barış, huzur ve istikrarla ilgili güzel günlerin beklendiğine olan inanışın hem Suriyeliler hem dünya tarafından görülmesiyle son 15 gün içerisinde giden Suriyeli sayısının 25 bini geçtiğini bildirdi.

11 BİN SURİYELİ MEMLEKETİNE DÖNDÜ 

Bu yılın 11 ayında, Suriye'ye gidenlerin aylık ortalamasının yaklaşık 11 bin olduğu bilgisini veren Yerlikaya, şunları söyledi:

"9 Aralık'tan dün akşam itibarıyla yani 15 gün içerisinde kendi gönlüyle Suriye'ye göndermiş olduğumuz Suriyelilerin sayısı 25 binin üzerini geçti. Bu, iki haftada 23 bin 440'tı. Bir kıyaslama yapalım, 8'inden itibaren geriye dönük 14 gün içerisinde Suriye'ye dönen aile sayısı 572, 3 bin 433 kişi. 'Suriye özgürleşti, Esed kaçtı' sözü duyulduğu andan itibaren o heyecan, o gurur, o memleket özlemi Suriyelileri kendiliğinden, hiçbir müdahale olmadan 4 bin 136 aile, 23 bin 440 kişi, dünü de ekleyince 15 gün oluyor o zaman rakam 25 bini de aşıyor. İki 14 günü kıyasladığımız zaman 7 kat arttığını görüyoruz.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği oradaki hukukun tanımı şu, 'Eğer biri size sığındıysa bunun gidişi zorla değil. Gönüllü olacak.' Şart bu. Gönüllü olacak, güvenli olacak, onurlu olacak. Biz ona bir madde daha ekliyoruz, düzenli olacak. Biz devletiz. Bizim yaptığımız her şey kayıt altında olması lazım ki biz de tam bunu yapıyoruz. Bugün karşıya gidecek, kendi ülkelerine vatanlarına kavuşacak olan Suriyelilere yapmış olduğumuz tam anlamıyla bu. Dolayısıyla günlük ortalama son 2 hafta 8 Aralık'a kadar 245 kişiden 41 aile, günlükten 1674 kişi yani 295 aileye ulaşmış vaziyetteyiz."

Yerlikaya, gitmek isteyen Suriyelilere, "Bu akşam nerede kalacaksın?" diye sorduklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Bankaların hiçbirinde para yok, tamamı zalim tarafından kaçırılmış. Hiçbir şey yok. Temel ihtiyaç maddelerinin nasıl karşılandığını biz de sizlerle beraber ekranlardan ve oradaki büyükelçimizden öğreniyoruz, giden STK'larımızın değerlendirmeleriyle görüyoruz. Şimdi böyle bir ortamda bile duramıyor yerinde. 'Ben memleketime gideceğim' diyor. 1,7 milyon memur maaş da alamıyor şu anda. En son Esed bu kadar parayı kaçırırken 20 dolar bile vermemiş. Aylık maaşları 20 dolar. Hizmetlerin hepsi duruyor. Böyle bir ortamdayken diyor ki 'ben memleketime gideceğim.' Şimdi bu 25 bin giden insanlar orada gördüklerini buradakilere aktaracaklar.

Suriye'deki bütün etnik yapı, hepsini kucaklayan, din, mezhep ayrımı gözetmeksizin 'Suriye Suriyelilerindir', onlarla beraber olan bir hükümeti destekleyerek inşallah orada da huzur ve barış ikliminin olduğu, kendisine ve komşularına da terörle zarar vermeyen, öyle bir sıkıntısı gerçekleşmeyen bir Suriye'nin oluşması noktasında da tavsiyeleri, öğütlerini devlet olarak, millet olarak hep onlara göstermeye devam edeceğiz." İfadelerini kullandı.

Muhabir: HATİCE TEKİN