Günümüzde internetin hızla yaygınlaşması ve dijital dünyanın sunduğu çeşitli fırsatlar, insan hayatının birçok alanını değiştirdi. Ancak, teknolojinin bu hızlı gelişimi, beraberinde yeni tür bağımlılıklar ve riskler de getirdi. Sanal kumar bağımlılığı, bu risklerin başında geliyor. Özellikle online bahis sitelerinin kolay erişilebilirliği, birçok insanı farkında olmadan kumarın tuzağına çekiyor. Sanal kumar bağımlılığı, dijital çağın yeni ve büyüyen bir sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Hem bireylerin hem de toplumun bu sorunu ciddiye alması ve erken müdahale ile önlem alması büyük önem taşıyor. Özellikle internetin sunduğu sınırsız imkanlar karşısında dikkatli olmak, farkındalığı artırmak, bağımlılık riski taşıyan kişilere destek sağlamak gerekiyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bağımsız Yaşam Derneği Halkla İlişkiler Sorumlusu Tahir Yayla, sanal kumar bağımlılığının çok kötü sonuçlar doğurabileceğini anlattı.
SANAL KUMAR BAĞIMLILIĞI ÇOK FAZLA ARTTI
Türkiye’de çığ gibi büyüyen ‘sanal kumar’ bağımlılığı sorunundan yakınan Tahir Yayla, yurtdışı sitelere girip burada bahis ve oyunlar oynandığını söyledi. Bu sanal kumar bağımlılığının çok fazla arttığına işaret eden Tahir Yayla, “Telefon ve internet üzerinden yurtdışı kaynaklı bahis, kumar siteleri var. Çağımız gençleri daha kolaycı, çabuk ulaşma ve daha zor tatmin olma gibi genetik özellik taşıyor. Dolayısıyla bu bahsettiğim yasal olmayan bahis sitelerinden çabuk bir şekilde çok para kazanma ümidiyle bağımlı oluyorlar” diye konuştu.
YAPAY ZEKA İLE ÇALIŞIYOR
Sanal kumar sitelerinin tamamının yapay zeka ile yöneltildiğine dikkat çeken Yayla, ‘siteye giren kişi burada ne kadar süre kalıyor, ekonomik gücü nasıl, bu işe ne kadar meraklı, sitelere giriş çıkış ne zaman, arama motorunda yapılan aramalar ne, sosyal medyadaki etkileşimleri ne sıklıkla’ bakılarak bunlardan hareketle yapay zekanın kişiyi, kumarın içerisine çekebilmek için oyunlar oynamaya başladığını belirtti. Önce ufak ufak kazandırdığını, daha sonra alıp, tekrar kazandırdığını ifade eden Yayla, “Dolasıyla yapay zeka insanları tuzağın içerisine yavaş yavaş çekiyor. İnsanların bu oyunlardan zevk almasını ve daha çok gelmesini sağlıyorlar. Bu yüzden her zaman kazandırmıyorlar. Zamanla oyuncuyu bu düzeneğin içerisine iyice alıyor. Ardından satılmayan evler, dükkanlar, çalınmayan arabalar, eşyalar, yıkılmayan yuvalar kalmıyor. Bunu günümüzdeki kumarın aynı şekilde sanal hali olarak görebilirsiniz” şeklinde konuştu.
BAĞIMLILIĞIN HER ÇEŞİDİ AHLAKI VE HUZURU BOZUYOR!
Kumarın da madde bağımlılığına benzediğini dile getiren Yayla, “Madde kullanımı gibi sanal kumar bağımlılığı da beyne aynı etkiyi yapıyor. Bağımlılık için illa bir dumanla veya madde ile iç içe olunmasına gerek yok. Beyin; kumar bağımlılığında da aynı etkileşimi ortaya koyuyor. Sonuç olarak madde bağımlısı olan kişilerin davranışlarını, kumar bağımlılarında da görebilirsiniz. Eşini kumar borcu yüzünden satan insanlar tanıyorum. Bu iş diğer ahlaksızlığı ve yozlaşmaları da beraberinde getiriyor. Çünkü kumar, ekonomik güç isteyen bir şey. Bir bağımlıya günlük bin lira para lazım ki işini görebilsin. Parası yoksa, hırsızlığa, adam öldürmeye, eşini satmaya kadar her türlü kötülük ortaya çıkıyor. Psikoloji olarak da çok kötü sonuçlar yaşanıyor. Ülkemizde; kendini bu oyunlara kaptıran ve oyun içerisindeki bir karaktere büründüğünü zannedip, oyun ile gerçek hayatı karıştırıp insanları katleden çok fazla bağımlı gördük. Bu konuda gerçekten ailelerin ve bireylerin çok dikkat etmesi gerekiyor. Özellikle ebeveynler çocuklarının telefonda veya bilgisayarda ne yaptığını kontrol etmeliler” diye anlattı.