“İşsizlik rakamları açıklandı! İşsizler ordusu büyüdü...”

“Türkiye'de işsizlik oranı, temmuzda bir önceki aya göre 1,4 puan artışla yüzde 12 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2021 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 506 bin kişi artarak 3 milyon 902 bin kişi oldu”

Böyle bir haber üzüyor değil mi?

Devletin bir kurumunun açıkladığı bir istatistik…

İnanalım da…

Bir tarafta da “çalışacak eleman bulamıyoruz” diyenleri dinlemek yoruyor bizi.

Şimdi…

Hangisi doğru?

Dedim ya…

TÜİK, devletin kurumu…

İnanalım da…

İşyerlerinde asılı ‘eleman aranıyor’ yazıları da düşündürüyor.

Merak ettim…

Araştırdım biraz.

Konya özelinde mesela…

Sanayilerde çalışacak adam yok.

Şaka yapmıyorum.

Yenileri yetişmiyor.

Kimse yağ, pas içerisinde çalışmak istemiyor.

Bir sektör daha sos vermek üzere.

Konya özelinde diyorum.

‘Oto tamircileri çırak bulamıyor. Suriyeli mülteciler vardı. Şimdilerde onları da bulmak zor’

Bunları ben demiyorum.

Esnaf sürekli gündeme getiriyor.

Bir ayrıntı daha vereyim, sonrasında ise bu konudaki çalışmaları değerlendirelim.

Şimdilerde tekstilde eleman bulmak problem haline gelmiş.

İşler yoğunlaşmış.

Bu çok güzel…

De…

Çalışacak adam yok.

Sebep…

Okulların açılmasıyla birlikte esnafın elindeki stok bir anda tükenmiş.

Lakin…

Yeni talepleri karşılayabilmek adına yoğun bir çalışma içerisine girilmesi gerekiyor.

Ama…

Çalışacak adam yok.

Tekstilciler harı harıl eleman arıyor.

Ama adam yok.

TÜİK öyle demiyor.

Ne diyor?

İşsizlik oranları bu yükseldi.

Ya TÜİK Konya’da çalışma yapmıyor ya da tekstil sektörü onlar için önemli değil.

Ya da…

Bir yerde kaçak var.

O zaman…

Göz yumuluyor!

Teyit mi istiyorsunuz?

Çıkın, Konya’da bu alanda faaliyet gösteren firmaları gezin.

Dinleyin kendilerini…

Üstelik tekstil acil olan bir alan. Diğer alanlar ise yavaş yavaş eriyor.

Hatta birçok meslek de bu yüzden zora giriyor.

Ya meslek yok olup gidecek ya da işçilik çok yüksek olacak, vatandaşın cebine zarar verecek.

Peki çözüm ne?

Eğitim…

Hem de ilköğretimden itibaren…

Çocukların eğilimlerine göre yönlendirilmesi.

Herkes öğretmen olacak diye bir kaide yok.

Bizim çiftçilik yapabilecek gençlere ihtiyacımız var. Hem de teknolojik tarım…

Sonra…

Oto tamircisine de ihtiyacımız var, kunduracıya da…

Mühendise de ihtiyacımız var avukata da…

O yüzden eğitim…

Ve erken yönlendirme…

Milli Eğitim bu konuda çalışma yapmalıdır.

İl müdürleri raporlar hazırlayabilmeli, bu sorunun önüne geçilebilmeli.

Yine Konya özelinde söylüyorum; Konya’da bu anlamda çalışmalar var.

Misal…

Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü kalifiye eleman konusunda çok ciddi çalışıyor.

Sırf kalifiye eleman yetiştiren okullar açıldı.

Yüksekokul da buna dahil…

Bunlar çok uzun zamanda meyvesi alınacak çalışmalar. Ya da yarayı iyileştirmekten ziyade pansuman yapabiliyor.

Elbette ki çok değerli çalışmalar ama uzun vadede yeterli değil.

Devlet bazında çözüm gerektiren bir konu.

Bu konuda bir politika üretmeli…

Milli Eğitim politikası olmalı yani…

Aksi takdirde birçok sektör yok olup gidecek…

Ya da çok pahalıya hizmet alacağız.