Ebeveynler çocuklarının hayatlarını onlara zehir etmek için bilinçli hiçbir davranışta bulunmazlar. “Bu sabah kahvaltıda şöyle şöyle söyleyeyim de yahut şöyle bir azarlayayım da çocuğumun tüm gününü mahvedeyim ” demezler. Böyle istenmemesine (ve anne babanın tüm iyi niyetlerine) rağmen ebeveyn- çocuk ilişkileri olumsuz yönde ilerleyebilir.

 Bazı hastalıklı durumlar harici hiçbir anne babanın çocuğuna zarar verme amaçlı müdahalede bulunmayacağını düşünürüz. Fakat iyi niyetli, evladına sevgi dolu ebeveynler bile zaman zaman çocuklarını tehdit etmekte, kötü sıfatlandırmalar yapmakta, yanlış cezalandırmakta ya da oyuncak, tablet, telefon v.s. çeşitli rüşvetler sunmakta; sık çoğunlukla da başarı ve ahlak vaazı vermekteler.  Hâlbuki yaptıkları bu davranışların farkına varabilseler, ne denli yıkıcı olduğunu bir anlasalar…

Nedir buna sebep? Gayet ilgili, gayet aklı başında olan ebeveynler neden böyle davranır çocuklarına?

Bilgi ve anlayış eksikliği diyebilir miyiz bu duruma? Çocuklarıyla etkili konuşup ilişki kurabilmek için gereken yöntemleri bilmemenin eksikliği olabilir mi bu?

Çoğu ebeveyn kendi anne babası tarafından söylenilen sözlerden, uygulanan davranışlardan, kısacası onların kendisine yaptıkları ebeveynlikten rahatsız olmuş ve hiç onaylamamıştır. İlerde kendi anne baba olduğunda asla onları örnek almayacağını düşünmüştür. Ama zamanı geldiğinde kendisini de çocuklarına karşı bu tavırları takınır bulmuştur. Çünkü anne baba olmak kervanı yolda düzmeyi gerektiren bir durum. Herkesin anne babası da kendi anne babalarından aldıkları öğreti ile yola çıkıp, az buçuk şekillendirmeye çalıştılar ana-babalıklarını, tıpkı sizin gibi.

Aracınızı sanayiye götürdüğünüzde usta size “Ben bu araca şu parçayı eklerim, şunu çıkartırım, şu yağı kullanırım, aracınız olur ya da olmaz ben tam kestiremiyorum, yanıla da bilirim ama napalım canım, elimden geleni bu” derse, Nasıl davranırdınız? Teslim eder miydiniz aracınızı? Ustanın hiçbir art niyet taşımadığına emin olduğunuz halde bırakmazdınız aracınızı ona değil mi?

Peki, aynı şeyi ebeveynlik açısından ele alırsak, anne baba: “Ama napalım hocam, biz bu yöntemi biliyoruz, çocuklarımızı böyle seviyoruz ya da biz çocuklarımızla böyle baş edebiliyoruz” derlerse ne kadar doğru olur?

Anne baba olmak sürekli taktik geliştirmeyi gerektiren, aksiyonu olan;  daha bebeklikten çocukluk dönemine, ergenlikten olgunluğa her dönemde çatışmaların yaşanacağı bir süreç.

Çatışmaları ve müdahaleleri ile anne baba çocuğun kişiliği ve özgüvenine olumlu ya da tam tersi olumsuz katkılar sağlamaktalar. Çünkü çocuk zihninde kalacak olan fiziksel şiddetten çok duygusal şiddettir. 

Çocuk yetiştirmede her dönemin kendine özgü özel bilgi, beceri gerektiren iletişim metotları vardır. Çünkü çocuklarla iletişim kurmak ayrı bir maharet gerektirmekte. Sokaktaki adama nasıl aklımıza geldiği gibi davranıp konuşamıyorsak, zaten kendisini direk ifade etmekten muzdarip çocuğumuza da istediğimiz gibi lakayt davranamayız.

Peki, çocuğumuzla kuracağımız iletişimi nasıl geliştireceğiz. En başta çocuğumuzu dinlemeyi öğreneceğiz. O daha kendini ifade etmeye çalışırken; biz de önceden kendi zihnimizde tasarlamış olduğumuz hazır cümleleri nasıl boca edebilirim hesabına girmeyeceğiz.

Karşımızda bizim olan ama bizden tamamen bağımsız bir kişilik olduğunu unutmayacağız. Çocuğun duygularını incitmeyecek, sadece davranışı ele alacağımız bir dil geliştirmeyi öğreneceğiz.

Mesela kafede meyve suyu içerken üzerine yanlışlıkla döken bir arkadaşımıza, “Ne yapıyorsun sen! Ne dikkatsizsin.  35 yaşındasın hala çocuk gibi davranıyorsun, bak Nuriye’ye, o hiç böyle mi. Arkanı hep ben mi topluyacağım, sen dök- saç ben temizleyeyim, değil mi? Der miyiz? Yoksa “Dur yardım edeyim de kurulayalım üzerini, olabilir böyle ufak tefek şeyler.” mi deriz? Onun o anki üzüntü, belki utanç duygularının onu rahatsız etmesine fırsat vermeyiz değil mi?

Anne babalar çocuklarını mutlu, sağlıklı görmek isterler. Korkak, utangaç, yaramaz, şiddete meyilli olmasını kabul etmez ve istemezler. Ama büyüme döneminde birçok çocuk istenmeyen bu türde özellikler kazanabilir, diğer insanlara saygı duymayabilir, düşüncesizce hareket edebilirler. Anne baba daha mülayim olsun isterken, kavgacı bir çocuk, düzenli olsun isterken çok dağınık biri, özgüvenli isterken pısırık olabilirler.

Burada iş anne babaya düşmektedir. Sadece sevmek yeterli değildir. Doğru davranışı geliştirebilmeleri için çocuklara ortam hazırlamalıdırlar. En başta çocuğa daima saygı duyulması gerektiği asla unutulmamalıdır. Amaç, yol ve yöntem doğru seçilmeli, gerekirse yardım alınmalıdır.