Hepinizin bildiği üzere Torosların başlangıcında Hadim İlçemizin nüktedan köyleri var. Uzun kış gecelerinde ilkbahar aylarında birçok oyun oynanır.
Bu köylerimizin birinde saklambaç oynamaya başlamışlar. Başlamış ama bazıları günler geçtiği halde saklambacı bitirmemişler. İçlerinden biri taa Alanya’da haber salmış.
-Bu oyun çok uzadı ben oyunu bozacağım. Demiş. Çanak çömlek patladı dememiş yahut diyememiş.
*
Artık oyunlar kuralına göre oynanmıyorsa ne yapacağız? Avazımın çıktığı kadar bağıralım;
- ÇANAK, ÇÖMLEK PATLADI!
Dolayısıyla bu oyun burada biter.
Bu oyun ister topal tavuk,
Saklambaç,
Çayır,
Yedi kiremit,
Topal tilki,
Çelik-çomak,
Dört takla,
Her ne ise hangi oyun oynanırsa oynansın oyun biter.
ÇANAK, ÇÖMLEK PATLADI!
Oyunun bittiği aşikârdır.
Tamam, ebenin ebeliğe devam edeceğini ilan edilmektedir.
Nasıl mı olur?
İki arkadaş aynı yere saklanır Ali’nin şapkasını Mehmet, Mehmet’in ceketini ise Ali giyerdi. Bu ebenin yanılmasına neden olurdu.
Yanılma ile Ali’nin yerine Mehmet dediği an Mehmet başka taraftan çıkar hep beraber bağırırdık;
ÇANAK, ÇÖMLEK PATLADI!
Ebenin yaptığı hata yüzüne şamar gibi patlar.
Bağırarak diğer oyunculara duyurulur.
Oyun yeniden başlar.
Tabi ebe yaptığı bu hatanın bedelini tekrar ebe olarak ödemiş olur.
Ya şimdi oynanan oyunlarda yanılma, bilememe, ihanete varan cahillik var mıdır?
Elbette vardır.
Öyle ise niye bağırmıyoruz?
ÇANAK, ÇÖMLEK PATLADI!
Niye hala ebe olan biz oluyoruz.
Hile yapıyoruz güya gözümüzü yummuyoruz.
Ancak, gözümüz göre göre yine yanlış yapmaya devam ediyoruz.
ÇANAK, ÇÖMLEK PATLADI!
Diye bağıranları duymuyoruz ve o tarafa bakmıyoruz.
Dahası ne yüzümüzde bir heyecan, korku, irkinti, ürküntü, anlamsızlık, şaşırmış tepkilerde yok değil mi? Gerçekten hiç dikkat ettiniz mi?
Ben,
Sen,
O,
Biz,
Siz,
Onlar!
Her kim hata yaparsa niye yüzüne şamar gibi bağırmıyoruz?
ÇANAK, ÇÖMLEK PATLADI!
Tamam mı?
Devam mı?
Sahi
ÇANAK, ÇÖMLEK PATLADI MI?
Mı, acaba?
Necip Fazıl;
“Hayatı müsvedde yaşamayın, temize çekmeye fırsatınız olmayabilir.” Demiş.
Ne buyurdunuz?