Henüz bir yıl önce eğitime başlamış olmasına rağmen hem merkezin fiziki koşullarının geliştirilmesinde hem de eğitim kalitesinin yükseltilmesinde dikkat çekici bir konuma geldiklerini belirten SOBE Vakfı genel koordinatörü Psikolog Fatma Güllüoğlu Birer, Türkiye’nin otizm eğitiminde örnek ülkelerden biri olabileceğini söyledi.

Otizmin görülme sıklığının hızla ilerlediğine vurgu yapan Fatma Güllüoğlu Birer şöyle devam etti: “Yapılan araştırmalara göre otizm dünyada en hızlı görülme sıklığına ulaşan davranış bozukluğu rahatsızlıklarından biri. 2001 yılında her 250 çocukta 1 görülen otizm bugün 68 çocukta 1 görülme sıklığı oranına ulaştı. Bu tehlikeli artışın nedenleri genetik, beslenme alışkanlıklarındaki değişim gibi bir çok açıdan araştırılıyor. Şu aşamada kesin olarak bildiğimiz bir şey var. O da otizm tedavisinde en iyi yöntemin ‘eğitim’ olduğudur. Sözkonusu eğitim de bireyin kişisel özelliklerine, gereksinimlerine, yaşına ve kültürüne göre özel olarak hazırlanmalıdır ve süreç içerisinde ihtiyaç öncelikleri doğrultusunda şekillendirilmelidir. Türkiye otizm eğitiminde henüz arzu edilen düzeyde değil ancak eğitim kalitemizin, eğitimci sayımızın dünya ortalamasından çok daha hızlı ilerlediğini düşünüyorum. Tüm kesimlerin daha fazla desteği ile Türkiye otizm eğitiminde dünyanın sayılı ülkelerinden biri olabilir.”

“BİLİNÇLENİN, ANLAYIN, ANLATIN, DESTEK OLUN”

Otizmin yaygınlaşması ile birlikte neredeyse hemen herkesin bir yakınına otizm teşhisi koyulduğunu belirten Fatma Güllüoğlu Birer, “bizim başımıza gelmez” anlayışının bir kenara bırakılarak otizmin belirtileri, eğitimi ve süreçleri hakkında bilgi sahibi olunması gerektiğini söyledi. Birçok otizmli çocuğun fark edilerek, teşhis ve tedavilerine başlanmasının ebeveynlerin değil bir yakınlarının vesile olduğunu anlatan Fatma Güllüoğlu Birer şunları anlattı: “Yakın zamana kadar ülkemizin birçok yerinde otizmli çocuklar için yapılacak bir şey olmadığı ve çocuğun farklılığının karakterinden kaynaklandığı düşünülüyordu. Bir akrabanızın, komşunuzun çocuğu otizmli olabilir ve bunu fark edebilecek tek kişi siz olabilirsiniz.  Bu yüzden doğru kaynaklardan, bizim gibi bu alanda çalışan kurumlardan detaylı bilgilerin öğrenilmesi artık bir vatandaşlık görevidir. Unutmayalım ki, otizmde erken teşhis hayati önem taşır ve özellikle bebeklik çağında teşhis koymak oldukça zordur. Sizin otizm hakkında biraz olsun bilgi sahibi olmanız bir çocuğun geleceğini kurtarabilir.”

HABER MERKEZİ 

Editör: TE Bilişim