HUZUR ŞEHRİ KONYA

Star gazetesi yazarı Murat Güzel konuşmasının başında 13 yaşında ayrıldığı Konya’ya 23 yaşında döndüğünü, Yılanlı Medrese(Bit Pazarı)’de çocukluğunun geçtiğini belirttikten sonra tarihi süreçte Konya’nın taşıdığı misyon üzerinde durdu: “Konya 10 bin yıllık bir tarihî merkezdir. Anadolu’da konuşulan en eski dil olan Luwi‘dir. Hasan Bahar Hoca’nın Hatıp’ta bulduğu yazıt Hititlere aittir. Konya tarihte iki defa başkentlik yapmıştır. İlki Hititlerin Kay kavimlerinin akınlarına karşı güvende hissettiği Konya’yı 10 yıllığına başkent yapmışlardır. Osmanlının son döneminde 1914’te Osmanlı arşivi Konya’ya taşınmıştır. Romalılardan Konya’da fazla eser kalmamıştır, Roma mimari eserleri yapılarda kullanılmıştır.” dedi.

MOĞOLLARIN GÖZÜNÜ DÖNDÜREN ŞEHİR

Türkler 1069’da Konya’ya geldiklerinde şehrin güneyinde Rumlar oturuyordu. Rumlar Sille’ye gönderildi. Konya 1074 yılında tarihte ikinci kez başkent oldu. Şehrin üç kapısı vardı.” 1191-1243 yılları arasında şehrin büyük gelişme gösterdiğini söyleyen Güzel, şehrin nüfusunun bu dönemde 30-40 bin olduğunu, Gıyaseddin Keyhüsrev’in tahtta olduğu zamanda  Rüknedddin Süleyman Şah’ın Konya kuşatması sonucu Keyhüsrev tahtı bırakmak zorunda kaldığını ve şehrin güzelliği karşısında Moğolların şehre göz koyduğunu ifade ederek; “Moğollara vergi dışında sadece dört elçiye 500 bin dirhem ödenmiştir.”dedi.

SADECE PARAYLA MEDENİYET OLMAZ

Güzel şöyle dedi: “Alaaddin Keykubad zamanında kervansaraylar yapılarak yol güvenliği sağlanmış ve ticaret büyük gelişim göstermiştir. Bilim adamları için Konya bir çekim merkezi olmuştur. SıraceddinUrmevi’nin yazdığı mantık kitabı Osmanlı medreselerinde 18.yüzyıla kadar okutulmuştur. Eserin üç şerhi yapılmıştır. Muhiddin-i Arabî çarşıda heykeltıraşlarla karşılaştığını belirtir. 1220’de Hoyi’ninnakkeştiği minyatürlerin 72 tanesi Topkapı Sarayında sergilenmektedir.  

ŞEHRİN GENİŞLEMESİ

Güzel, Konya ahalisi hakkında şu bilgileri verdi: “Şehre gelen gayrimüslimler şehre asla alınmazdı. Şehre girişler kontrol altında tutulurdu. Gelen yabancılar şehrin dışında bulunan iki handa kalabilirlerdi. 1300’lere kadar Konya dünyanın fikrini ve felsefesini etkilemiş, Aristo felsefesini tanıtan SıraceddinUrmevî bu şehirde yaşamıştır. Cavlakî ve Haydarîlerin şeyhleri de Konya’da yaşamıştır. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın sözüyle ‘Bir başkent her zaman başkenttir.’ Her dönemde Konya bir çekim merkezi olmuştur. Şehir ahalisini ürkütmemek için infazlar Konya dışında yapılmıştır. Kadı ed-Tirmizi Sadırlara ismini veren iki kişiden birisidir. Uluırmak, Sedirler, Konevi köylerinde Müslümanlar yaşarken Aymanas ve Elmalı’da da Rumlar yaşamaktaydı.”

HABER MERKEZİ 

Editör: TE Bilişim