Yazın gelmesi ve ramazan ayının bitmesiyle beraber vatandaşlarımız umut dolu bir şekilde yeni haftaya ve yeni dünya düzenine uyum sağlamaya çalışıyor. Pandemi etkisiyle kapanılan işyerleri umut dolu tekrar iş hayatına adım atma hazırlıklarında. Herkes için sıkıntılı geçen bu süreçte yeni dünya düzenin oluşturulmasının da temelleri atılmaya çalışıldı. İnsanlar olarak bizler bu yeni sistemin bedellerini ödeyerek veyahut ödetilerek kurulmaya çalışılan yeni ekonomik sistemin parçası olduk.

Tarihe bakıldığında salgınlar, hastalıklardan sonra ortaya çıkan birçok sosyal ve ekonomik sistem mevcuttur. Günümüz dünyasının içinde bulunduğu bilim ve teknoloji döneminin de etkisiyle insanlar hayatlarında daha fazla teknolojinin bizlere sunduğu nimetlerden yararlandı ve yararlanmaya devam edecektir. Geleneksel yöntemler artık tarihe karışmakla beraber yeni yöntemlere ayak uydurabilenlerin hayatta kalabileceği bir sistem oluşmaya başladığı kanısındayım. Eski usul olarak genel kabul görmüş geleneksel olan her şey bu pandemi zamanında bizlere durumu bir kez daha sorgulattı. Artık devir geleneksel tabuları bir kenara bırakarak modern çağın bizlere dayatmış olduğu imkanlardan yararlanmak. Bu durumu her anlamda bahsedebiliriz mesela, yeni iş modelleri, yeni aile düzenleri, yeni mimari ve ev tasarım, yeni kamu düzeni, yeni ticari düzen gibi sayamadığım her alanda bu yenilikler artık hayatımıza girmeye başladı. Tıpkı pandeminin ilk başlarında olduğu gibi uzun bir süre insanlara maske, mesafe ve hijyen anlatıldığı gibi... Şimdi de somut olarak bu yenilikleri hayatımızın birçok alanında karşımıza çıkmaya devam ediyor.

Sözün asıl özü artık bu değişen dünya düzeninin farkında olanların bu yeni düzende kazanacağı ve ayakta durabileceği bir düzenden bahsetmeye çalışıyorum. Her anlamda işletmelerin şahısların devletlerin, şirketlerin farkında olarak bundan sonra ki yeniliklere ayak uydurmak artık zorunlu hale gelmekte. Görüldüğü üzere bir seneyi aşkın bir süredir eğitimler bile online olarak internet ortamında verilmeye başlandı. Bu yeni düzenin bizlere avantajları ve dezavantajları elbette var. Bu tek başına tartışma konusu olabilir ayrıca kişiden kişiye de değişebilir. Genel olarak zaten hepimizin de gördüğü üzere yeniliklere ayak uydurmanın ve adapte olmanın da önemi oldukça büyük. Millet olarak bu konuda gayet başarılıyız ama yeniliklere de ayak uydurmak zorundayız.

Kabul edelim veyahut etmeyelim artık dünyayı ve ülkeleri Y ve Z kuşakları yönetmeye başlıyor. Bu zamana kadar gelmiş X kuşakları artık çoğunlukla emekli hayatında piyasalardaki kararlar Y ve Z kuşakları tarafından alınıyor. Bu doğrultuda bahsetmiş olduğum Y ve Z kuşağı çok daha yenilik odaklı ve değişimlere oldukça çabuk ayak uydurabiliyor. Görüldüğü üzere yönetim modellerinde bile kuşak farkının ne kadar önemli olduğu çok açık. Bu nedenle zamanla evrimleşiyor insan ve bu zaman gözlerimizin önünde gerçekleşiyor bir yandan yeni bir çağın başladığına tanıklık ediyor olabiliriz....