Konu listemde sırada Kara Sevda olmasına rağmen, canım bu hafta hiç o karamsar konuya girmek istemedi. Onun yerine sizin için ismi ile müsemma olan, pırıl pırıl bir portre seçtim: Doç. Dr. Işıl ÖZDEMİR.

Mesleğimi ve dolayısıyla neredeyse bütün meslektaşlarımı çok severim. Ancak Işıl Hanım’ın onlar arasındaki yeri ilk üç sıradan birisidir.

Kendisi benim doktora annem olan Prof. Dr. Seval TOROS’un benden sonraki doktorantı ve aynı zamanda bölümdeki asistanıydı.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü’nü 1992 yılında bitirmiş ve akabinde Seval hocanın yanında yüksek lisansa başlamıştır.

Tanışmamız benim kendisinin Yüksek Lisans Bitirme Sınavına jüri üyesi olarak çağırılmamla gerçekleşmiştir. Henüz çiçeği burnunda bir Yrd.Doç. Dr. iken bu jüriye katılmıştım. Her ikimiz de yaprakbitleri üzerinde çalışıyorduk. Doktora tezimden sonra ben afit sistematiğine girmemiş, daha çok ekonomik entomoloji konuları üzerinde çalışmaları sürdürmüştüm.

Işıl ise diğer konularda da araştırma yapsa da ana konu olarak afit sistematiğinde devam etti ve bu konudaki büyük boşluğu doldurarak Seval Hanım’dan sonra Türkiye’ de tam manasıyla Afidoloji’ nin Kraliçesi oldu.

Yüksek Lisans Bitirme Sınavı esnasında Işıl’ı sınav salonuna almadan önce, Seval Hanım jüri başkanı olarak bir cümle sarfetmişti: “Işıl öyle merhametli bir kız ki; bölümde herkesin işine koşturmaktan kendi işlerini ucu ucuna yetiştirdi.”

O merhametli olduğu kadar çalışkan, sıfır hırslı, son derece dürüst ve yüreği insan sevgisiyle dolu birisiydi. Konularımız gibi karakterlerimizin de sevgi ve vefaya dayalı oluşu en çok benzeyen yönümüzdü.

Hayatımda ondan ve Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kubilay BAŞTAŞ’ tan gördüğüm vefayı başka kimseden görmemişimdir. Zaten her ikisi de yakın arkadaştılar. Ne mutlu bana ki yakın çevremde böyle insanlar vardı. Değil Türkiye’ de Dünya’ da bile sayılarının fazla olduğunu sanmıyorum.

Işıl, konusunda; Türkiye’ de duayen olmasına karşın, kariyer aşamalarındaki resmi otoritelerce şart koşulan İngilizce yeterliliği yüzünden Fakülte’den ayrılıp, Tarım ve Orman Bakanlığı Zirai Mücadele ve Araştırma Enstitüsü’ ne geçerek çalışmalarını orada sürdürmüştür.

Bu arada asistanım ve Yüksek Lisans öğrencilerimin tezleriyle ilgili afit teşhislerini karşılık beklemeden kendisi yapmıştır. Ancak biz elbette emeğe saygımızdan çalışmaların hepsine adını ilave etmişizdir. O ise konuya hiç bu açıdan bakmamıştır. Teşhis çalışmaları için yanına gönderdiğim bir öğrencime aynen şöyle demiş; “ Meryem Hocamın her isteği benim için emirdir.”

Önünün daha açık olması amacıyla Işıl Hanımı Afidoloj’inin Dünya’daki ilk ismi olan Fransız sistematikçi (George REMAUDIERE) ile tanıştırmıştım. Kendisi Işıl’ ın çalışma sistemi ve hızını öyle beğenmiş ki ona “ şimdiye kadar nerelerdeydiniz siz “ diye iltifatta bulunmuş. Birlikte güzel çalışmalar yaptılar. Dünya için yeni türler yayınladılar.

Işıl 1970 İskenderun/HATAY doğumludur. Engin hoşgörü ve insan sevgisi, biraz kendi özüyle, daha çok da Hatay’daki farklı kültür ve milletlerin bir arada yaşama serüveni ile ilgili olmalıdır.

1996 yılında Yüksek Lisansını, 2004 yılında da doktorasını tamamladı. Bu aşamaların hepsinde ben de sınav jürisindeydim.

Halen;

Tarım ve Orman Bakanlığı,

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü,

Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü,

Tarımsal Fauna ve Mikroflora Bölümünde,

Aphidoidea (Hemiptera) Faunası, Taksonomisi ve Ekolojisi konusunda araştırmalar yapmaktadır.

2021 yılı Şubat ayında Doçentlik ünvanını almıştır.

Ama o hepimizin gönlünde akademik kariyer basamaklarının çok daha ötesinde bir yerdedir.

Onun amacı önce insanlığa, sonra ülkesine hizmet etmek olmuştur. Ülkemizdeki çoğu zirai çalışmada en azından dokunuşları ve emeği vardır. Bunca değerli çalışmayı ve bilimsel faaliyeti hiç hırsa kapılmadan, hiç gönül kırmadan aksine gönüller yaparak yürütmüştür.

Bilge Kral Aliya İZZETBEGOVİÇ’in çok sevdiğim bir sözü var:

İyi insan olmadan,

İyi Müslüman olamayız.”

İyi Müslüman olmanın Tevhid’den sonraki ilk şartı güzel ahlaktır.

Dürüstlük, samimiyet ve yaratılana sevgi ve saygıdır. İnsanlara faydalı olmaktır.

Bütün bu şartları en güzel şekliyle kendinde toplayan, bugüne kadarki ömründe hem insan olmayı, hem insan kalmayı, hem bilime ve ülkesine böylesine katkıda bulunmayı başararak çok seçkin bir bilim insanı olan Doç. Dr. Işıl ÖZDEMİR’in en belirgin diğer bir özelliği tevazusudur. Sınav jürilerinde sunulan ikramları elleriyle hazırlar. Son derece sade giyinir. Nerede yapılacak bir iş varsa onu herkesten önce oraya doğru koşarken görürsünüz.

Işıl’ı tanımlayan 5 kelimeyi sıralayacak olursak;

Sevgi, vefa, samimiyet, fedakarlık ve çalışkanlık dememiz gerekir. Bunca yıldır bir kez dahi yüzünde sahte bir ifadeye rastlamamışımdır.

Hocamız Prof. Dr. Seval TOROS’un, belki de en büyük hizmeti yerine Işıl Hanım gibi birisini yetiştirmesidir.

Onun gibi nadide bir mücevherin, eğitim otoritelerinin yabancı dil puanı dayatması nedeniyle ne kadar zaman ve enerji kaybettiğini ve Fakülte’den ayrılmak zorunda kaldığını düşününce; kendi kendimize ve cevherlerimize ne denli bir zulmü layık gördüğümüzü bir kez daha anlıyor ve gerçekten üzüntüsünü kalplerimizde hissediyoruz. Yanlıştan dönülmesi ve artık bu konuya başka yollu çözümler aranması zaruridir.

Doç. Dr. Işıl ÖZDEMİR dünya literatürüne adını yazdırmakla kalmamış, hepimize şifa ve dertlerimize deva olmayı başarmış bir bilim kadınıdır.

Bilimselliği mi karakteri mi diye sorsanız inanın cevap veremem.

Terazi dengededir efendim.

Biri diğerini asla geçmez.

Birbirlerine hürmet gösterirler.

Diğer yaratılanlara gösterdikleri vechile.

Ancak Işıl Hanım’a bıraksak, tereddütsüz insanın ve insanlığın olduğu kefeyi seçer.

Işıl Hanım evli ve 1 erkek çocuk sahibidir.

“ Yarabbi, insanın insana yara olduğu bu çağda, bizi de şifa olan ve şifa bulan kullarından eyle.” Alıntı.

“ İslam’ın en büyük ihtiyaç duyduğu şey, güzel örneklerdir. Her biriniz birer güzel örnek olmaya bakınız.Ölüm sizi bu yolda iken bulsun.” (Ercüment ÖZKAN)

Tanıdığım en iyi örneklerden birisi olan, sevgili Işıl’a, sağlıklı ve mutlu bir ömür ve daha nice hizmetler diliyorum.

Muhabbetle efendim…