Araştırmacı-Yazar Salih Sedat Ersöz, Konya Eski Milletvekili Remzi Çetin’i kaleme aldı.

REMZİ ÇETİN

Konya eski milletvekili Prof. Dr. Remzi Çetin 03.03. 1952 tarihinde Çumra Apaköyü’nde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde bitirdi. Ortaokul ve Liseyi Konya merkezde, üniversiteyi İTÜ (İstanbul Teknik Üniversitesi) Metalurji (Malzeme Bilimi) bölümünde okudu. 9 Eylül Üniversitesi’nde başladığı yüksek lisans ve doktorasını 1977 yılında Konya’da tamamladı. Prof. Dr. Remzi Çetin üniversite yılları ile ilgili şu bilgileri veriyor:

Engel tanımayan hayırsever! Engel tanımayan hayırsever!

“O yıllar anarşinin, terörün en yoğun olduğu yıllardı. Ben MTTB bünyesinde faaliyet gösterdim. MTTB’ye bağlı olarak İTÜ Talebe Derneği Başkanlığı yaptım. MTTB Genel Başkanı Ömer Öztürk’ün gayretleriyle İstanbul’daki bütün fakültelerin talebe dernekleri MTTB’ye bağlandı. Böylece birlikte hareket edildiği için anarşinin hem MTTB’ye girmemesi hem de mümkün olduğunca gençliğin önemli bölümünün anarşi ve teröre meyletmemesi sağlanmış oldu.

Aynı zamanda Çanakkale Zaferi yıldönümlerinde yapılan kutlamalara katılıyorduk. Gençlik olarak 40 - 50 otobüs dolusu 2 bine yakın MTTB gençliği Çanakkale’deki resmi törenlerde yapılan yürüyüşe katılıyordu. Böylece bütün gençliğin Çanakkale ruhu ile yetişmesi yolunda faaliyetler yapılıyordu.

1977 yılında Ayasofya mitingi düzenledik. Birkaç bin MTTB öğrencisi Ayasofya’ya biletli olarak girerek namaz kıldık. Hürriyet gazetesi 2400 kişinin namaz kıldığını yazmıştı. Bu organizasyonun başında birkaç arkadaşla birlikte ben de vardım. Aynı mitingde meydandaki konuşmacılardan biri de bendim. Bugün Ayasofya’nın Cami olarak açılmış olması, o günleri yaşamış bir kişi olarak beni son derece sevindiriyor ve duygulandırıyor.”

Remzi Çetin İTÜ’den 1977 de mezun olur. Aynı yıl Konya Krom Mağnezit Fabrikasında İşletme mühendisi olarak işe başlar. Fabrikada 3 yıl çalıştıktan sonra, 12 Eylül 1980 darbesinden 18 gün sonra, 1 Ekim 1980’de DMMA (Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi) Makine mühendisliği bölümünde göreve başlar.

9 Eylül Üniversitesi’nde başladığı yüksel lisans ve doktorasını burada devam ettirir. Bu arada Selçuk Üniversitesi açılır ve DMMA oraya bağlanır. 1985 yılında yüksek lisans ve doktorasını tamamlar. Aynı yıl yardımcı doçent olur. 2 yıl sonra 1987 yılında gerekli çalışmaları tamamlar ve İTÜ’de yapılan sınavı kazanarak doçent olur. Yine gerekli çalışmaları tamamlayarak bölümüne 1994 yılında Prof. olarak atanır. Kısa süre sonra da siyasete adım atar. Siyasete girişini ve sonrasını da Prof. Dr. Remzi Çetin’in kendisinden dinleyelim.

“1995 genel seçimlerinde abilerimizin istek ve teşvikleri ile Refah Partisi’ne milletvekili adayı olarak müracaat ettim ve seçimlerden sonra Konya Milletvekili olarak Meclise girdim.1996’da Refahyol kuruldu ve Erbakan Hocam 54. Hükümetin Başbakanı oldu. Bu hükümet zamanında çok değerli hizmetler yapıldı. Türkiye’nin siyasi tarihinde ilk defa denk bütçe yapıldı. Havuz sistemine geçildi. D8’ ler kuruldu. Çalışanlar ve esnaf o dönem altın devrini yaşadı. Daha nice hizmetler yapıldı. Maalesef bu kadar kıymetli hizmetlerden sonra içeriden ve dışarıdan yapılan planlarla 28 Şubat darbesine maruz kaldık. Çok derin tertiplerle hükümet yıkıldı.

O dönemde özellikle Çevik Birin gösterdiği hükümeti yıkma gayretleri hiçbir zaman unutulmadı. Siyasi istikrar tamamen bozuldu ve bir daha kurulamadı. Daha sonra kurulan hükümetler eliyle ülkeye çok büyük zararlar verildi. Ülkemizin aleyhine olan icraatlar yapıldı. Mesela 4+4+4 eğitim sistemine geçilerek meslek okullarının ve imam hatiplerin önü kesildi. Bu dönemlerde Mesut Yılmaz ve Süleyman Demirel’in darbecilerden yana ortaya koydukları olumsuz icraatları hep hatırlanacak.

28 Şubat’tan sonra Refah Partisi kapatıldı, yerine Fazilet Partisi kuruldu. RP milletvekilleri olarak hep beraber FP’ye geçtik. Erbakan Hocama siyasi yasak getirildi. 99 seçimlerinde FP’den ikinci defa milletvekili oldum. O dönemde 2000 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ahmet Necdet Sezer aday gösterildi. FP grubu Demirel ve Sezer arasında ikiye bölündü. Parti milletvekillerinin yarısı oy vermedi ama yine de Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı seçildi. Daha sonra görüştüğümüz Yargıtay Başkanı Sami Selçuk bana, ‘partinizi kapatan ve başörtüsü yasağının altında imzası olan adamı nasıl Cumhurbaşkanı seçtiniz. Bu nasıl anlayış, nasıl mantık’ ifadelerini kullandı.  Bizim de geçmişte yaptığımız bazı icraatların muhasebesini yapmamız gerekiyor.”

Daha sonra Vural Savaşın açtığı dava ile Fazilet Partisi de kapatılınca yerine Saadet Partisi kurulur ama o dönemde  içinde Remzi Çetin’in de bulunduğu bir grup milletvekili yeni bir hareket başlatırlar. Bunlar SP’ye katılmazlar ve Ak Partinin kuruluşunu gerçekleştirirler. Bir grup milletvekili de SP bünyesinde kalır. Ak Parti kurucular kurulunda yer alan Remzi Çetin, 2002 genel seçimlerinde bu defa Ak Parti Konya milletvekili olarak yeniden meclise girer. Seçimlerden sonra Ak parti tek başına iktidar olur. Remzi Çetin bu dönemi de şöyle anlatır:

“Ak Parti dönemi geniş kapsamlı bir siyasi istikrar dönemi olmuştur. Çünkü bir kaç yıl içinde birkaç hükümetin kurulup yıkıldığı bir dönemden en az 5 yıl süreli bir siyasi istikrar dönemine geçildi. Çok sayıda plan ve proje icraat safhasına kondu. Başlamış, bitirilememiş ne kadar hayati öneme haiz çalışmalar varsa hepsi tamamlandı. Alt yapıya çok ciddi ilaveler yapıldı. Binlerce km. bölünmüş yol, yüzlerce tünel yapıldı. Karadeniz için çok ehemmiyetli olan sahil yolu bu dönemde tamamlandı. Binlerce icraat yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor.” 

2007 seçimleri ile birlikte meclisteki görevi sona eren Remzi Çetin tekrar üniversiteye döndü. Selçuk Üniversitesi bünyesinde Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümünü kurdu. Konya sanayisi için çok elzem olan mühendislerin yetişmesine büyük emek veren Remzi Çetin daha sonra İstanbul Haliç Üniversitesine gider. Haliç Üniversitesinde Dekan ve Rektör olarak görev yapan Prof. Dr. Remzi Çetin 2017 yılında Konya Karatay Üniversitesinde göreve başlar. 5 yıl burada görev yapan Çetin, Karatay Üniversitesi’nde de Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümünü kurar ve Bölüm Başkanı. olarak görev yapar. Bundan 2 ay önce Haliç Üniversitesine tekrar dönen Prof. Dr. Remzi Çetin halen orada akademik hayatına devam etmektedir. Remzi Çetin üniversite hocalığı ile ilgili şunları söylüyor:

 “Binlerce öğrenciye ders verdim. Binlerce öğrencinin diplomasını imzaladım. Öğrencilerim hâlâ gittikleri yerlerde benden bahsederek bilim ve eğitim olarak çok faydalandıklarını sitayişle anlatıyorlar. Bu malumatları memnuniyetle almaya devam ediyorum. İnsanı şekillendiren eğitim memleketimizin en önemli faaliyeti olmalıdır. Geleceğimizi teslim edeceğimiz gençleri kendi değerlerimiz çerçevesinde yetiştirmeye mecbur olduğumuzu bilmemiz lazım.”

Remzi Çetin milletvekili olarak görev yaptığı üç dönem için de şu bilgileri veriyor:

“Milletvekilliği dönemimde Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Üyeliği, Parlamentolar Arası Birlik Türk Kanadı Başkanlığı, Eğitim Komisyonu Üyeliği, Kuzey Atlantik Asemblesi Üyeliği, Milli Savunma Komisyonu Üyeliği görevlerinde bulundum.

Avrupa Birliği Karma Parlamento Üyeliğimde bir akşam sohbet esnasında bir İngiliz milletvekili aynen şunları söyledi:  ‘Eğer sizi Avrupa Birliğine alırsak Brüksel’deki Hristiyanları Müslüman yapmaya kalkarsanız biz ne yaparız? Yıllardan beri Avrupa’da bulunmanıza rağmen kendinizi muhafaza ettiniz, kendi inanç ve kültür değerleriniz çerçevesinde yaşamayı sürdürdünüz. Avrupa’da binlerce cami açtınız. Çocuklarınıza sahip çıktınız. Kendi kültür ve inanç değerleri içinde kalarak yaşamayı gerçekleştirdiniz. Dolayısı ile Avrupa’daki Türk varlığına bakarak çok büyük bir ülke olan Türkiye’yi aramıza alırsak başımıza neler geleceğini düşünmek zorunda kalıyoruz” dedi.

O komisyon toplantısında ilk defa olarak özellikle RP milletvekilleri olarak kendi değerlerimizi savunarak onların karşısında durduk. Bize daha fazla saygılı olmaya başladılar. Bir Fransız milletvekili de şunları söyledi: ‘Türkler tarihlerinde çok değişik kültür ve inançlara sahip halkları barış ve huzur içinde, onlara gerekli insani haklarını da tanıyarak bir arada yaşattılar” dedi. Böylece Osmanlı’nın hak ve adalet anlayışını itiraf etmiş oldu.  

Parlamentolar Arası Komisyonda Türk kanadı olarak 8 milletvekilimiz vardı.  Muhtelif ülkelere ziyaretlerde bulunduk. O ülkelerin heyetleri ile görüşmeler yaptık. Ülkemizin yararına olan temaslarda bulunduk. Türk Heyeti olarak komisyon toplantılarında yaptığımız konuşmalar diğer ülkelerin heyetleri tarafından büyük ilgi ile takip edildi. Özellikle Meksika ziyaretinde başkent Mexico Ctiy nin merkezinde Osmanlı Saat Kulesini hayranlıkla gezdik. Meksika iç harbi esnasında Osmanlı Devleti ve esnafının köylülere yaptığı yardımı hâlâ takdirle anıyorlar. Saat kulesinin etrafına yazıkları yazıyla teşekkürlerini ifade ediyorlar.

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinin açılması için Akademik kadroya ihtiyacı vardı. Milletvekilliği dönemimde 6 aylık bir mücadele sonunda Maliye Bakanlığından 1500 akademik kadroyu temin ettik. Ayrıca Sızma’nın yeni yerleşim yerinin tahsisinde de Maliye Bakanlığı ile çalışarak yer tahsisini sağladık. Bunun gibi çok sayıda olumlu faaliyetlerimiz oldu.”

Prof. Dr. Remzi Çetin’den unutamadığı hatıralarını anlatmasını istiyoruz. Şunları anlatıyor:  

“Erbakan hocamın Balgat’taki evinde 50- 60 kişi vardık. Salon tamamen doluydu. Hocam 4 saatten fazla konuştu. Bir ara Demirel ile ilgili hatırasını şöyle nakletti. ‘MC hükümetleri döneminde ben Demirel’e dedim ki ‘Sayın Demirel ben Suudi Arabistan’a gideyim, yetkililerle görüşeyim, Türkiye’nin petrol ihtiyacını gidermeye çalışayım’ diye teklif ettim. Demirel öyle bir güldü ki adeta bir kitap değerindeydi. Demirel bu gülüşüyle, ‘Ey Erbakan sen kendi kimliğini dikkate alarak bunu söylüyorsun. Fakat şunu unutma, onlar da mason, ben de masonum. Ben bu işi senden daha iyi yaparım’ demek istedi. 

İkinci olarak şu hatıramı hiç unutamıyorum. Erbakan Hocam vefatından 3 - 4 ay önce beni, Prof. Dr. Eyüp Senay, Şevket Kazan ve Fehim Adak’ı Balgat’taki evine davet etti. Ben o zaman Ak Parti milletvekiliydim ama Hocamla münasebeti hiç kesmemiştim. 4- 5 saat sohbet ettik. Gece çorbası içildi. Yatsı namazını Şevket Kazan’ın imametiyle kıldık. Namazdan sonra müsaade istedik. Hocamın hareket kabiliyeti azaldığı için 2 kişinin yardımıyla ayakta durarak Tayyip bey ve arkadaşlarını kast ederek şunları söyledi: ‘Bunlar bizim kardeşlerimizdir, başarılı olmaları için dua ederiz. Bu kardeşlerimiz asla bu ülkeye kötülük etmezler. Bu kardeşlerimize her türlü desteği vermemiz lazım’ dedi ve bizi bu sözleriyle uğurladı. Bu da bize, Erbakan Hocamızın bazı konuşmalarının mahiyetini idrak edemeyen arkadaşların ne kadar yanlış yorumlar yaptığını gösteriyor.” Üniversite Hocalığı ve siyasi faaliyetlerinden ayrı olarak 1993 yılından itibaren 30 yıl boyunca Elmas Eğitim Kurumlarında Vakıf Başkanı ve Kurucu olarak görev yapan, her zaman samimiyeti, sıcaklığı, mütevazılığı, dürüstlüğü ön planda tutan Prof. Dr. Remzi Çetin Hocama bundan sonraki hayatında da sağlık ve huzur içinde hizmetlerini sürdürmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim.

SALİH SEDAT ERSÖZ 

Editör: TE Bilişim