Bekir ŞAHİN

Bekir Şahin, Konya’nın Kadınhanı ilçesine bağlı Hacı Oflazlar köyünde 1960 yılında doğdu. Çocukluğu 6 yaşına kadar Kadınhanı’nda geçti. Çiftçi bir baba ile ev hanımı bir anneden dünyaya gelen Bekir Şahin’in, anne ve babasının en önemli özelliğinin okuma yazması olmasa da Anadolu irfanıyla yetişmiş firasetli bir Türk insanı olduklarını belirtmesi oldukça önemli.

Bekir Şahin çocukluk dönemi ile ilgili şu bilgileri veriyor. “Altı yaşında köyümüzün Hacıoflazlar köyü ilkokuluna kaydım yapıldı. O zaman öğretmen değil de eğitmen vardı. Eğitmen babama, “bu çocuk okur, yedi yaşını beklemeyelim, altı yaşında ilkokula kaydını yapalım” diyor. İlkokula kaydımızı yapar yapmaz, bir hafta kadar orada okula devam ettim. Sonra Kadınhanı’na göç ettik. Babam hem kendine iş bulmak hem de bizim okuyup yazmamızı sağlamak amacıyla gelmiştik Kadınhanı’na… Kadınhanı Tepebaşı Mahallesinde, kerpiçten tek odalı bir evimiz vardı. Her yıl bir odası yapıldı, orada yaşamaya başladık.

İlkokula başladık. İlk ilkokul eğitiminin ne kadar önemli olduğunu biz sonra öğrendik. Bize vatan, millet, din sevgisini öğretmenimiz aşıladı. Kitap sevgisini de tabi… Babam harçlık verdiğinde gidip kitap alırdım. Okumazdım da, evde ben tek büyüdüm, kitaplarla oynardım. Kitapları renklerine göre ayırırdım. Keçemiz vardı, kitapları üstüne yayardım. Annem rahmetli komşulara, “benim oğlan çeyiz topluyor, demek ki erkeklerin çeyizi kitapmış” derdi.

İlkokulu bitirdikten sonra nenem rahmetli babama, “oğlum bu çocuk okuyacak gibi duruyor. Sen bu çocuğu İmam Hatibe ver” dedi.  Kadınhanı’nda, Topbaşların desteği, halkın yardımı, Salih Büyükçam hocamızın gayretleri ile İmam Hatip Okulunun binası yapıldı fakat açmıyorlar. İlkokulu bitirdik, İmam Hatip açılmadı. İkinci yıl yine açılmadı. Amcama gittim babamı şikâyet ettim. “Amca, babam İmam Hatibe vereceğim diye beni ortaokula göndermiyor ama İmam Hatip de açılmadı. Ortaokula beni yazdır” dedim. Amcam “haydi gidelim yazdırayım” dedi.  Giderken yolda birisi, “nereye gidiyorsunuz?” diye sordu.  Amcam, “yeğeni ortaokula yazdıracağım” deyince, “yahu İmam Hatibe niye yazdırmıyorsunuz? İmam Hatip açıldı” dedi. Döndük bu sefer gittik İmam Hatibe yazıldık.”

Bekir Şahin İmam Hatip Okulunun yapımında katkı sağlayan Topbaşlarla ilgili de şunları söylüyor. “ Topbaşlar Kadınhanlı… Bizim köyümüzden değil ama köyümüzde kendileri çok sevilir. Onlar tüm dünyaya mal olmuş Kadınhanlı’ların yüz akı olan insanlar. Türkiye’nin yüz akı, tüm dünya Müslümanlarının yüz akı insanlar gerçekten.”

İmam Hatip Okulu yıllarını ve daha sonrasını da yine Bekir Şahin’den dinleyelim: “Bismillah dedik başladık. Bir müdür var, öğretmen yok. İlkokuldan öğretmenlerimiz geliyor ama hepsi çok özverili. Okul kütüphanesi açıldı.   Orada biz kitap kütüphanecilik koluna yazıldık ve girdik kütüphaneye… Öğretmenlerimiz de kütüphanenin anahtarını bize verdi. Bizim eğlence yerimizdi kütüphane. Yedi yıl boyunca kütüphanede günlerimiz geçti.

Üniversiteye girme hevesiyle İmam Hatipte gayretlerimiz devam ediyordu. Ama düşmanlar da boş durmuyor.  Hemen bir sağcılık, solculuk furyası başladı. Ama Allah onlardan razı olsun. Hocalarımız, “sağcılık da, solculuk da bölücülüktür. Sakın ne sağcı, ne solcu olmayın. Birbirinizle kardeşsiniz, kavga etmeyin” diye telkinlerde bulunuyorlardı. Biz de gerçekten Kadınhanı’nda herhangi bir menfur olaya karışmadık. Sonra Kadınhanı’nda Milli Türk Talebe Birliği açıldı. Orada seminerler oluyor, orada yine bol kitap var.. Hocalarımızın ve büyük abilerimizin teşvikleri ile oraya gitmeye başladık. Özellikle de anarşiye bulaşmamamız için büyüklerimiz bizi teşvik ediyordu.

Sonra bana, “sen Milli Türk Talebe Birliği Başkanı ol” dediler, Milli Türk Talebe Birliği Başkanı olduk.”

Bekir Şahin İmam Hatip Okulunda iken yaşadığı bir hatırasını da şöyle anlatıyor: “Bir gün birisi geldi, abi dediğimiz bir insan. Bana, “sen yüzmesini, ata binmeyi ve silah kullanmayı bilir misin?” diye sordu. “Hayır üçünü de bilmiyorum” dedim. “Bak bunlar Peygamberimizin bize tavsiyesi. Siz nasıl mücahit olacaksınız? İmam Hatipte okuyorsunuz. Mücahit olmanız için öncelikle silah atmasını bilmeniz lazım” dedi. Ben de “ağabey silahımız yok. Av tüfeği bile kullanamıyoruz” deyince, “sen on kişi bul Kestel’e gidelim ben size silah eğitimi vereyim” dedi. “Silahı nereden bulacağız?” diye sordum.   “Ben de her türlü silah var” dedi. 

 Arkadaşlarla konuyu paylaştık, kararlaştırdık, silah eğitimine gideceğiz. Sonra Allah rahmet eylesin. Akıncılar Derneğinin başkanı Mehmet Abimiz vardı. Ben heyecanla, “Mehmet abi biz mücahit olacağız, silah eğitimine gideceğiz” deyince, bir celallendi. “Sakın ha biz o adamı araştırdık. Adana’daki ismi farklı, buradaki ismi farklı. O ajan, babam göndermiyor deyiverin” dedi.

Neticede, “abi babam göndermiyor” deyince, “zaten sizden bir halt olacağı yoktu, babasından korkar, ondan korkar, bundan korkar. Bunlardan mücahit mi olur?” dedi. Sonra çok geçmedi. Altı ay sonra düdük çalındı. 12 Eylül 1980 Cuma günü ihtilal oldu. Meğer o güne ortam hazırlanıyormuş, hazırlık yapılıyormuş.”

Bize, ‘kalemle, okuyarak mücahit olmanız lazım’ demeleri gerekirken ihtilale zemin hazırlama adına silahlı eğitime kadar götürüyorlar. Sonra haber yaptıracaklar, kamplarda silahlı eğitim yapılıyor falan diye, böylece ihtilal meşru hale gelmiş olacaktı. Akıncılarda yöneticilik yapmış bir dostumun üç ciltlik hatıratını okudum. Aynı tarihte onlara da benzeri tekliflerde bulunulmuş. Bir silah kaçakçısı, onlara ‘bir kamyon veya bir tır dolusu silah’ teklif ediyor, onlar da reddediyor. Hayat iman ve cihattır. Ama bu asrın cihadı kalemle olur, eğitimle olur diyoruz. Bizim hocalarımız da İmam Hatip ruhunu verirken bunu verdiler zaten. Şimdi de aynı ruhla devam ediyorum.”

Bekir Şahin İmam Hatip Okulundan mezun olduktan sonra İzmir Ödemiş Beydağ Mutaflar köyüne imam hatip olarak atanır ama tek isteği üniversitede okumaktır. O dönemi de şöyle anlatır: İmam Hatip Okulunun üniversiteye girme hakkı yoktu. Biz biraz daha bilinçli hale gelmeye başladık. Hedefimiz üniversiteye girmek. Nasıl gireceğiz? Liseyi dışarıdan bitireceğiz. Hemen gittik, lise kitapları aldık, dışarıdan bitirme sınavlarına katılacağız. O dönemde merhum Erbakan Hoca Başbakan Yardımcısı olmuştu. O hükümet; İmam Hatip Okulunu, İmam Hatip Lisesi haline getirdi ve lise olunca üniversiteye girme hakkımız doğdu.”

Bunun üzerine imamlıktan istifa eden Bekir Şahin, Konya’ya döner ve Konya Yüksek İslâm Enstitüsü’ne kaydını yaptırır. Okul daha sonra İlahiyat Fakültesine dönüşür. Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden 1985’te mezun olan Bekir Şahin Ağrı Tutak, Afyon Sultandağı ve Burdur Yeşilova’da öğretmenlik ve idarecilik görevlerinde bulundu. Ağrı Tutak’ta görev yaparken oraya İmam Hatip Lisesi’nin yapılmasını sağladı. Devlet Lisans Okulu’nda Arapça dil eğitimi aldı.

1997 yılında Burdur İl Halk Kütüphanesine müdür olarak atanan Bekir Şahin bu geçişi de şöyle anlatıyor: “Kader-i İlahi sizi bir yere sevk ediyor. O tarihlerde eşimde bir rahatsızlık meydana geldi. Hastane olan bir yerde görev yapmam gerekiyordu.  İl halk kütüphanesine müracaat ettik, oraya da hiç müracaat yoktu. Burdur İl Halk Kütüphanesinde müdürlüğe başladık.”

Burada göreve başlama tarihi oldukça ilginç bir tarihdir. 28 Şubat 1997… 2002 yılında Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’ne müdür olarak atanan Bekir Şahin, Yazma Eserler Kütüphanesi’nin Bölge Müdürlüğüne dönüşmesiyle 2011 yılında Konya Yazma Eserler Bölge Müdürü olarak atandı.

Türk Kızılay Konya Şubesi, İLESAM Konya Temsilciliği, Türkiye Anıtlar Derneği ve Konya Fikir Sanat Adamları Birliği’nde Yönetim Kurulu Üyeliği; Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şube Başkanlığı ile Konya Ansiklopedisi Yayın Kurulu Üyeliği gibi birçok kurum ve kuruluşta görev yaptı.

Özellikle Yazma Eserler ve kütüphanecilik konusunda ulusal ve uluslararası sempozyumlarda çok sayıda bildiri sunan Şahin, kütüphanecilik, kütüphaneler, kitaplar, kültür ve tarih konulu makaleler kaleme aldı. Konya 2022 Yazma Eserler ile ilgili ulusal ve uluslar arası düzeyde değişik projelerde yer aldı..Birtakım klasik Osmanlı eserlerini günümüz Türkçesine kazandırdı. Ayrıca; Selçuk, Karatay ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Güzel Sanatlar fakültelerinde alanıyla ilgili dersler veren Şahin, halen Konya Yazma Eserler Bölge müdürü olarak görev yapmaktadır.

(Yayınları)

Evrad-ı Mevlâna, İstanbul: 2005. (Dilaver Gürer ile birlikte), Meram Kitabı, Konya: 2007. Nisabü’l-Mevlevi, Şeyh Şamil Ankaravi, İstanbul: 2007. (Editörler; Yusuf Küçükdağ, Yaşar Erdemir ile birlikte) Karatay: Tarih, Kültür, Sanat, Konya: 2012. C 1, 2. Hz. Mevlâna İstifli Hat Levhaları Albümü. Konya: 2007. (Editörler; Ali Boran, Hasan Yaşar ile birlikte), Meram: Yeşilin ve Medeniyetin Köprüsü, Konya: 2014. C 1, 2, 3. (Faruk Ağartan, Selahaddin Uygur ile birlikte) Rodos Fethi Paşa Vakfı Hafız Ahmed Ağa Kütüphanesi Yazma Eserler Kataloğu. İstanbul: 2013. (Yusuf Küçükdağ, Ayşe Değerli ile birlikte), Vesâik-i Bektaşiyan’a göre Osmanlı Devleti’nde Bektaşi tekkeleri, Konya: 2015. (Ayşe Değerli, Eşref Temel ile birlikte), Vesâik-i Bektaşiyan, Konya: 2015. Sevakıb-ı Menakıb: Hazret-i Mevlana’dan Menkıbeler, Konya: 2006. (İsmet Temel, Eşref Temel ile birlikte), Turgutoğulları, Konya’daki Eserleri ve Kadınhanı, Konya: 2015. (Editörler Yusuf Küçükdağ, Yaşar Erdemir ile birlikte), Ahilik Ansiklopedisi, Ankara: 2016. C 1, 2. Konya’nın Kırk Kütüphanesi. Konya: 2017. (Caner Arabacı ile birlikte), İstiklal Marşı’nı Değiştirme Çabaları ve Milli Şair’de Dirilmek, Konya: 2018. (Mehmet Emin Şen, Ali Bektaş ile birlikte), Vefatının 700. Yılında Seyyid Harun Veli ve Makalat-ı Seyyid Harun Veli, Konya: 2021. (Caner Arabacı ile birlikte), Hüseyin Üzülmez’in Anlatımıyla Konya Şehir Kültürü, Konya: 2021. Sultanü’l-Vaizin Tahir Büyükkörükçü, Konya 2022. Zekeriya Şimşir- Ahmet Kuş M.A.Orak ile birlikte, Kadim Guzellik Meram Konya 2022. Simsırma, Konya 2022

Bekir Şahin ile yıllar önce başlayan dostluğumuz devam etmektedir. Kendisi ile hem görev yaptığı yazma eserlerde hem de geçmiş yıllarda TYB Konya Şube Başkanlığı yaptığı döneminde çalışmalarımız oldu. Ayrıca Bekir Şahin ve 4 arkadaşla birlikte müdürlüğünü yaptığı Yazma Eserler Kütüphanesinde  haftada 3 gün olmak üzere Suriyeli Hazım Hocadan 4 yıl devam eden Arapça kursu almıştık. Yayınladığı eserlerden de görüldüğü gibi Bekir Şahin sürekli çaılşan ve sürekli üreten bir isimdir. Dostluğu kavidir. İnancında samimidir. Bekir Şahin Hocamıza bundan sonra da Cenab-ı Hak’tan yeni eserler üretmeye devam ederek sağlıklı ve huzurlu bir ömür niyaz ediyorum.

SALİH SEDAT ERSÖZ  

Editör: TE Bilişim