Haftalar birbiri ardına hızlıca sıralanıyor. Mart ayı hemen geldi. 2015 başlangıcı daha dün gibi. Siyaset ve ekonomide sıcak gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.
Ancak bu hafta gündemdeki gelişmelere atıfı bir kenara bırakıp sizlerle farklı bir konuyu paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz hafta, yanılmıyorsam 26 Şubat olacak, Konya'daydım. Konya Dedeman otelde OECD-Kalkınma Bakanlığı-MEVKA işbirliği ile yapılan bir Çalıştaya katıldım. Konusu BoostingRegionalCompetitiveness in Turkey yani Türkiye'de Bölgesel Rekabet Edilebilirliğin Artırılması şeklinde çevrilebilir.
İçeriği, proje faaliyetleri, 4 temel bileşen ile esas önem taşıyan ortak bir kapasite geliştirme bileşeninin etrafında yapılandırılmış;
1.Bileşen: Belirlenecek göstergelerle bölgelerin rekabet edilebilirliklerinin ölçülmesi;
2.Bileşen: Standart bir çerçevede ülkenin 26 Düzey-2 bölgesindeki öncelikli sektörlerin belirlenmesi;
3.Bileşen: Kalkınma Bakanlığı, Kalkınma Ajansları ve ilgili diğer kurumlar arasında koordinasyonun iyileştirilmesi;
4.Bileşen: Seçilecek sektörlerde ulusal stratejilerin bölge düzeyinde analiz edilmesi.
Çalıştayda, OECD temsilcisi 3 kişi, MEVKA, TÜİK, Kalkınma Bakanlığı yetkilileri ve Üniversitelerden hocalar vardı. Bizde Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinden Taner Hocam ile Arş. Gör.arkadaşımız Ufuk ile birlikte katıldık.
Öncelik karşılıklı bilgilendirme sunumlarının ardından ikinci bölümde yeni oluşturulabilecek kapsamlı bir endeks çalışması için görüş ve öneri niteliğinde sunumlar yapıldı. Taner hocamla birlikte Karaman, Konya ve TR52 Bölgesi için 2007-2013 tarihleri arasında bölgenin rekabetçiliğini ölçmek için bir çalışma yapmıştık ve onu sunduk.
Daha önce bölge için bu şekilde yapılan bir endeks çalışması bulunmadığından büyük ilgi çekti. Bu haliyle 2007-2013 için bir trend de yakalamış olduk. Hatta bazı ilgi çekici noktalarda çalışmada gün yüzüne çıktı. Mesela 2008 krizinden Karamanın ticaret becerisi alt endeksi sayesinde, etkilenmediğini ve Konya ile TR52 bölge toplamını aştığını ve pozitif yönde ayrıştığını tespit ettik. Endeks bu haliyle pek çok ayırıcı özelliği ortaya çıkarması ve yön göstermesi bakımından önemli diye düşünüyorum. Çalışmayı, ders koşuşturmaları arasında vakit bulursak kitap haline dönüştürmeyi planlıyoruz.
Çalıştayın tartışma bölümünde ise, Konya ve Karaman için Rekabet edilebilir sektörlerin neler olabileceği konuşuldu. Yalnız tartışma bölümünde bende bir katkı olsun diye, fikrimi ifade ettim. Biraz ağır kaçmış olabilir diye düşünüyorum ancak bunu sizlerle de paylaşmak isterim. Konuşulanları dinledim, kimya sanayi, bisküvi, çikolata, kek, hatta uçak sanayi gibi rekabet gücünün yüksek olduğu düşünüldüğü konular dillendirildi. Tam da bu noktada izin isteyip görüşlerimi sundum. Konuşulan sektörlerin sadece mevcut sektörlerin bir ayağı olduğunu gerçekten de önümüzdeki yıllarda hangi sektörün daha rekabetçi olacağını ortaya koymakta aciz kalabileceğini ifade ettim. Önerim şuydu; işletmelerin doğası gereği kâr amacı odaklı olduğunu ve daha fazla kâr elde edecek sektörlere yatırım yapmak istediklerini ancak bizlerin burada üretim, istihdam, vergi, yatırım, gibi daha geniş alanlı düşünmemizin faydalı olabileceğini zikrettim.
Hatta üretim faktörü eksenli, daha da detaylandırırsak beşeri sermaye odaklı bir şekillenmenin, rekabet şansımızı artıracağını ve yarışta ipi ön sıralarda göğüsleyebileceğimizi ifade ettim. Düşünceme katılanlar ve katılmayanlar oldu elbette, fakat bunun yeni sürdürülebilir kalkınma modeline daha uygun olacağını düşündüğümü ilettim.
Hâsılı, bölgemiz için verimli bir çalıştaydı. Emeği geçen herkese buradan teşekkür ediyorum. Umarım hepimiz sadece bölgemiz için değil tüm ülke için yapılabilecekler noktasında biraz daha kafa yorabiliriz.
İyi haftalar diliyorum.