Ekonomiyi ve piyasayı her anlamda derinden etkileyen salgın sürecinde, ülkemizdeki yüzde 7 oranındaki büyüme iş dünyasında memnuniyet verici olarak görülüyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ekonomisi 2021'in ilk çeyreğinde yüzde 7 büyüdü.

Büyüme verisi beklentilerin üzerinde gelirken, ekonomistler ekonominin büyümesi bekliyordu diye yorumluyorlar.

Ocak-Mart 2021 döneminde gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7 arttı.

Söz konusu büyüme, döviz kurlarında sınırlı da olsa bir gerileme seyrine gidecek gibi görünüyor.

İş dünyası bu büyümeden memnun olduğu kadar, salgından en fazla olumsuz etkilenen ve büyümeden yeterince pay almayan sektörler için desteklerin devamının sürmesini istiyor.

Normalleşme sürecine geçilmesiyle sektörlerin desteklerin devamıyla sanırım ekonomiye bir hareket gelecektir.

Konuyla ilgili bir değerlendirmede bulunan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat

Hisarcıklıoğlu Yüzde 7 büyümenin memnuniyet verici olduğunu kaydederek, “Güçlü büyümeyi sürdürebilmek için kredi faizlerinde ve enflasyonda düşüş, döviz kurlarında istikrar sağlanması gerektiğini ve geçmişteki gibi yine bunun başarılabileceğini düşünüyoruz. Bu konuda hükümetimizin de iş dünyasını, üretimi, yatırımı ve istihdam piyasasını destekleyici politikaları devam ettireceğine inanıyoruz. Yüzde 7 büyüme memnuniyet verici. Başta hizmetler kesimi olmak üzere, salgından en fazla olumsuz etkilenen ve büyümeden yeteri kadar pay alamayan sektörlerimiz için destek adımlarının sürdürülmesini istiyoruz. Kapalı kalan işletmelerin borç ödemelerinin ertelenmesini, Salgından etkilenen ekonomik faaliyetlere destek amacıyla başlatılan ve süresi 31 Mayıs'ta dolacak olan stopaj ve KDV indirimlerinin pandemi süreci boyunca devamında fayda görüyoruz."

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Dünya genelinde yaşanan daralmaya karşın; Türkiye'nin büyümesini sürdürmesinin, ekonominin temellerinin ne kadar sağlam ve hükümetin zamanında aldığı tedbirlerin etkisinin ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğini vurguluyor.

Bunun yanında, salgından en çok etkilenen sektörlere desteklerin sürdürülmesinin iş dünyasının ortak beklentisi olduğuna da dikkat çekerek, desteklerin süreceğinin inancı içinde olduklarını söylüyor.

Diğer taraftan büyümeyle ilgili yapılan açıklamalarda, Türkiye ekonomisinin potansiyelini ortaya koyduğu yönündedir.

2021'in ilk çeyreğinde bu büyüme, bir önceki çeyreğe göre büyümenin 1,7 artmış olmasıyla da çıkış eğiliminin sürdüğünü göstermesi bakımından önem arz ediyor.

Özellikle Hizmetler Sektörünün tüm zorluklara rağmen 'direnç' gösterip, yüzde 5,9 ile büyüme hamlesine katılmasıyla da, bundan sonraki süreçte verilecek her desteğin ekonomiye çarpan etkisiyle geri döneceğini ispat edecektir.

Büyüme rakamları, salgının olumsuzluklarına rağmen, büyümenin devam edeceğini ve hızlı büyüme kabiliyetine sahip olduğunu gösteriyor.

İlk çeyrekte tarımda yüzde 7,5, sanayide 11,7, imalatta 12,2, hizmetlerde 5,9 ve inşaatta 2,8'lik büyüme, salgın ve sonrasındaki yenidünya da Türkiye'nin güçlü bir pay almaya istekli olduğunun bir ifadesidir.

184 milyar dolarlık ihracatı şimdiden geçmiş durumda olan Türkiye’de, yıllık 200 milyar dolarlık ihracata hedefinin yakalanması içinde bir zorluk görülmüyor.

İhracattaki en önemli pazarımız AB ve gelişmiş ülkelerin PMI verilerindeki yüksek artış, ihracattaki yükseliş eğiliminin ve büyümenin devam edeceğine işaret ediyor.

Bu durum sanayicimizin makine ve teçhizat yatırımlarına devam etmesi için de en güçlü motivasyon kaynağıyla birlikte bir moral oluşturacaktır.

Sonuçta sanayicimiz ve iş dünyası hedeflenen yıllık 200 milyar dolar ihracat seviyesine ülkemizi taşıması için önünde hiçbir engelde yoktur.

Olumlu ve olumsuz her şartta üretime, istihdama ve ihracata elinden gelen katkıyı sürdürecektir.

Yeter ki, üretimi, yatırımı ve istihdamı destekleyici politikaları devam etsin.

Yeter ki,  salgından en fazla olumsuz etkilenen ve büyümeden yeterince pay almayan sektörler için desteklerin devamı sürdürülsün.

Ne dersiniz sizce de böyle yapılması gerekmez mi?