İdlibli Abdulkadir Bekri, Esed rejiminin savaş suçlarını belgelerken mağdur olan gazetecilerden biri.

Medya çalışmalarına 2011'de İdlib'deki barışçıl gösterileri kaydetmekle başlayan Bekri, rejim ve destekçilerinin katliamlarına, bombardımanlarına, sivillerin göçlerine ve insanların çektiği çilelere tanıklık etti.

Gazeteciliğin tehlikelerle dolu bir meslek olduğunu belirten Bekri, Esed rejiminin Nisan 2017'de Han Şeyhun ilçesine düzenlediği kimyasal silah saldırısından etkilendi.

Ölümden dönen Bekri, yaşadığı o anları şöyle anlattı:

"2017'da Han Şeyhun'a yapılan kimyasal saldırısını belgelemek için olay yerine gitmiştik. İlk başta saldırının klor gazıyla olduğunu tahmin ediyorduk. Ama sarin gazı olduğunu öğrendik. Olay yerinde sadece 6 saniye geçirmemiz bile gazdan etkilenmemize yeterli oldu. Önce arkadaşım Abed Kantar etkilendi. Onu hastaneye kaldırdıktan sonra ben de etkilendim. 2 gün yoğun bakımda baygın kaldım. Ailem bana sürekli nöbet geçirdiğimi söyledi."

Sahada yaşananları anlatmaya çalıştıkları için saldırı, tehdit ve suikastlara maruz kaldıklarını belirten Bekri, rejim ve destekçilerinin işlediği suçları hayatları pahasına dünyaya duyurmaya devam edeceklerini söyledi.

Bekri, sahada can güvenliklerinin sağlanması ve haklarının korunması gerektiğinin altını çizdi.

"Medya çalışanları saldırı ve suikastlara maruz kalıyor"

22 Şubat 2017'de Esed rejiminin saldırılarını belgelemeye çalıştığı sırada sol bacağından yaralanan Hamalı Saif Abdullah, gazeteciliğe ilk olarak Suriye'deki barışçıl gösterileri dünyaya duyurmak amacıyla başladığını söyledi.

Kısıtlı imkanlarla halkın sesi olmaya çalıştıklarını vurgulayan Abdullah, "(İç savaşın başında) Baskılara maruz kalıyorduk ve Esed rejimi tarafından alıkonuluyorduk. Suikastler düzenleniyordu ve doğrudan bombalanıyorduk." diyerek iç savaşın ilk gününden itibaren karşılaştıkları zorlukları ve riskleri bu sözlerle anlattı.

Abdullah, Esed rejiminin sivillere yönelik hak ihlallerini belgelediklerini vurgulayarak, hayatları pahasına bu işten vazgeçmeyeceklerini kaydetti.

Hamalı gazeteci Abdullah, "(2017'de) Rejimin saldırılarını belgelediğimiz sırada bombardımana maruz kaldık. Ebu Yezid isimli arkadaşımızı kaybettik. Ben ve 3 arkadaşım yaralandık. Yaralanmak hem sosyal hayatımı hem de medya çalışmalarımı olumsuz etkiledi. Tedavi sürecim devam ediyor. Bu olay beni sahadaki arkadaşlarımdan uzaklaştırdı." ifadelerini kullandı.

Sahadaki gazetecilerin can güvenliğinin sağlanması gerektiğini savunan Abdullah, "Suriye'deki medya çalışanları saldırı ve suikastlara maruz kalıyor. Gazetecilik hakikatin sesidir. Sahada rejimin suçlarını belgeledik. Bu sesi bastırmak istiyorlar. Son olarak tüm yaralı gazetecilere acil şifalar diliyorum ve en kısa zamanda sahaya dönmelerini temenni ediyorum." diye onuştu.

Rakamalar ne diyor?

Suriye insan Hakları Ağı (SNHR), Suriye'de gazetecilik faaliyeti yürütenlerin uğradığı hak ihlallerine ilişkin güncellenmiş raporunu AA muhabiriyle paylaştı.

Sivillere yönelik hak ihlallerini belgeleyen SNHR'nin raporuna göre, Mart 2011-1 Ocak 2021 arasında 551'i rejim güçlerince olmak üzere 709 medya mensubu, çatışan gruplarca öldürüldü.

Hayatını kaybedenlerin 9'u yabancı basın mensupları olurken, söz konusu sürede en az 1571 medya çalışanı yaralandı.

Devam eden iç savaşta alıkonulan 1183 medya çalışanından 427'si halen serbest bırakılmayı bekliyor.

AA, Suriye'deki iç savaşta 4 medya çalışanını kaybetti

Suriye'deki iç savaşın başlamasıyla AA için çalışan, bilgi ve görsel hizmeti sunan 4 medya çalışanı, çeşitli tarafların saldırıları sonucu yaşamını yitirdi.

AA Halep muhabiri Salih Mahmud Leyla, 2015'te DEAŞ tarafından bomba yüklü araçla yapılan saldırıda hayatını kaybetti.

Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib vilayetinde, AA'ya fotoğraf hizmeti veren serbest haberci Vesim el Adil, 23 Eylül 2015'te Binin beldesine Rus uçakları tarafından düzenlenen saldırıda vücuduna şarapnel parçalarının isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi.

AA'nın serbest habercisi 21 yaşındaki Mecid Dirani, 19 Şubat 2016'da başkent Şam'ın Dareyya ilçesinde, Esed güçlerinin düzenlediği saldırı anını görüntülemek isterken, bir tanktan açılan ateş sırasında vücuduna şarapnel parçaları isabet etmesi sonucu öldü.

Suriye'de AA için de serbest habercilik yapan 22 yaşındaki Enes Diyab ise 21 Temmuz 2019'da Beşşar Esed rejiminin destekçisi Rusya'nın İdlib'e düzenlediği hava saldırısında yaşamını yitirdi.

Editör: TE Bilişim