Müslümanlar on bir ayın sultanı Ramazan’a bir kez daha kavuşacak olmanın huzurunu ve mutluluğunu yaşıyor. Koronavirüs tedbirleri kapsamında camilerdeki toplu ibadet ve faaliyetlere ara verilmesi nedeniyle vatandaşlar, Ramazan ayı ibadetlerini evlerinde gerçekleştirecek. Her sene olduğu gibi mübarek Ramazan ayı üç gün sürecek olan bayramla uğurlanacak. Ramazan Hicri takvimin 9. ayı olmasının yanı sıra aynı zamanda üç ayların da sonuncusu. Hicri takvim ile Miladi takvim arasındaki zaman farkı nedeniyle Ramazan ayı bir önceki yılın başlangıç tarihine göre 10-11 gün daha erken başlıyor. Bu yıl yeni tip koronavirüsün gölgesinde ihya edilecek on bir ayın sultanı sağlık ve şükür ayı ramazan, 24 Nisan’da başlayacak. Ramazanın ilk teravih namazı, 23 Nisan Perşembe günü kılınacak. Müslümanlar için büyük öneme sahip üç aylardan ramazan ayının ilk orucu için 23 Nisan’ı 24 Nisan’a bağlayan gece sahura kalkılacak.

Mübarek Ramazan ayının rahmete, berekete, huzura, kardeşliğe vesile olmasını Rabbimizden niyaz ederim. İnsanlık büyük bir buhrandan geçiyor. İnsani temel duyguların köreldiği, iyiliğin unutulduğu, bireyselleşmenin öne çıkarıldığı, paylaşma ve yardımlaşmanın küçümsendiği, başkalarının dertleriyle dertlenmenin yük sayıldığı bir zaman diliminden geçiyoruz. Ne yapmalıyız peki, bize düşen bir sorumluluk yok mudur? Yapılacak şey belli aslında: Mübarek Ramazan’ı fırsat bilip, onun ikliminden fazlasıyla istifade ederek, vahiyle olan diyaloğumuzu güçlendirmek ve sorumluluklarımızı hatırlamak ve hatırlatmak gerekiyor. Unutulmaya yüz tutmuş güzelliklerimizi, iyiliklerimizi paylaşalım ki, kardeşliğimiz yaşasın, devam etsin. Ve bu Ramazan da paylaşmanın sevincini, kardeşliğin huzurunu birlikte yaşayalım. Rahmet, bereket, mağfiret ayı olan ve sayısız güzellikleri içinde barındıran Ramazan ayına ulaşmanın mutluluğu içerisindeyiz. Ramazan ayında yine mazlum ve muhtaçların yüzünü güldürmeye devam edeceğiz.  Ramazan yardımlarımızı vefa duygusu ile ulaştıracağız. Ramazan demek bir tas çorba, bir kucak sevgi, bir somun ekmek, sıcak bir samimiyet, bir yudum su, sofralarca bereket demektir.

Geçtiğimiz yıllarda Ramazan ayında adeta iftar sofraları israf sofralarına dönüşmüştü. İftar verenlerin birçoğu durumumuz iyi, iftar vermezsek ayıp olur diye iftar veriyor ve birçok yiyecek çöpe atılıyordu. Dünyada yayılan ve her gün binlerce kişinin ölümüne neden olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle Ramazan ayını Müslümanlar olarak buruk yaşayacağız. On bir ayın sultanı Ramazan ayı bizlere hayatımızda yaptığımız bazı hataları yapmamaya ve düşünmemize sebep olacak.

Alınan önlemler kapsamında bu yıl camilerde cemaatle teravih namazı kılınmayacak. Toplu iftar sofları ilk kez kurulmayacak, otel ve restoranlarda organizasyonlar düzenlenmeyecek. Bu Ramazan ayını Müslümanların asla unutmayacağını düşünüyorum. Kamu kurum, kuruluş ve iş adamları tarafından verilen iftar organizasyonu için ayrılan paraları gelin ihtiyaç sahibi ailelere ve üniversitede zor şartlar altında vatanına ve ailesine layık bir evlat olmak için okuyan öğrenci kardeşlerime verelim. Yine bu sosyal mesafeyi koruduğumuz bu günlerde garipleri, mazlumları unutmayalım. Sevdiklerimizle iftar sofralarında buluşmasak da telefon ile hal ve hatırlarını soralım.

Dualarda buluşmak dileğiyle, Hayırlı Ramazanlar.