Onlar yaz kış demeden sıcakla savaşıp evine ekmek götürme derdinde olan mesleğinin unutulmakla karşı karşıya olduğu bilinciyle üzüntüsünü içine gömen nadir insanlar. Toz, kir, pas demeden 200 derece sıcaklıktaki ocak başında demire şekil vererek helal kazanmak için terleyen sıcak demir ustalarının en büyük üzüntüsü dükkanlarının yıkılacak olması ve icrasını yaptıkları mesleğin teknolojiye yenik düşmesi.
Konya Demir ve Emsali Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Yüksel Kurt tarihi Gevraki Hanı içerisinde bulunan sıcak demirci esnaflarını ziyaret etti. Eski bir sıcak demirci ustası olan Başkan Mehmet Yüksel Kurt esnafla birlikte ocak başına geçerek esnafla birlikte ter döktü. Kurt; “Esnafımızın büyük sıkıntıları bulunuyor, son zamanlarda yaşanan olaylar sıcak demir ve alüminyum ustalarımızı da büyük ölçüde etkiledi. Gevraki Hanı’nda faaliyet gösteren esnaflarımızın diğer bir sıkıntısı ise kentsel dönüşüm nedeniyle tarihi Gevraki Hanı’nın ve dükkanlarının yıkılacak olması. Belediye başkanlarımızdan tarihe sahip çıkmalarını ve Gevraki Hanını yıkmak yerine restore edilerek esnaflarımıza yeniden kazandırılmasını istiyoruz” dedi.
70 yaşındaki sıcak demir ustası Kerim Karakaş, evine ekmek götürebilmek için ocak başında ter döküyor. 1960 yılında çırak olarak başladığı mesleğini teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık tarım aletlerini tamir ederek yapabiliyor. Karakaş çeşitli ziraat aletlerinin yanında tahra, murç, malya, kazma ve balta da yapıyor.
58 yıldır çekiç sallayan Karakaş ahilikle yetiştiği mesleğinin zor bir sanat olduğunu belirterek; “Dikkat ve kuvvet isteyen bir iş. 200 derece sıcakta ısıtılan demire şekil vermek için saatlerce çekiç sallıyoruz. Ancak teknoloji bizim mesleğimizin de sonunu getirdi. Artık kimse bu işe ilgi göstermiyor. Kentsel dönüşüm nedeniyle dükkanlarımızın yıkılacağı söyleniyor. Burası tarihi bir han. Yetkililer nasıl bedestenler çarşısını restore ettiyse. Tarihi yüz yılı geçen bu hanı da restore etsinler ve bizi ekmeğimizden etmesinler” diye konuştu.
55 yıldır baba mesleğini devam ettiren 4 çocuğunu sıcak demircilikle yetiştirdiğini kaydeden 1949 doğumlu Ömer Faruk Ceylan ise; “Bu mesleğe itibar bittiği gibi insanlar artık iyice hazırcılığa alıştı. Her şey hazır olsun çabucak hallolsun derdinde. El emeği göz nuru işler artık yok. Hükümet tarihi yerleri koruma altına alıyor ancak ne hikmetse 150-200 yıllık bu hanın kentsel dönüşüm dolayısıyla bugün yarın yıkılacağı söyleniyor. Burası yıkıldığı an bu meslek de unutulup gidecek. Köylü arızalanan ziraat aletlerini yaptıracak yer bulamayacak” ifadelerini kullandı.
Hanın en eski ustalarından olan 80 yaşındaki İsmet Derman da 1954 yılından beri bu mesleği yaptığını kaydederek; “Ben bu mesleğe at arabası yaparak başladım ve 64 yıldır bu işten evime ekmek götürüyorum. Bu han yıkılması bizim dükkanları kapatmamız demektir. Hükümetimizden ve devlet yetkililerinden bu hanın restore edilmesini ve bizlere sahip çıkmasını istiyoruz. Bizim Suriyeliler kadar kıymetimiz yok mu? Ben üzerime düşeni yapıp vergimi veriyorum. Yetkililer neden bize sahip çıkmıyor. Bizim dükkanlarımızı yıkıyor? Tarım aletleri bozulan çiftçiler aletlerini nerede yaptıracak” diyerek tepkisini gösterdi.
HABER MERKEZİ