CHP’nin 37. Olağan Kurultayı gerçekleşti.

9 seçimi kaybeden ve MYK’de yüzü aşkın genel başkan yardımcısı değiştiren Kemal Kılıçdaroğlu, 6. kez CHP Genel Başkanı seçildi.

Kurultay sonrası CHP’nin en önemli kurulu olan Parti Meclisi’nin 6 üyesi hariç tamamı, doğrudan Kılıçdaroğlu’nun seçtiği isimlerden oluştu.

Listenin oluşmasında Canan Kaftancıoğlu’nun emeği fazla.Delegeleri tek tek arayarak üzerlerinde baskı oluşturduğu kamuoyuna yansımıştır.Sayın Kaftancıoğlu, Kılıçtaroğlu’nun listesini delmemiş bizzat talimatı yerine getirdiği iddia ediliyor.Şayet Kaftancıoğlu bayrak açmış olsaydı genel başkanın, il başkanını görevden alması izah edilebilir bir durumdur.Yani Muharrem İnce gibi sembol olmuş birini harcayabiliyorsa bir il başkanını harcaması içten bile değildir.Kaftancıoğlu;CHP- HDPPKK ve çizgisindeki sol marjinal örgütler denkleminde ki baş aktör olduğunu da unutmayalım.Yine aynı Kaftancıoğlu Kadın kurultayında da etkili oldu.2016 da CHP Yüksek Disiplin Kurulu, "bir milletvekilinin odasındaki Atatürk resmini indirdiği" iddiasıyla ilgili Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın, partiden kesin ihraç edilen Aylin Nazlıaka’yı seçtirdi.

CHP 37’nci Kurultayı’nı, “iktidara doğru” logosuyla takdim etti…

Birde 13 maddelik  “ikinci yüzyıla çağrı” beyannamesi açıkladı ve ekledi “bütün delegeler ve parti yöneticilerimiz bu 13 maddeyi ezberleyecekler!”diye de talimat verdi.

1-Yeni anayasa ve parlamenter sisteme dönüş.

2-Toplumasl barış ve huzuru sağlamak.”KÜRT SORUNU” nu çözmek.

3-Liyakat sistemini getirmek

4-Seçim yasasını değiştirmek ve seçim barajını kaldırmak.

5-cinsiyet yasası ile kadınların siyasetteki yerini teminat altına almak.

6-Kamu ihale kanunu değiştirmek.

7-Sayıştaya gerçek işlevini kazandırmak.

8-Stratejik planlama teşkilatı kurmak ve üretimi hakça bölüşmek.

9-Eğitim sistemini yeniden yapılandırmak.

10-Gelecek sistem için eko sistem kurulacaktır.

11- Aile destekleri sigorta sistemi uygulamaya konulacaktır.

12-Yeni bir Merkez-Yerel dengesi kurulacak ve kayyum ataması kaldırılacak.

13-Ortadoğu barış ve işbirliği teşkilatı kurulacak.

Bu; 13 içi boş maddenin nasıl doldurulacağını CHP yönetimi açıklayacaktır.

Bir de bunları “dostlarımızla birlikte iktidara geldiğimizde gerçekleştireceğiz” diyor. Bu “DOSTLAR” kim?

CHP’nin değiştiği değil,”DÖNÜŞTÜRÜLDÜĞÜ” bir kurultay izledik.İçeriği ve kurgusu itibarı ile “tiyatro”…14 yaşından beri CHP’nin tüm siyasi kadrolarında görev almış ve son olarakta CHP’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığını üstlenmiş Muharrem İnce veryansın ediyor; "CHP'de Atatürk düşmanları var. Açıkça söylüyorum. Beni asıl öfkelendiren bu"

Artık CHP; ATATÜRK’ün kurduğu CHP değil! Kimse kendini kandırmasın.

Bakın PM üyesi ve Genel başkan aday adayı İlhan Cihaner ne söylüyor;

 "Erdoğan’ın gidip gitmeyeceğine CHP, genel olarak da toplumsal muhalefetin cesareti karar verecek. CHP ve siyaseti Abdullah Gül-Ali Babacan çizgisiyle uyumlu hareket edecekse, siyaset çizgisi oraya kurgulanacaksa, Erdoğan ve AKP ömrübillah orada kalır."

Sayın Kılıçtaroğlu “18 yılda 2.4 trilyon para harcandı 83 milyon vatandaş Londra tefecilerine 48 milyar dolar faiz ödeyecek.Bu para nereye harcandı bilen yok.”diyor.Halbuki, dostları yanında sorsa söylerler nereye harcadıklarını.

Siz değil misiniz, pandemi başladığında “yurt genelinde sokağa çıkma yasağı ilan edelim para basalım ve halkın ihtiyacını karşılayalım” diyen.

Senin ekonomi kurmayın Faik Öztrak ve dostun Durmuş Yılmaz “IMF’ye gidelim ucuz kredi veriyor niye almıyoruz?” demiyorlar mıydı?

ostun Ali Babacan Çıktığı Tv programlarında ekonomist bilgeliği ile “Bugün uygulanan düşük faiz politikası ile döviz kurları yükseliyor ve ülkeye sıcak para gelmiyor”diyor.

Parmağını şıklatarak faizi yükseltip sıcak parayı Londra’dan şıp diye getirebilir. Babacan döneminde ihracatın lokomotifi olan firmalar ve fabrikalar battı.Sanayici kendi ürettiği ürünü ithal eder hale geldi. 

Bir sanayici bakın ne diyor?;

”Sayın Babacan’ın sıcak para ile borç ile ekonominin rayında gideceğini düşünmekten başka bir özelliği yok. Kendisi ile yaptığımız görüşmede de bakanlık dönemindeki ekonomik yaklaşımının değişmediğini, ders çıkarmadığını gördük.’

Tek özelliği Londra bankerlerinden yüksek faizle sıcak para getirip  düşük kurla ithalat yapmak

Sizin istihza ile “Damat Bakan” diye küçümsediğiniz Sayın Albayrak Diyor ki; “Bizim sıcak paraya ihtiyacımız yok, bizim yatırımcıya ihtiyacımız var döviz rezervinde de bir sıkıntımız yok.Milli ekonomiden dönüş yok.Ben giderim yerime gelende Milli ekonomiyi uygulayacaktır”.

 Sizin istikametiniz belli olmuştur.ABD ve IMF çıkarları ile örtüşmektedir ki vitrininizi IMF nin desteklediği bir isimle daha takviye ediyorsunuz.

“CHP'nin yeni vitrininde IMF'ye bir koltuk daha tahsis edildi. 2001 krizinde IMF valisi olarak CHP'li Bülent Ecevit hükümetine gönderılen Kemal Derviş'in yetiştirdiği IMF KORİDORLARINDA uzmanlaşmış Selin Sayek Böke, genel sekreterliğe getirildi. CHP vitrininde görünür biçimde IMF'ci Faik Öztrak ve Selin Sayek Böke'nın görev alması 3 açıdan dikkate değer. Öztrak, Türk ekonomisinin dibe vurduğu 2001 krizinde Amerika'dan gönderilen IMF valisi KEMAL DERVİŞ'İN SAĞ KOLUYDU. CHP Genel Sekreterliği'ne atanan Böke, hem Dünya Bankası, hem IMF kariyerine sahip. Sıkı bir makrocu olarak tanınıyor. Amerika'da doğdu. Yüksek lisans ve doktorasını ABD Duke Üniversitesi'nde yaptı.

1999'da Boston'da Bentley College'da yardımcı doçent olarak göreve başladı.

Türkiye ekonomisinin dibe vurduğu 2001 yılında IMF'nin Washington ofisinde ekonomist olarak göreve başladı. Dünya Bankası'nda görev yaptı. Kemal Derviş ve Faik Öztrak, Türkiye'ye atılan zincirlerde görev yaparken, Kemal Derviş'ın koruyup kolladığı Selin Sayek Böke'de IMF merkezinde görev yapmayı sürdürdü.

Kadere Bakın, 1947 yılında IMF üyeliği CHP'li İsmet Paşa'nın tek parti yönetimi gerçekleştirdi. 1960 darbesinden sonra 1961 yılında Başbakan olan CHP Genel Başkanı İsmet Paşa, IMF'den kesilmiş Türkiye ilişkilerini yeniden başlattı. Borç aldı. IMF ile beraber yürüdü. CHP'li Başbakan Bülent Ecevit, IMF'den kredi aldı. Türk ekonomisi battı. IMF Valisi Kemal Derviş'in elıne kaldılar.

IMF, Derin ABD'nın kollarından biridir. Ekonomik bir kuruluş gibi gözüküp siyasi emirlerini dikte ettiren bir teşkilattır. IMF'nin ülkelere borç verme dışında derin görevleri vardır..”

Sizin iddia ettiğiniz gibi ekonomi batsaydı Türk ordusu Kafkasya’da,Suriye’de,Irak'ta Libya’da,Doğu Akdeniz’de,operasyon yapabilir miydi? Siz bir uçağın yaptığı bir sortinin maliyetini yaptınız mı? Oruç Reis,Yavuz,Fatih gemilerini bugün göğsümüzü kabartarak görev yapmalarını neyle izah edeceksiniz? Enerjinin çeşitlendirilmesi,Nükler enerji ve bilgi transferinin gerçekleşmesi ile yakalanan veya yakalanmış nükleer enerji hamlelerini Küçümsemeye çalışırken devleştirdiğiniz Sayın Berat Albayrak'ın eseridir.

CHP’nin dönüştürülmesinde ABD başkan adayı JOE BİDEN, FETÖ’nün seçim kampanyasına 100 milyon dolar katkıda bulunduğu HILLARY CLINTON ve arkasındaki gücün ne kadar dahli vardır?

Bakınız Bıden ne diyor?  “Erdoğan’ın bedel ödemesi lazım. Benim (geçmişte) yaptığım gibi halihazırda mevcut durumdaki (muhalefet) liderliğindeki unsurlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan’ı yenmeleri için onların daha güçlü bir konuma getirmeli ve onlardan daha fazla yarar sağlamaya çalışmalıyız. Darbeyle değil ancak seçim süreciyle” 

İtiraf niteliğinde olan bu açıklama “darbelerle değil” derken darbeyi denedik olmadı bu sefer seçimle devirelim demektir.

15 Temmuzdaki darbe girişiminde darbecilerin tanklarla çevirdiği Atatürk hava limanından hiçbir engele takılmadan Bakırköy belediye başkanının evinde ayağında terlik, elinde çay içerek seyretmesinin nedeni daha bir netleşmiştir.Bıden'ın açıklamalarını dinleyince Neden ERDOĞAN düşmanı olduğunu daha iyi anladık.

Bu arada aklıma Prf.Dr.Mehmet Aydın hocamızın bir tv programında anlattığı bir anekdot geldi.Hoca Doktarasını yapmak için İngiltere’ye gider.Sınıflarında iki Türk arkadaşlardır, bir iki tane de başka Müslüman ülkelerden arkadaşları vardır Hocaları dinler tarihini anlatırken Ateizminde bir “inanmamak” üzerine kurulmuş inanç sistemi olduğunu anlatır ve öğrencilere dönerek -içinizde ateist var mı? Diye sorar,Mehmet Aydın ve birkaç Müslüman hariç, bizim diğer Türk öğrenci de dahil bütün Hıristiyan öğrenciler el kaldırırlar, biz ateistiz diye.Hoca Hıristiyan öğrencilere -neden ateist oldunuz? diye sorar.Onlarda Hıristiyan teolojisine göre bilimsel açıklama yaparlar.Sıra bizim Türk ateiste gelir -siz neden ateist oldunuz? der.Bizim Türk öğrenci şöyle bir düşünür fıkralara konu olan, cevabı verir.Hıristiyan arkadaşlarını göstererek der ki;AYNI SEBEPTEN!

Şimdi bu benzemez  benzeşlere soralım. BIDEN; Erdoğan’a neden düşman olduğunu anlattı.Peki; SİZ NEDEN DÜŞMANSINIZ?!

BIDEN’NİN SON AÇIKLAMASINA TEPKİNİZ NEDİR?

Kürt sorunu derken Kürt vatandaşlarımızın sorunlarından mı bahsediyorsunuz ya da terör sorunu olun PKK'nın sorunlarından mı? Bu ülkede Kürtlerin sorunu yoktur. PKK ve yerli işbirlikçileri ve küresel emperyalistler sorunu vardır! İlk meclisten itibaren milletvekili de olmuşlar Bakanda, Cumhurbaşkanı da. Bu ülkede; PKK/PYD terör sorunu ile bunlarla mücadele etmeyelim anlamına gelen, ne işimiz var orada, PYD mi bizimle savaşacak aymazlığındaki muhalefet sorunu vardır.

Yerel –merkez dengesi derken bir dönem moda olan geçmiş, genel başkanlarınızın dillendirdiği “yerinden yönetim” derken yerel parlamentolar yani “özerklik” anlamına mı gelmektedir.

Dün İran; denildiği zaman tüyleriniz diken diken olurken İran’la yapılan gaz anlaşmasına bile karşı çıkan, başörtülülere “beğenmiyorsanız İran’a gidin” diyen size ne oldu da, hangi el değdi de, kim sufle üfledi de İran’la Suriye ve Irak’ı da içine alan “pakt” yapmaya yönelti?Kaldı ki mevcut iktidar İran'la Astana süreci adı altında bölge sorunlarını zaten görüşüyor.

İran ve Irak işgal altında kimi muhatap alacaksınız müstemleke yöneticilerimi, ABD- RUSYA’mı?  Bunlarla da zaten sürekli temas halindeler. Siz Zeytin Dalı'na da, Barış Pınarı operasyonlarına da karşı çıkıp Ne işimiz var Suriye’de Irak’ta derken, hükümet terör belasını sınırlarımızın ötesine taşıyordu.

Sayın Kılıçtaroğlu gibi yeni dostu Sayın Davutoğlu diyor ki –“Biz olsaydık 15 temmuz olmazdı”Bu itiraftan sonra ne denir.Tabi ki olmazdı FETÖ hedefine ulaşmış demektir.Neden darbe yapsın ki? “Gül” gibi geçinir giderdi!

Her dönem olduğu gibi ABD emperyalizmi, bu dönemde devşirdiği, eğittiği, bu çoklu benzemezlerin asgari müşterekleri “Erdoğan düşmanlığını” ve birilerinin kulaklarınıza üflediği suflelerle benzeşmeye başladığını , çok uluslu küresel emperyalist Siyonistlerle, devşirme grubun, Erdoğan’ın Milli ve bağımsız, ekonomik ve siyasi duruşundan rahatsızlıklarını JOE Biden marifeti ile örtüştüğü, tescillenmiştir!

Sayın Cumhurbaşkanının dik ve milli duruşundan rahatsız olanlar,mertçe yiğitça karşısına çıkamadıkları için ya darbe marifeti ile ya da içerideki benzemezleri dönüştürüp birbirine benzeş hale getirip çıkmaktadırlar.Bu bizim benzemezler oluşumunun “ÜST AKLI”nın hesabı.

Birde 2000 yıllık “TÜRK DEVLET AKLI”nın karar kıldığı bu günkü yönetim. ”TÜRK DEVLET AKLI” kararını vermiş ve Sayın Cumhurbaşkanımız yönünde irade koymuştur. Yani Biden’ıda ve onun destekçilerini de arkanıza alsanız ,“TÜRK DEVLET AKLI”nın önüne geçemeyecektir. Bu akıl 2071 hedefine ulaşana kadar çizgi değişmeyecektir. YERLİ VE MİLLİ..