İlk Türk Astronot Alper Gezeravcı’nın uzaya çıkmasıyla kamuoyunun gözü bilimsel çalışmalara çevrildi. Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren Prof. Dr. Rüştü Güntürkün ise, Yenigün Gazetesine Türkiye’nin uzay ve havacılıkta geldiği son nokta hakkında açıklamalarda bulundu.

Yapay zekada inanılmaz artış! Yapay zekada inanılmaz artış!

 

Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Prof. Dr. Rüştü Güntürkün. Selçuk Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulunda Havacılık Uzay Bilimleri Araştırma Geliştirme Merkez Müdürlüğünü yapıyorum ve yine burada Havacılık Elektrik Elektronik Bölüm Başkanıyım. Uzay ve Havacılıkta birçok çalışma içerisinde bulundum.

BİLİMİN AMACI BÜTÜN İNSANLIĞA HİZMET ETMEKTİR

Uzaya çıkan ilk Türk Astronot Alper Gezeravcı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Alper Gezeravcı’yı ilk Türk Astronot olarak uzaya göndermemiz ülkemiz için gerçekten bir milat noktası. Alper Bey’i bu konuda tebrik ediyorum. Bu projede, özellikle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük katkıları ve emekleri var. TÜBİTAK’ın da emekleri mevcut. Bugüne kadar birçok ülke uzaya astronot gönderdi ama bizim böyle bir çalışmamız çok fazla yoktu. Aslında biraz geç kaldık. 1957 yılında uzaya ilk uyduyu Ruslar gönderdi. 1969 yılında ise Ay’a ilk ayak basan Neil Alden Armstrong oldu. Bu projeden sonra Amerika’da, özellikle gençlerin; Mühendislik, Matematik ve Fizik gibi alanlara yönelmeye başladığı görüldü. Bu rağbet ülkede bilimin ve teknolojinin gelişmesine büyük katkı sağladı. Biz de Türkiye olarak Alper Gezeravcı’yı uzaya gönderdik. Bununla birlikte astronot olmak ve bilimle uğraşmak isteyen kişi sayısı arttı. Gezeravcı, uzayda 13 farklı deney yapacak. Çalışmalarına başladı bile. Bilimin amacı bütün insanlığa hizmet etmektir. Gezeravcı’nın yaptığı deneyler de hizmettir. Ama, “Uzaya resmen 50 milyon dolara turist gönderdiler” gibi söylentiler var. Bu çok yanlış bir şey. Çünkü bu atılan ilk adım. Gelecekte bütün deneylerin ve uzaya ilk Türk astronotun çıkmasının katkısını göreceğiz. Gençlerimiz daha fazla bilimle uğraşacaklar. Ama ne yazık ki uzaya astronot gönderilmesine belli bir kesim karşı çıkıyor. Bunu daha önce İnsansız Hava Aracı (İHA) ve Silahlı İnsansız Hava Araçlarında da (SİHA) yaptılar. Halbuki terör örgütlerine karşı en büyük savunmamız İHA VE SİHA’larımız. Rahmetli Necmettin Erbakan’ın 1990’larda bu konuyla ilgili bir konuşması var. O da şu şekilde, “Ben Ankara’da oturacağım. Bir düğmeye basacağım ve İstanbul’da uçak havalanacak. Onun önünde kamera olacak. Ben de ekrandan her şeyi göreceğim.” Bu sözünden sonra ona karşı hayal kuruyorsan diyenlere, hayal olmadan hiçbir şeyin olamayacağını söyledi. Günümüzde ise geçmişte hayal ettiğimiz teknolojik gelişmeler gerçek oldu.

KENDİ UZAY MEKİĞİMİZİ YAPACAĞIMIZA İNANIYORUM

Türkiye’nin kendi uzay mekiğini yapma kapasitesi var mı?

Şu an bizim Ay’a gitmeyle ilgili bir çalışmamız var. 2026 yılında bunu gerçekleştirmeyi düşünüyorlar. Ama bir şeyi yeniden yapmanın her zaman belli bir maliyeti olur. Yavaş yavaş alt yapı oluşması lazım. Aynı şey uzay mekiği için de geçerli. Bu çalışmanın yapılabilmesi adına; yetişmiş personel, yeterli düzeyde malzeme, dayanıklılık gerekiyor. Şimdi uydularımızı gönderiyoruz ve iler ki yıllarda kendi mekiğimizi yapacağımıza inanıyorum.

YERLİ VE MİLLİ UYDUSUNU YAPAN ÜLKELER ARASINDA DÜNYADA İLK 10’DAYIZ

Türkiye, uzay ve havacılık noktasında geçmişten günümüze ne gibi gelişmeler elde etti?

İlk uydumuzu 1994 yılında gönderdik. TÜRKSAT 1A uydusu bizim ilk uydumuz. Ama rokette arıza çıktığı için bunda başarılı olamadık. Ama hemen arkasından, 1995-96 yıllarında TÜRKSAT B, TÜRSAT C uydularımızı uzaya gönderdik. Bunların belli süreleri var. Şu an sonsuz enerji gibi bir imkanımız yok. Bu uydular; resimler gönderiyor, askeri amaçla kullanılıyor veya internet ağı sağlıyor. Şu an bizim yörüngede 9 tane uydumuz var. Mesela GÖKTÜRK 1 uydumuz askeri amaçlı olup, Zeytindalı Harekatında bize bütün bilgileri temin etti. Bunun yanında bizim ülke olarak CPS sinyallerimiz yok. Bunu Amerika’dan alıyoruz. Ancak onlardan alınan CPS ile savaşa girmek veya harekat başlatmak doğru olmaz. Çünkü her şey onların kontrolü altında olur. Dolayısıyla GÖKTÜRK uydumuz ile teröristlerin yerlerini kendimiz aldık. İMECE teknolojimiz ise; askeri alanlarda kullanılmasının yanı sıra internet sağlayıcısı özelliğine sahip. Bu uydular; CPS sinyali oluşmayan köylerde özellikle eğitim amaçlı da kullanılıyor. O köylere uydudan aldığımız sinyallerle internet vererek yaklaşık 2 binden fazla okula internet sağlamış oluyoruz. TÜRKSAT 6 uydumuz ise yüzde 100 milli. Her şeyiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı TÜRKSAT 6’yı bu yılın Haziran ayında uzaya göndereceğiz. Dünyada şu an kendi milli uydusunu üretebilen ilk 10 ülke arasına da girmiş olduk. İlerleyen zamanlarda daha fazlasını yapacağımızı biliyorum.

Teşekkür ederiz…

Kaynak: TUBA KAYA